Aynı başlık yeter: 'Siz kimi kandırıyorsunuz?'

14 Temmuz 2010 17:05 tsi
Yok, bizim işimiz ahtapotlara fal açtıranlarla değil. Akıllara ve vicdanlara hitap edenlerle...iyibilgi özel

Anayasa değişikliği paketinin onaylanacağı 12 Eylül tarihine yaklaştıkça, "evetçiler" ile "hayırcılar" arasındaki çekişme, gittikçe artıyor. Her geçen gün neden evet ya da hayır demeliyiz üzerine yeni bir argüman sunuluyor.

Kimisi Sözcü gazetesi gibi ahtapota soruyor...

---

 

---

Kimisi de mantıklı argümanlarla etki yaratmaya çalışıyor.

 

Bu aralar "hayırcılar" arasında en açık ve net argümanlarla konuşan, sesini duyuran kişi ise Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan.

Ahmet Hakan 11 Temmuz tarihli yazısında, "Siz kimi kandırıyorsunuz" başlığı altında, 12 Eylül'deki Anayasa değişikliği paketi ile ilgili referandum hakkında bir yazı yazdı. Bildiğiniz gibi değişiklik paketinde, 12 Eylül dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisi'nde görev alanların yargılanmasını önleyen geçici 15. madde yürürlükten kaldırıldı.

Evet yanlıları, bu değişiklik sayesinde 12 Eylül'ü yapanlara yargı yolu açılacağını öne sürerek, referandumda pakete destek istedi.

Ahmet Hakan da "12 Eylül'ü yapanlara yargı yolu açılamaz...Çünkü zaman aşımına girdi" diyerek, yargılanabilir diyenlere "kimi kandırıyorsunuz" diye kızdı.
Hatta hızını alamadı ve hükümete hodri meydan dedi:

"Eğer darbecilerle hesaplaşmakta samimi iseniz... Hükümetinize “e-muhtıra” veren ve ardından Dolmabahçe'de iki buçuk saat baş başa görüşerek sakinleştirdiğiniz emekli paşa işte orada duruyor..." (Bkz: Siz kimi kandırıyorsunuz?)

Aranızda şaşıranlar olabilir, Ahmet Hakan başka bir gazetede mi yazmaya başladı diye.

Hayır, hala Hürriyet gazetesinde yazıyor.

"12 Eylül sabahı Türkiye'yi unutmayalım. Siz bakmayın üç beş eski militanın, sözde liberalin şikayetine. o sabah Türk halkının yüzde 95'i derin bir "oh" çekmişti." diyen 12 Eylül aşığı eski genel yayın yönetmeniyle hala aynı gazetede yazıyor. Beraber umreye gitmişlikleri bile vardır...

(İçersinde taptaze darbe hazırlıklarını da barındıran Ergenekon soruşturması ve davası ile ilgili, kendi yazılarına ev sahipliği yapan gazetenin tutumunu hatırlatmamıza gerek var mı? Son olarak ABD'deki neoconların desteğiyle "sahte belge" tartışmaları çıkartan gazete hani..."Ben muhtıra yazmadım" diyen paşadan hesap sorulması için bastıran Sayın Hakan, herhalde son 3 senedir kendi gazetesini okumuyor. Neyse.)

Derdimiz, o gazete bu gazete olmamalı. Şahsiyet ve kurumlar da olmamalı.

Derdimiz argümanlar olmalı. Madem oydaşma arıyoruz.

Hakan'ın özetle 12 Eylül ile ilgili yargı yolu zaman aşımından dolayı kapalıdır meramına gelen argümanını, halen avukatlık yapmakta olan, eski askeri hakim Ümit Kardaş'a sorduk. Kardaş'ın iyibilgi'ye yaptığı açıklama şöyle:

"Bu tartışmalı bir konudur. Benim şahsi görüşüm şu: Bu gibi suçlarda zaten zaman aşımı işlemiyor. Burada insanlığa karşı işlenmiş suçlar var. Darbe var, faşist uygulamalar var. Bence burada zaman aşımı zaten hiç işlememiş gözüküyor. Bu yasak kalktıktan sonra zaman aşımı işlemeye başlayacak. Ne zaman aşımı diye bir şey vardır? İmkan varken işlem yapılmamışsa. Ancak bu zamana kadar sorumlular hakkında hiç bir şey yapma imkanı yoktu. O halde...Bu tabii ki bir yorum. Benim kanaatime göre, zaman aşımı süresi zaten başlamamıştır, çünkü bu anayasal olarak engellenmiştir. Ama bu anayasa değişikliğinden sonra süreç yeni işlemeye başlayacaktır. Bu da bir görüş."

Demek ki, Ahmet Hakan'ın yazısında kısaca kestirip attığı gibi, bu iş zaman aşımı yüzünden "imkansız" falan değil. Hukuksal bir yoruma bakıyor. Kimsenin kimseyi kandırdığı yok...

Son olarak da...12 Eylül  ile ilgili daha önce yargılama yolu açılmaya çalışıldı. 2000 yılında, 12 Eylül darbesi ile ilgili zaman aşımı devreye girmeden önce harekete geçen; sırf bu hareketiyle dikkat çeken; hazırladığı iddianame nedeniyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından meslekten ihraç edilen bir savcı vardı: Sacit Kayasu. Sırf bu yüzden başına gelmedik kalmayan, mesleğini bile yapamayacak hale getirilen bir hukukçuydu. Bu durumda muhtıra vermiş paşaların yakasına yapışılmasını isteyen Ahmet Hakan'ın HSYK ile ilgili görüşlerini de merak ediyoruz.

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 1,343 defa okundu.