En Sıcak Konular

Meditasyon ve yoga şebekelerinin son "cin"likleri!

0 0 0000 00:00 tsi
Meditasyon ve yoga şebekelerinin son Son yıllarda ülkemizde bir meditasyon furyasıdır gidiyor. Ünlüler, her fırsatta meditasyonla huzur bulduklarını deklare ederken, haber bültenleri  "meditasyonla zayıflama", "meditasyonla sağlık" propagandası yapıyor. Peki, NLP ve yoga şebeke

Yoga, meditasyon, NLP gibi uğraşılar son dönemde hayatımızın içine iyice girdi. Ünlüler yoga ve meditasyon ile huzura kavuştuklarını her fırsatta deklare ederken, medya "meditasyonla zayıflama", "yoga ile stresten arınma" propagandaları yapıyor.

Ülkemizi bir ağ gibi saran Uzakdoğu ve Batı kökenli meditasyon ve yoga grupları meşruiyet kazanmak için dernek çatıları altında konuşlanıyor çoğu zaman. Sağlıklı bir yaşam vaadiyle, insanlara nüfuz etmeye çalışan bu örgütlenmeler yoga ve meditasyon gibi uğraşıları, "kültürel etkinlik", "spor" ve "fizik tedavi ve rehabilitasyonu" adı altında sunuyor. Kurdukları derneklerin isimleri de bu sunuma paralel olarak seçiliyor. Bu seçimin en güzel örneği ise yoga faaliyetleri yapan "İstanbul Sağlıklı Yaşam Derneği"

Yaşam kalitesini yükseltmeyi vaad eden meditasyon ve yoga örgütlenmelerinin gerip telkinleri ve davranış biçimleri de mevcud. Ülkemizde onbinlerce insanı etkisi altına alan bu örgütlenmeleri tanımanız için Aksiyon'da yayınlamış araştırmadan birkaç örnek vermek istiyoruz:

* Son yılların popüler yoga akımlarından olan Shaja Yoga hareketinin önderi Shri Mataji'ye, yoga ayininde müridleri secde edip ellerini ayaklarına sürerek bağlılıklarını gösteriyor. “Kuca” ayinine katılanların Mataji’nin ayaklarını yıkadığı suyu da içtiği iddia ediliyor.

* Mataji, Kur’an-ı Kerim’in eksik yazıldığını ve Shaja Yoga’nın tamamlayıcı olduğunu söylüyor.

* Türkiye’de Amurt adı altında örgütlenen Ananda Marga yoga grubu hakkında FBI kaynaklarında ‘terörist bir organizasyon’ ibaresinin yer alıyor. Bin 520 sayfa Marga yoga grubunu anlatan FBI, sağlıklı yaşam gibi pozitif değerleri kullanan bu grupların tehlikeli birer örgütlenme olduğuna işaret ediyor.


* Yoga ve meditasyon gruplarından liderliğini Maharishi Mahesh Yogi’nin yaptığı Transandantal Meditasyon hareketi insanların streslerinin ve bitkinliklerinin yok olmasını temin etmek suretiyle inançlarının kalitesini yükselttiğini iddia ediyor.

*Yoga ve meditasyonda dini sayılabilecek bir dizi rabıta ve trans biçimi, tören, sembol ve ritüeller var. Zaten Amerika’da kendilerini yeni ve kozmik bir dinin üyeleri olarak tanıtıyorlar.

* Transandal meditasyon ise her gün sabah kahvaltısından ve akşam yemeğinden önce olmak üzere günde iki defa Maharishi’nin resmine bakmayı salık veriyor. (Bu puta tapma davranışlarını hatırlatmıyor mu?) Maharishi Mahesh Yogi, 40 yıldır tüm dünyada 4 milyondan fazla insana ulaşıyor. Derneklerle örgütlenen bu grupta günde iki defa 15 – 20 dakika oturarak, gözler kapalı meditasyon yapılıyor. Oturarmanın tüm dertlere şifa olacağını anlatan yogi, başka hiçbir şeye ihtayıcınız yok, dinlere bile!” felsefesini empoze ediyor. Maharishiler, bir üniversiteye sahip ve  açtığı yoga kurslarından peşine takılan Beatles gibi zengin  takipçilerinden elde ettiği milyarlarca dolarlık bir servete sahip. TV'leri ile propaganda yapmayı da ihmal etmiyor.

* TM’nin Türkiye temsilciliğini Albert— Vesile Baruh çifti yapıyor. TM’nin insanlığın nihai huzura ulaşmasında tek yol olduğunu savunan Albert Baruh’a göreTM ve Maharishi Yogi tüm dinlerin temeli olan bir inanç.

Budizm, İslam'dan evladır

Meditasyon ve yoga furyası üzerine iyibilgi'ye konuşan araştırmacı yazar Enes Ergene şunları kaydediyor: "İnsanların fıtratında din ihtiyacı var. Bu yüzden insanlar dini inanlarından uzaklaştıkça böyle inanışlara sarılıyorlar. Maddeci yaşamdan kaçmak, manevi teneffüs istiyorlar. Avrupa'da da bu faaliyetler oldukça yaygın. İnsanların teneffüs etmek için İslam'a sığınması Avrupa'yı korkuttukça, kendi inanışları İslam'a alternatif olamadığı için Uzakdoğu inanışlarına müsaade ediyorlar, destekliyorlar. İnsanlar İslam yerine, Uzakdoğu'ya yönlensin istiyorlar. Mantık "İslam gelmesin de ne gelirse gelsin" şu anda Avrupa iktidarlarında.  Bu inanışların yayılmasında misyonerlerin payı büyük. Bu düşünceleri yayarken alternatif din olarak lanse edemedikleri için 'spor', 'terapi' 'kültür' gibi isimleri kullanarak çalışıyorlar. "

Uyuşturucu gibiler

Bu inanşıların bir din olarak yansıtılmadığı halde Budizm kökenli bir dini temelin tezahürü olduğunu dikkat çeken Ergene, "Bu uğraşılar asla İslam'la bağdaşmaz. Hatta Müslümanlara da, topluma da zarar verir. Bunu bir dini kötülemek adına söylemiyorum fakat Budizm uyuşturucu bir dindir. Budizm seansları, bizdeki tasavvuftaki uzlet, halvet gibi kalbi iyileştirici değil, zihni durgunlaştırıcı bir özelliğe sahiptir. Kalbe hitap etmediği için, bir süre sonra Müslümanları dahi insanları Allah var mı? Allah bir tane mi? gibi kuşkulara yönlendirir. İnsanın aklını ve iradesini kullanmasına engel olur." şeklinde uyarıda bulunuyor. Ergene'nin tespitleri,  "Bu uğraşılar, insan üzerinde hipnotik etki yaratıyor mu?" sorusunu akıllara getiriyor.

Sevgili pazarlama teknikleri


Dini mahalli kültürleri yok eden Budizm kökenli bu inanışların Türkiye'de kavgasız ve gürültüsüz yayılmak için bir pazarlama tekniği geliştirdiğine dikkat çeken Enes Ergene, yoga ve meditasyon örgütlerinin özellikle evrensel kabul gören sevgi, güzellik, kişisel gelişim, iyilik gibi kavramları çokça kullanılması anlamda manidar buluyor. Bu kavramların yoga ve meditasyonda işlerlik kazananan kavramlar olmadığına dikkat çeken Ergene sözlerini şöyle sürdürüyor: "Sevgi, iyilik gibi kavramların arkasına sığınan bu örgütler toplumsal ve dini yıkımları hedef alan çok güçlü bir örgütsel yapılanmalara sahip. En önemlisi de sınırları belli değil!... Bu inanışlar asla dinin yerini tutmaz. Çünkü din ibadetle kalbi ve zihni dinlendirirken, aynı zamanda toplumsal hayatı da düzenler. Fakat bu inanışlar bireyleri toplumdan koparan ve kalbini kapatan yönelimler.

Yahudiler, onları çok seviyor, sevdiriyor

Dinlerini sadece sosyal organizasyon haline dönüştürmüş, manevi yönünü yitirmiş Yahudiler, özellikle yoga ve meditasyonu destekliyor. Bu örgütlerin metafizik sistemlerini Yahudilik inanışlarına eklemleyerek, manevi ihtiyaçlarının bu yolla gideriyor. Aynı zamanda benimsedikleri bu örgütlenmeleri İslam gibi, hoşlanmadıkları dinlerin yıkıma uğratılması için önemli ölçüde finanse ederek kullandıkları bilinmekte. Toplumumuz çok dikkatli olmalı."


www.iyibilgi.com



Bu haber 2,829 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,831 µs