En Sıcak Konular

Aman dikkat! Keneleri çoğaltıyoruz

28 Haziran 2010 13:32 tsi
Uzmanlar, keneyle mücadele benimsenen bu yöntemlerin keneleri azaltmak yerine çoğalttığını söylüyor...

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah İnci, keklik, bıldırcın gibi yerden beslenen kanatlıların, mera kenelerine karşı biyolojik mücadele aracı olarak kullanılmasının doğru olmadığını öne sürdü.

İnci, yaptığı açıklamada, keneler ile mücadelenin çok önemli olduğunu ve asla göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi.

Keneleri insanlardan uzaklaştırmak için öncelikle mera hayvancılığına özellikle de koyun, keçi ve sığır yetiştiriciliğine önem verilmesi gerektiğini vurgulayan İnci, ''Keneler merada otlayan koyun, keçi ya da sığıra yapıştığında bunları periyodik olarak banyoluklarda ilaçlayacağız. Dolayısıyla bu sırada kan emmiş olan dişi keneler ölecek. Bir dişinin ölmesiyle de 10-20 bin kenenin gelişmesini ve çoğalmasını engellemiş olacağız'' dedi.

İnci, keklik, bıldırcın gibi yerden beslenen kanatlıların, mera kenelerine karşı biyolojik mücadele aracı olarak kullanılmasının doğru olmadığını belirterek, şöyle devam etti:

''Türkiye'de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünü nakleden kene türü Hyalomma Marginatum'dur. Bu tür bıldırcın, keklik, sülün, gibi yerden beslenen kuşlardan da kan emerek beslenebilir. Bu nedenle doğaya keklik, bıldırcın, sülün gibi yerden beslenen kuş türlerini salmak, keneleri azaltmaz aksine çoğaltır. Bunlar bilimsellikten uzak yaklaşımlardır. Ancak, bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı'na danışmanlık yapan çok değerli arkadaşlarımız var. Olağanüstü enerji sarf ederek bilgilendirme çalışması yapıyorlar. Fakat bu kadar özveri ile yapılan gayretli çalışmalara rağmen, nerden çıktığı belli olmayan, dedikodu boyutunda bilgiler kapsamında birilerinin bir şeyler yaptığını duyuyoruz ve çok üzülüyoruz. Bu kene mücadelesi, bilimsel ve son derece de hassas bir problemdir ve çözümü de bilimsel olmak zorundadır. Biz sadece bilimsel yaklaşımın arkasına politik irade istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz. Periyodik olarak ilaçlama yapılacaksa nerede yapılacağını söylüyoruz. Kışın kene mücadelesinin ayrı, yazın ayrı yapılacağını söylüyoruz. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Protozooloji ve Entomoloji Bilim Dalı Başkanı Sayın Prof. Dr. Zafer Karaer, kendisi benim de hocamdır, bu konuda sesini duyurmak için adeta çığlık atıyor.''

SIĞIRI BULAMAYINCA İNSANA YAPIŞIYORLAR

KKKA hastalığı ile ilişkilendirilen Hyalomma Marginatum kenesinin genellikle sığırlarda görülen bir tür olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Abdullah İnci, şunları anlattı:

''Bu türün insanlara da zarar vermesinin sığır sayısındaki azalmanın yan etkilerinden biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Mera hayvancılığını bıraktığımız için meralarda konaklarını bulamayan bu hayvanlar, insanlara yapışıyor. Merada sığırı bulsa, biz de onu ilaçlasak bir dişi kenenin öldürülmesiyle 20 bin kene neslini birden öldürmüş olacağız. Eskiden bunu yapıyorduk. Şimdi yapamıyoruz. İnsanlar hayvanların otlatıldığı yerlere pikniğe gittiğinde, bağına bahçesine gittiğinde kene tehlikesi ile karşı karşıya geliyorlar ve buna da kader diyorlar. En acı olanı da bu. Böyle kader olmaz, buna kader diyemeyiz. Bizim insanımızın kaderi bu olamaz. Bu tehlike kırsalı, şehiri her tarafı sardı.''

İnci, kenelere karşı bireysel korunma tedbirlerinin de mutlaka alınması gerektiğine dikkati çekerek, ''Ama bu tedbirleri herkes yerine getiremeyebilir. Bunun için Türk hayvancılığına genel yaklaşım içinde kene problemi ülkenin gündeminden çıkarılabilir. Bu durum, ayrıca bütün hastalıklarla mücadele için de çok önemlidir'' dedi.

ajanslar



Bu haber 609 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,364 µs