En Sıcak Konular

Şehit ailelerinden anlamlı çağrı

5 Temmuz 2010 12:47 tsi
Son günlerde artan şehit haberlerinin son bulması için Bitlis'ten anlamlı bir ses yükseldi.

Son günlerde artan şehit haberlerinin son bulması için Bitlisli şehit aileleri, saldırıları kınadı ve barış-kardeşlik çağrısında bulundu.

Bitlis'in Güroymak ilçesine bağlı Günkırı beldesinde yaşayan ve Bitlis'in ilk şehit ailesi olan Soyalan ailesi, 22 yaşındaki evlatları piyade komando Ahmet Soyalan'ı 1989 yılında Diyarbakır'ın Lice ilçesinde bölücü terör örgütüne mensup grupla çıkan çatışmada şehit verdi. Oğlunu 11 yıl önce şehit veren anne Raziye Soyalan, tek kelime Türkçe bilmiyor. Yıllardır vatana şehit verdiği evladı için Kürtçe ağıtlar yakan şehit annesi 9 evladının olduğunu ve bu vatan için 9 evladını şehit vermeye hazır olduğunu söyledi.

Şehit oğlundan geriye kalan resmine sıkı sıkı sarılan anne Soyalan, Bitlis'in ilk şehit annesi olmanın da gururunu yaşıyor. Çeşitli vaatlerle kandırılıp dağlara çıkarılanlara evlerine geri dönmeleri çağrısında bulunan şehit Annesi Soyalan, terör örgütünün, yıllardan beri annelerin yüreğine kor ateşler düşürdüğünü söyledi. Artık akan kanın durdurulması gerektiğini belirten Soyalan, "Artık terör laneti bitsin, barış ve huzur ortamı olsun istiyoruz. Bizlerin yüreği yandı, başka annelerinde yüreği yanmasın." dedi. Evlat yetiştirmekte annelere büyük sorumluluklar düştüğünü de ifade eden Soyalan, "Anneler evlatlarını vatanlarına hayırlı evlatlar olarak yetiştirsinler. Başka insanların onları kandırıp, kullanmalarına izin vermesinler." ifadelerini kullandı.

Şehit er Ahmet Soyalan'ın Ağabeyi Bayram Soyalan ise "Terör dendiği zaman bütün Kürtlerin terör olduğu düşünülüyor. Ancak terör örgütü hem Türklerin hem de Kürtlerin düşmanıdır. İnsanların canına kıyan herkes insanlığın düşmanıdır." diye konuştu. Terörle başa çıkmanın ancak eğitimle başarılacağına vurgu yapan Soyalan, şunları dile getirdi: "Terör örgütü cahillikten besleniyor. Cahilliğin olduğu yerde her şey olur. Cahilliği fırsat gören insanlar masum ve cahil insanları çeşitli vaatlerle kandırıp dağlara çıkartıyor ve kardeşine kurşun sıktırıyor. Terör ancak eğitimle ve eğitimli insanlarla bitirmek mümkündür. Bu vatan kolay kazanılmadı, kolay kazanılmadığı gibi bu vatandan da kolay vazgeçilmeyecektir. Gerekirse bu vatan için canımızı seve, seve feda ederiz."

Bitlis'in Güroymak ilçesine bağlı Aşağıkolbaşı beldesinde yaşayan şehit ailesi, 21 yaşındaki evlatları Mahfuz Urut'u 1994 yılında Tunceli'de çıkan çatışmada şehit verdi. 7 çocuk annesi olan şehit annesi Sadet Urut, yıllardır şehit olan evladının hasretiyle yaşadığını belirterek, yıllardır akan bu kanın artık bitmesini istediğini söyledi. Barış, kardeşlik ve sağduyu çağrısında da bulunan şehit annesi Urut, artık barış ve huzur ortamı içinde Türk, Kürt kardeşçe yaşamak istediklerini ifade etti.

"Bizim yüreğimiz yandı başka annelerin yüreği yanmasın" diyen Urut, "Artık yeter, son bulsun, bu terör olayları, son bulsun şehir haberleri, istiyoruz. Yirmi yaşına kadar büyüttüğümüz evlatlarımız bu terör laneti yüzünden gencecik yaşta hayata gözlerini kapatıyorlar. Olan biz annelere oluyor, kor ateşler en çok bizlerin yüreğini yakıyor. Hiçbir anne oğlunun askerden gelen tabutunu görmeye dayanamaz, hangi Anne gözünden sakındığı evladını şehir vermek ister ki. Tek inancımız, tek umudumuz barışın sağlanması, artık acıların yaşanmamasıdır. Hepimiz Türk insanıyız, sonuna kadar Türküz. Kürt, Türk ayrımını kabul etmiyoruz. Bu ayrımı art niyetli insanlar toplumlara lanse etmeye çalışıyor. Türk, Kürt kardeşliğini bu güne kadar yıkamadıkları gibi bu günden sonra da hiçbir güç bu kardeşliği yıkamayacaktır. Bir annenin en büyük isteği oğlunu büyütüp vatanına milletine hayırlı bir evlat yetiştirmektir. Askere gönderdiği evladının, şehit edilmesine üzülmesinden çok, sırf insanlık, barış kardeşlik düşmanı insanları sevindirmemek için boynunu bükmeyecektir. Şehitler hiçbir zaman ölmez, ebedi hayat onlarındır. Allah hiçbir zaman düşmanlarımıza bizleri bölmeyi, nasip eylemesin. Bir şehit annesi olarak kendimle ve şehit oğlumla gurur duyuyorum. Gerekirse bu vatan için tüm evlatlarımı feda ederim. Bu vatan bu kardeşlikler, kolay kazanılmadığı gibi yıkmakta kolay olmayacaktır." ifadelerini kullandı.

Bitlis'in son şehit annesi olan Matlube Güngör ise Güroymak ilçesinde yaşıyor. Oğlu Fevzi Güngör'ü (22) 2009 yılında Diyarbakır'ın Lice ilçesinde bir grup PKK'lı ile girilen çatışma sonucu şehit veren anne Güngör, her gün hemen evlerinin yanı başında olan evlatlarının mezarına bakarak gözyaşı döküyor. Güngör ailesinin en küçüğü olan Fevzi'nin şehadet haberinden sonra hem gözyaşlarına boğulduğunu, ancak vatan hainlerini sevindirmemek için ağlamadığı ve oğlunun şehit olmasıyla gurur duyduğunu anlatan şehit annesi Güngör'ün de dili ve kültürü belki farklı ama isteği aynı: "Bizlerin yüreği yandı, başka annelerin yüreği yanmasın."

Türk ve Kürt diye bir ayrımın olmadığını belirten şehit annesi Güngör duygu ve düşüncelerini, "Kürt, Türk herkes kardeştir. Allah hiç kimsenin başına böyle bir acı vermesin. Biz oğlumuzun şehit olmasıyla gurur duyuyoruz. Oğlum isteyerek askere gitti ve şehitlik mertebesine ulaştı. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Her gün oğlumun resmine bakıp ağlıyorum. Televizyonlardan gördüğümüz her şehit haberinde acımız bir kez daha tazeleniyor. Artık birilerinin kanayan bu yarayı durdurması gerekiyor. Her geçen gün fidan gibi gençler şehit oluyor. Kendilerini Kürtlerin kurtarıcıları olarak görenler Kürtlerin üzerinden rant elde etmeye çalışıyorlar. Bizler tek toplumuz Kürt, Türk diye bir ayrım olmadı aramızda bundan sonra da olmayacaktır." diye ifade ediyor.


Gelen her şehit haberlerinin kardeşliğini her geçen gün biraz daha pekiştirdiğini dile getiren şehit annesi, sözlerine şöyle devam ediyor: "Oğlumun komutanları her aradıklarında oğlumla gurur duyduklarını bizlerin de şehit olmasına üzülmekten çok gurur duymamız gerektiğini söylüyorlar. Bizim canımız ciğerimiz yandı başka annelerin yüreği yanmasın. Biz barış istiyoruz. Çok zaman aç kaldım, açıkta kaldım oğlumu vatanına hayırlı bir evlat olarak yetiştirdim. Oğlum da vatan uğrunda şehit olarak bu borcunu ödedi. Daha gençliğinin baharında vatani görevini yapması için askere gönderdim, oğlumu Diyarbakır Lice'de şehit ettiler. Terörün yapmış olduğu bu katliamları bu zulmü Allah kabul etmez. Oğlumun bana bir daha anne diyemeyecek olması beni kahrediyor. Ama oğlumun vatanı uğruna şehit düşmesin de bir şehit annesi olarak beni gururlandırıyor."


Şehit Er Fevzi Güngör'ün babası Ekrem Güngör ise şunları söyledi: "Devlet bizim başımızın tacıdır. Hiç kimsenin devletimizi, vatanımızı yıkmaya, kardeşliğimizi bozmaya gücü yetmeyecektir. Hepimiz Türküz dinimiz birdir. Allah din düşmanı, kardeşlik düşmanı, insanların isteklerine ulaşmayı nasip etmesin. Eskiden düşmanla savaşırdık ancak şimdi art niyetli insanların kışkırtması ve masum insanları kandırarak dağa çıkarmasıyla kardeşin kardeşe kurşun sıkmasını sağlıyor. Artık kan dökülmesin, düşmanlık olmasın barış kardeşlik ortamı olsun. Benim yüreğim yandı başka anne ve babaların yüreği yanmasın, bu şehit haberleri son bulsun. Allah vatanımızı koruyan, kollayan askerlerimiz de zeval vermesin."

Oğlunu Lice'de şehit verdikten sonra baba Güngör, arabasının plakasının altına ve evinin önüne kocaman Türk bayrağı diktirmiş. Şehit babası ve annesi hemen yanı başlarında olan evlatlarının mezarına baktıkça yüreklerine bir kez daha kor ateşler düşse de evlerinin önünde dalgalanan Türk bayrağını gördükçe evlatlarıyla bir kez daha gurur duyduklarını ifade ediyor.

cihan



Bu haber 777 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,753 µs