Özkök'ü panikleten kadın vekil!

7 Temmuz 2010 17:23 tsi
Söz konusu Kılıçdaroğlu'ysa, "kaosa kalkan 411 el" teferruattır! iyibilgi özel

İki gündür Türkiye'nin "tabu konularına" kendince değinen Hürriyet Gazetesi'nin eski genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, bugünkü yazısında CHP Milletvekili Prof. Necla Arat'tan, tabir-i caizse, yalvarırcasına bir ricada bulunmuş. O yazıdan ilgili kısma bir bakalım:

"Eğer ülke ezberini bozacaksa, bunun öncülüğünü de CHP yapmalı.
Ben şunu söylüyorum.
Türban sorununu mutlaka CHP çözmeli.
...
Oray Eğin’in Akşam Gazetesi’ndeki köşesinde dün Kılıçdaroğlu’nun yeni bir açılımı vardı.
“Kendimi Türkiyeli olarak görüyorum” diyor.
Buyurun, adını koymadan, üstü örtülü bir “Kürt açılımı” daha.
Durmayın Kemal Bey.
Durmayın.
Bu ülkede demokrat olmanın bir avuç güya liberalin tekelinde olmadığını, Cumhuriyet’i kuran partinin damarlarında da demokrasi kanı aktığını yedi düvele duyurun, ispatlayın.
...

Necla Hanım, siz kıymetli bir insansınız.
Lütfen bu açılımlara destek verin.
Bırakın yeni bir lider, kendi vizyonunu oluştursun, halka mal etsin ve siyasette haksız rekabete yol açan kavramları bir bir din istismarcılarının elinden alsın." (Bkz: Necla Hanım'a bir soru)

Bu satırları kaleme alan el, meşhur "411 el kaosa kalktı" manşetini atanla aynı el. Hani türban ve üniversiteler hakkında düzenlemeyi içeren Anayasanın 10 ve 42. maddeleri ile ilgili değişikliği hedef alan manşet. İşte o manşeti atan eski yayın yönetmeni, şimdi CHP'li milletvekili Necla Arat'tan, Kemal Kılıçdaroğlu'na engel teşkil etmemesini istiyor! Cem Uzan vari bir sloganla "Açın Kılıçdaroğlu'nun önünü!" diyor. Hem de türban ve Kürt açılımı konusunda!

Kafanız mı karıştı?

Öncelikle Prof. Necla Arat'ın kim olduğunu hatırlayalım ki, Özkök'ün neden bizzat Sayın Arat'a seslendiğini daha rahat anlayabilelim.

Necla Arat Hoca, CHP eski genel başkanı Deniz Baykal'ın "çarşaf ve türban" açılımına en sert şekilde partiiçi muhalefet edenlerden biriydi. Baykal'ı "redd-i miras"la itham etmişti. Ntv'de Can Dündar'ın neden programında 1960 askeri darbesini "devrim" diye nitelendirmiş ve şöyle devam etmişti:
"Neden 1960 devrimi oldu? Durup dururken mi oldu, bir takım nedenleri vardı...Devrim olduğu zaman tanıklık ettim. Millet kesinilkle sokaklardaydı. Büyük bir bayram havası yaşandı. Hiç kimse itiraz etmedi, demek ki hükümetin yaptığı o iktidar süresince bir takım yanlışlar vardı." (Bkz: Neden)

Son olarak da Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türban ile ilgili yaptığı ama sonradan sahiplen(e)mediği açıklamaya da, gene Sayın Arat çok sert tepki göstermişti. Ki Ertuğrul Özkök de yazısında bu konuya değiniyor ve Kılıçdaroğlu'nun geri adım atmasından Necla Arat'ı sorumlu tutuyor.

Görüldüğü üzere gerek türban konusunda, gerekse askeri vesayet konusunda, CHP'deki en jakoben isimlerden biri, Necla Arat.

Bu yüzden Ertuğrul Özkök'ün, Arat'ı hedef alması boşuna değil.

Çünkü özellikle Doğan Medyası'nın uğruna tüm kartlarını açtığı Kılıçdaroğlu, son dönemde her "radikal" çıkışından sonra, parti içi muhalefetten dolayı geri adım atar hale gelmişti. Ve bunun anketlerde tekrar yükselişe geçen CHP'ye, bu "ürkek" tavrın hiç yaramayacağı da ortada.

Genel Başkanlık koltuğunda kim oturursa otursun, CHP'nin kırmızı çizgilerinin değişmediği de ortada. Ve bu kırmızı çizgiler olduğu sürece, "mucize çocuk" Kılıçdaroğlu'nun başlangıçta yakaladığı ivmeyi koruyamayacağı belli.

Özkök'ün yakarışını, bu gözle okursak daha anlamlı olabilir.

Bu olan bitenin üstüne bir de "komploya kurban gittiğini" seslendiren  Baykal'ın, geri dönüş hesapları yapmaya başladığının haberi geldi ya...(Bkz: Fırtına öncesi sessizlik)

Özkök, telaş etmekte çok haklı!

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 1,450 defa okundu.