Renkler aynı, kalpler de aynı mı?

Yeni Atina hükümetine Ankara çok yakın davranmasına rağmen, ve Yunanistan’ın yaşadığı ekonomik kaos ülkenin sinirlerini de hayli yıpratmış durumda.

Kıbrıs ve Ege gibi “günlük” çekişme alanlarının ötesinde Ankara’nın parlayan yıldızı da Atina’nın depresyonunu artırıyor. Ama asıl mesele bu değil tabi.

Esas sorun Akdeniz. Yunanistan’ın Akdeniz’deki Türk varlığının gittikçe geliştiğini görmesi ve bundan huylanmasının zamanlaması tam da Türkiye ile İsrail arasında yaşanan gerginliğin Mavi Marmara safhasına denk düştü. Yani yine Akdeniz’e.

Öte yandan İsrail’in sürekli iptal edilen Türkiye’deki tatbikatlar yüzünden Balkanlar’a yöneldiği de biliniyor. Bunun bir ayağı Romanya. İsrail, Bükreş’le iyi ilişkiler kurmaya çalışıyor. Bir ayağı da artık Yunaninstan gibi görünüyor.

İsrail istihbarat mahfillerine yakın sitelerden biri olan  DEBKAfile, 
ikili ilişkilerin geliştirilmesi teklifinin Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'dan geldiğini söylüyor. İki ülkenin de askeri ve istihbarat konularında daha güçlü ilişkiler istediğini söylüyor.

Mavi Marmara ve İskenderun olayından sonra dillendirilen “taşeron” iddiaları anımsandığında iki ülkenin bu mânada da eski hukuku olduğu söylenebilir mi?

Yunanistan için bu sorunun karşılığı tartışmasız. Hem Kuzey Irak’ta hem de Güney Kıbrıs’ta Yunanistan ve terör örgütü ilişkisi birden çok defa ispatlanmış halde.

İsrail’e yönelik iddialar ise ne kadar yoğun olursa olsun o kadar somut değil. Ama şu sıralarda renkler kadar kalpleri de bir atabilir bu ülkelerin.

Peki Türkiye buna ne der? Hiçbir şey. On yıllardır buna göre hesap yapıyor zaten Ankara.

www.iyibilgi.com