Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattından iyi haber

5 Temmuz 2010 15:07 tsi
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, önceki gece BOTAŞ’a ait Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattında meydana gelen patlama nedeniyle duran petrol sevkiyatının bir-iki gün içerisinden yeniden başlayacağını açıkladı.

Akbank ile Türkerler Holding arasında 101 milyon dolarlık Yenilebilir Enerji Proje Finansmanı Kredisi imzalandı. İmza töreni sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yıldız, Kerkük-Yumurtalık ham Petrol Boru hattına yaşanan patlama sonucu 5-6 bin varil civarında petrolün sevkiyatının yapılamadığını kaydetti. Yıldız, önceki gece saat 20.15 civarında olan patlamanın sabaha doğru söndürüldüğünü ifade ederek, daha sonra soğultma çalışmasıyla birlikte, toprakla kapatıldığını söyledi. Ekiplerin çalışmalarının devam ettiğini bildiren Bakan Yıldız, bir-iki gün içinde sevkiyatın devam edeceğini açıkladı. Kerkük-Yumurtalık Boru hattının en önemli boru hatlarından birisi olduğunu vurgulayan Bakan Yıldız, "70 milyon ton kapasitesiyle ve 3 yıl içerisinde minimum 35 milyon tonun geçmiş olma şartıyla beraber yaptığımız bir anlaşmadan bahsediyoruz. O açıdan bu sevkiyat yeniden başlayacak" dedi.

-NÜKLEER SANTRALLER TEKRAR TÜRKİYE’YE KAZANDIRILMALI-

Bir gazetecinin "Nükleer Enerji Santrali konusunda Meclis Genel Kurulu’nda nasıl bir takvim öngörüyorsunuz" sorusunu sorması üzerine Bakan Yıldız, "Zannediyorum, bu haftasının sonunda veya önümüzdeki haftanın başında, nükleer güç santrallerinin yapımıyla alakalı hükümetler arası anlaşma TBMM Genel Kurulu’na da gelir. Orada bütün partilerimizin de desteğiyle beraber bunu çıkartmış olacağız. Çünkü bu artık milli bir meseledir" ifadesini kullandı. Nükleer santralin tekrar Türkiye’ye kazandırılması gerektiğini vurgulayan Yıldız, bu gibi süreçlerin ileri de tarihe önemli dip notlarıyla geçecek konular olduğunun altını çizdi. Yıldız, "O açıdan ben hem sivil toplum örgütlerinin, hem de iktidar ve muhalefet ayrımı yapmaksızın bütün partilerin bu konuya destek vereceğine inanıyorum" dedi.

-ŞAHDENİZ 2 ANLAŞMASI SİYASİ OLUMSUZLUKLARI GİDERECEK-

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un Ermenistan ziyareti ve bu ziyaretin enerji alanına etkileriyle ilgili gazetecilerin yönelttiği soruya ise Bakan Yıldız, enerjinin, diğer bütün siyasi olayları da olumlu etkileyebileceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Özellikle Kafkaslar bölgesinde gelişmiştir. Bizim en son Azerbaycan’la yapmış olduğumuz Şahdeniz 2 anlaşmasının, özellikle bu tür siyasi olumsuzlukları giderebilecek bir katalizör görevi gördüğü kanaatindeyim. Bu görüşmenin de mutlaka bu anlaşmayla beraber hızlandırıldığı kanaatindeyim. Ben bunun da bir çözüme mutlaka ulaşacağına inanıyorum."

-"20 YILDA SEKTÖRE 313 MİLYAR TL YATIRLMALI"-

Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş imza töreninde yaptığı konuşmasında, son 40 yılda Türkiye ekonomisinin ortalama yüzde 4 büyüdüğünü aynı dönem içinde Türkiye’de enerji tüketiminin de yıllık ortalama yüzde 8.4 artış gerçekleştirdiği bilgisini verdi. Köktaş, "Önümüzdeki 20 yıl içerisinde Türkiye ekonomisinin yıllık yüzde 4 büyüyeceği varsayımına göre enerji sektörünün ortalama 6.5 büyüyeceği varsayımıyla kişi başına enerji tüketiminin 8 bin 500 kilowatt/saat olacağına göre, yaklaşık 2030 yılında 713 milyar kilowatt/saat elektrik tüketmek zorundayız. Bu şu andaki tükettiğimiz elektriğin yaklaşık 3-3.5 katına denk geliyor. Bütün bunlara baktığımızda bu sektörü 313 milyar TL civarında bir paranın yatırılması gerekiyor" şeklinde konuştu.

-İŞADAMLARININ 60 MİLYAR TL’LİK KAYNAĞI SEKTÖRE YATIRMALARI GEREKİYOR-

Bu büyüklüğün yaklaşık yüzde 20’sinin öz kaynak kabul edildiği taktirde 60 milyar TL civarında bir öz kaynağa ihtiyaç duyulacağını söyleyen Köktaş, "Yani önümüzdeki 20 yıl içerisinde işadamlarımız enerji yatırımcıları kendi kaynaklarından 60 milyar TL civarında bir kaynağı bu sistem içerisine yatırmaları gerekiyor" dedi. Diğer taraftan yaklaşık 255 milyar TL civarında da yabancı kaynağa yani banka kaynağına ihtiyaç olduğunu belirten Köktaş, kurum olarak finansman altyapısını kolaylaştırmak istediklerini söyledi. Bu kadar yabancı kaynağın yerli bankaların karşılama şansı olmadığını ifade eden Köktaş, yatırımcıların bu nedenle projelerini uluslararası standartlara göre hazırlanmak zorunda olduğunu kaydetti.

-ÖZ KAYNAKLARI YÜZDE 30 OLAN BİR PROJE TEKNİĞİ YOK-

Köktaş, Akbank ve Türkerler Holding arasında imzalanan finansman kredisi hakkında şunları söyledi:

"146 milyon dolarlık bir projeden söz ediyoruz. Bunun 101 milyon doları banka kaynağı 45 milyon doları öz sermayeden geliyor. Böyle bir şey olmaz, hem bankalar için bunu söylüyorum hem de yatırımcılar için söylüyorum. Yaklaşık yüzde 30-35’e tekabül ediyor. Biz öz kaynakları yüzde 30-35 olan bir proje tekniği yoktur. Hiçbir yerde yoktur. Türkiye’de de olmaması lazım. Çünkü bizim şu anda bizim bankacılık yapımız dünyada olmadığı kadar çok daha ileri düzeyde. Maksimum yüzde 20’yi geçmeyecek bir öz kaynak oranıyla finanse edilebilmesi lazımı ki yüzde 20 bile çok fazladır."

Bu haber 624 defa okundu.