En Sıcak Konular

7.1 milyar'lık gizemli Türk

28 Haziran 2010 09:01 tsi
7.1 milyar'lık gizemli Türk Devlet "Getir paranı beyan et seni affedeyim!" dedi. Adını da 'Varlık Barışı' koydu. Ve bir gün biri çıkageldi "Alın size 7.1 milyar lira! Beni de affedin..." Sonra herkes bu "Müthiş Türk"ün peşine düştü. Kimdi bu gizemli milyarder?

Varlık Barışı kapsamında 7.1 milyar lira beyan eden müthiş Türk'ün kimliği hâlâ sırrını korurken, bir Güney kentinde yaşayan işadamı Namık Kemal Engin, SABAH'a "O milyarder benim!" dedi. Iraklı bir aile dostunun kendisine milyar dolarlık hisse senetlerini miras bıraktığını söyleyen Engin, "Bu hisselerin gelişi de ayrı bir macera... Ama hisseler hala bana teslim edilmedi. Kimileri bu hisse senetlerinin üzerine yatmaya çalışıyor" iddiasında bulundu. Varlığına inandığı hisse senetlerini alabilmek için oğlu Hilmi Onur ile birlikte müthiş bir mücadele verdiğini söyleyen Namık Kemal Engin, "Başbakanlık, MİT, Dışişleri, Maliye... Yazmadığım yer kalmadı. Bu hisseleri almak için tüm servetimi tükettim. Sadece ben değil yakın dostlarım borç batağına saplandı, iflas etti... Borçlandığım herkes bana 'Tokatçı' gözüyle bakar oldu. Eğer bu hisseleri alamazsam ben ve oğlum dahil en az 50 kişi intihar eder!" dedi.

ŞAŞIRTAN BEYAN
Tarih 6 Nisan 2010... Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Varlık Barışı'nda bir mükellef 7.1 milyar lira beyan etti'' deyince herkes bu müthiş Türk'ün kim olduğunu merak etti. Öyle ya, Forbes dergisinin zenginler listesine göre, Türkiye'de 3 milyar dolarlık servetiyle Hüsnü Özyeğin birinci sırada, 2.9 milyar dolarla Mehmet Emin Karamehmet ikinci ve 2.6 milyar dolarla Tarık Şara üçüncü sıradaydı. Bakan Şimşek o gün sözlerini şöyle tamamladı: "Bana verilen bilgiye göre, beyan edilen varlıkların yüzde 90'ı Türkiye'ye getirilmiştir." Yani servetin kaynağı Kapıkule'nin öbür yanıydı... Mükellef isminin gizli kalmasını istiyordu. Acaba bu müthiş beyan ikinci bir "Ali Türkan vakası" mıydı? Yoksa beyan edilen para gerçekten de gelecek miydi? Herkes şu sorunun yanıtına odaklandı: "Yurtdışından bir servet getiren bu müthiş Türk kimdi?"

KİM BU MÜTHİŞ TÜRK?
Yaklaşık iki ay sonra SABAH'ın "Kulağı delik" ekonomi yazarı Meliha Okur ilginç bir yazı kaleme aldı. 19 Haziran tarihli yazısında Okur, o müthiş Türk'ü şöyle tarif ediyordu: "...Peki, kim bu gizemli patron? Yaşı 55... Dünyanın dev şirketlerinin hisselerinden oluşan zengin bir hisse senedi portföyüne sahip. Hisseleri gıda ve petrol şirketinde... Epeydir Ankara'da... Şunu da belirtelim halen yıllık iznini kullanan yazarımız Meliha Okur'a ulaştık. O da yazılarındaki gizemli zengin olarak bahsettiği ismin Namık Kemal Engin olduğunu onayladı. İşte Meliha Okur'un bu yazısının ardından, İstihbarat Servisi'ne gelen Ankara mahreçli bir fısıltı ilginç bir haber macerasının başlangıcı oldu. Bu fısıltıya göre müthiş Türk, belki de bir hayalin peşinde tüm servetini yitiren Ankaralı işadamı Namık Kemal Engin'den başkası değildi. O işadamını bir güney kentinde bulduk ve konuştuk. Ve ortaya MİT'in, MOSSAD'ın, FBI'ın adının geçtiği casusluk romanlarına taş çıkartacak ilginç bir öykü çıktı. "Iraklı dostum bana servetinin tümünün hisse senetleri ve bir kısmı nakit olmak üzere Londra'daki bir 'Bimas Watson' adlı bir 'Security House'ta olduğunu söyledi. Bu emtianın Türkiye'ye getirmem için bana Irak makamlarından bir vekaletname çıkardı. Ardından bu değerli emtiaları getirebilmek için avukatlar tuttuk. Hem Türkiye'de, hem Londra'da... Hisseler arasında McDonalds'ın yüzde 13, Buharia Petrol'ün yüzde 50 kağıdı var (Burada bir soru işareti var. Mc Donalds'ın yüzde 13'ü 9.42 milyar dolar ediyor). Yanında da Kraliyet Bankası'na ait 117 milyon dolarlık blokeli çek... Tüm bunları Türkiye'ye getirebilmek için kolları sıvadık..."

LONDRA DEVREYE GİRDİ
"Ve bir gün Londra'dan müjdeli haberi aldık. Oradaki avukatımız David Marc, emtiaların diplomatik kurye ile Ankara'daki İngiltere Büyükelçiliği'ne gönderildiğini söyledi. Kısa bir süre sonra İngiliz Büyükelçiliği'nden bir e-mail aldık. (Bu e-mail Namık Kemal Engin'in iddiası. Büyükelçilik yalanlıyor. E.E.). E-mailde, '5 Temmuz günü Büyükelçi Nick Baird ile randevunuz var' deniyordu. Sonra bir email daha aldık... Bu randevunun 10 Temmuz'a ertelendiğini söylüyordu. 10 Temmuz günü gittik. Kapıda 'Böyle bir randevu görünmüyor' dediler..."

YETKİLİLER SESSİZ
NAMIK Kemal Engin, Maliye Bakanı'nın açıkladığı 7.1 milyar liralık beyanın kendi beyanı olduğunu iddia ediyor. SABAH'ın ulaştığı bir kaynak "7.1 milyar liralık beyanda bulunan kişi Namık Kemal Engin mi?" sorusuna önce 'evet' yanıtını verdi. Ancak daha sonra bunu yalanladı. Yine SABAH'ın ulaştığı bir bilgiye göre 7.1 milyar liralık beyan Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı'na yapıldı. Mersin VD Başkanı Serdar Aksoy, hem yazılı hem de şifahi olarak iletilen aynı soruya olumlu ya da olumsuz bir cevap vermedi.

Hisseleri alamadı MİT'e başvurdu

NAMIK Kemal Engin, SABAH'a İngiltere Büyükelçiliği'nden geldiğini iddia ettiği e-mailleri gösterdi. E-mailleri gönderen adrese bakıldığında kaynak uzantısı olarak "@turkei.net" şeklinde pek kullanılmayan bir uzantı var. Ayrıca davetiyede Büyükelçilik Özel Kalem Vekili olarak belirtilen Ramazan Pınar diye birisi elçilikte çalışmıyor. Tüm bunlara rağmen Engin, dolandırılma ihtimalini aklına bile getirmiyor. Anlattıklarına geri dönelim..." Baktık elçiyle görüşemiyoruz. Dışişleri Bakanlığı'na başvurduk. 'Londra'dan özel kurye ile emtialarımız geldi bize göstermiyorlar' dedik. Cevabı 3 ay sonra geldi. O cevapta muhatabınız Büyükelçilik deniyordu..." Gerçekten de Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Daire Başkanlığı Namık Kemal Engin'e böyle bir yazı göndermişti. Dönemin Konsolosluk İşleri Daire Başkanı Ali Öktem tarafından imzalanan cevabi yazıda şöyle deniyordu: "Internal Revennue Services (IRC) Londra Bölümü'nden tarafınıza gönderilen emanetin teslimi amacıya Ankara'daki İngiltere Büyükelçiliği'ne şahsen müracat etmeniz gerekmektedir. Bilgilerini rica ederim." Tabi Engin Büyükelçilik'ten hiçbir zaman "Buyurun gelin emanetinizi alın!" cevabı alamadı. Bunun üzerine Engin ve oğlu Cumhurbaşkanlığı'na, Başbakanlığa, Maliye Bakanlığı'na, hatta MİT'e dilekçe üzerine dilekçe yağdırmaya başladı. Sayıları 100'e ulaşan bu dilekçelerde Namık Kemal Engin "Hisse senetlerimi verin!" diye feryat ediyordu.

Sabah



Bu haber 879 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,541 µs