Van'da 'Silahlar sussun' açıklaması

1 Temmuz 2010 17:33 tsi
Van'da 60 sivil toplum örgütünün oluşturduğu ‘Barış ve Kardeşlik için Toplumsal Mutabakat Hareketi’ (BAKAH), Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözümü için silahların susturulmasını istedi.

Van'da 60 sivil toplum örgütünün yöneticilerinin biraraya gelerek Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözülmesi çabalarına destek amacıyla oluşturduğu BAKAH, Van Ticaret Borsası'nda biraraya geldi. Türkçe ve Kürtçe yapılan basın açıklamasını Mazlum-Der Van Şube Yöneticisi Fuat Değer yaptı. Değer, dürüst ve vicdan sahibi herkes adına, barış için toplumsal mutabakat oluşturma arzusunda olduklarını söyledi. Değer, şiddetin, bütün çözümlerin önünü tıkadığını, bu nedenle barışın ve uzlaşmanın en geçerli yol olduğu belirtti. Değer, “Ülkemizde 26 yıldır devam eden çatışma ve şiddet ortamı, sorunların çözümüne katkı sağlamadığı gibi, kin, nefret ve kutuplaşmalara yol açmıştır. Bu yüzden devletin her türlü operasyonu durdurmasını, PKK'nın da silahlı güçlerini ülke sınırları dışına çekmesini teklif ediyoruz” dedi.

"SİVİL TOPLUMU HAREKETE ÇAĞIRIYORUZ"

Değer, açılım çabalarının, ‘Kürt açılımı’ adı altında yeniden ele alınması ve içinin doldurulması gerektiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnsanlık dışı şiddetin son bulması için sivil toplumu harekete geçmeye, sivil tepki vermeye ve barış için toplumsal mutabakata çağırıyoruz. Barış, hükümlerin efendisidir. Bizim başlattığımız bu yürüyüşe, vicdan sahibi herkesi katkı sunmaya davet ediyoruz. Canımızı yakan bu çatışma ortamının sona ermesi için Van'dan başlayarak bütün bölgeye ve batıya sesimizi duyurmada kararlı olduğumuzu deklere ederiz. On binlerce insanımız hayatını kaybetmiş; köyler, ormanlar, iş yerleri yakılmış; yaşama hakkı çiğnenmiş, büyük şehirler güvenlik açısından yaşanmaz hale getirilmiş ve ülkenin milyarlarla ifade edilen serveti heba edilmiştir. Tarih boyunca devasa sorunların şiddetle çözüme kavuştuğu görülmemiştir. Şiddetle sağlanan sessizliğin ise kalıcı barışı temin ettiği vaki değildir. Şiddet; daha çok ölüm, daha çok gözyaşı, daha çok yıkım ve tükeniş demektir. İnsanlık dışı şiddetin son bulması için sivil toplumu harekete geçmeye, sivil tepki vermeye ve barış için toplumsal mutabakata davet ediyoruz. Şiddetin durmasının, sorunların çözümü için bir başlangıç olduğunu bilenler olarak, mutlaka şiddetin durdurulması gerektiğini söylüyor ve çatışan tarafları derhal bu şiddet halini durdurmaya davet ediyoruz. Konuşmadan, diyalog sürecine girmeden, kör döğüşü şeklinde devam eden bu kaos ve kardeş kavgasının daha çok ölüm, daha çok acı, daha çok kötülüğü beslediği ve besleyeceği ortadadır. Bu savaşın maliyetinin yine bizim cebimizden, cüzdanımızdan, emeğimizden, alın terimizden, çocuklarımızın geleceğinden, uykusuzluğumuzdan, rızkımızdan ve en önemlisi geleceğimiz ve yaşama hakkımızın mahremiyetinden çalınmasına artık müsaade etmiyoruz. Her eve bir yangın gibi düşen cenazeler istemiyoruz.”

AÇILIMIN İÇİ DOLDURULAMADI

Değer, Başbakan Erdoğan'ın Kürt sorununu doğru tanımlaması, sahiplenmesi cesaret ve umut verici bulduklarını ancak açılımın içinin bir türlü doldurulamadığını da belirterek, “Kürt açılımı, diye ismi konulan bu şeye daha sonra ‘kardeşlik projesi’ denilerek gittikçe kuşa çevrilmiştir. Tüm bu zorluklara rağmen hükümet, risk alarak Kürt açılımının içini doldurmalı ve ivedilikle pratiğe yönelik adımlar atmalıdır. Hükümetin kendi varlığının da bu sorunu çözmekten geçtiği unutulmamalıdır.Bazı ortak değerlerde buluşmayı ve oturup konuşmayı beceren insanların bulunduğu bir vicdan zemini oluşturmak istiyoruz. Bu yüzden devletin her türlü operasyonları durdurmasını, PKK'nın da silahlı güçlerini ülke sınırları dışına çekmesini, sorunların çözümü için başlangıç ve zorunlu bir yol olarak teklif ediyoruz. Bu sebeple çözümde etkin rol alacak bütün dinamiklerin sürece müdahil olması gerektiği konusundaki davet ve ısrarımız son derece net ve anlaşılırdır. Bu, çaba göstermeden olacak bir süreç değildir ve barış gönüllüleri olarak, vicdan sahibi, insanlığını yitirmemiş, kan üzerinden bir kazanç ummayan herkesi ve her kesimi bu kanı durdurmak için meydanlara, sokaklara, hayatın içine çağırıyoruz” diye konuştu.

Bu haber 637 defa okundu.