En Sıcak Konular

Orası yelkenli seyretme yeri değil!

27 Haziran 2010 15:39 tsi
Orası yelkenli seyretme yeri değil! Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan'ın sınır karakolunda siperde çömelerek oturmasına yönelik eleştirilere sert çıktı.

Arınç, bulunulan yerin bir vadi seyretme yeri veya bir deniz kenarında bir yelkenliyi gözetleme yeri olmadığını belirterek, karşıda teröristlerin bulunduğu biline biline gidilmiş bir yer olduğunu kaydetti. Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan ile görüşme yapabileceği yönündeki açıklamasını da olumlu buldu.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı'nın (YOYAV) programına katıldı. Arınç, program sonrasında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama'nın görüşmesinden 'terörle mücadelede istihbarat paylaşımı konusundaki kararlılığın çıktığını' hatırlatan bir gazetecinin, 'Sizce 3'lü mekanizmanın etkin şekilde işlemesinin terörle mücadeleye nasıl bir etkisi olacak' yönündeki soruya Arınç, şu cevabı verdi: "Bildiğiniz gibi Başbakan, G-20 için Toronto'ya gitti, 1 saat 15 dakikalık görüşmedeki konu başlıkları açıklandı, olumlu geçtiği ifade edildi. Biz de olumlu görüşme yapılmasından Türkiye'nin yarar göreceğini düşünüyoruz, aramızdaki model ortaklık ve stratejik ilişkilerin Türkiye'nin çıkarı doğrultusunda, güçlenerek devam edeceğine inanıyoruz. 3'lü mekanizma bir süreden beri muntazam çalışıyor. Türkiye'de Irak'ta toplantılar yapıyorlar, aldıkları mesafeyi, gözlüyorlar, alınabilecek tedbirleri konuşuyorlar terör konusunda. Bir bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. İstihbarat paylaşımında ve diğer konularda bu üçlü mekanizmanın özellikle ABD'nin katkısıyla olumlu bir noktada olduğunu söyleyebilirim. Sayın Obama bütün konuşmalarında PKK'ya karşı mücadelede Türkiye ile birlikte olduğunu ifade ediyor. PKK'yı terör örgütü olarak gördüğünü söylüyor. Belki bugün yapılacak bir değerlendirme Türkiye açısından olumlu yansımalarının olacağını düşünüyorum."

Terörle mücadele konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Erdoğan'la görüşme yapabileceği yönündeki açıklamasının nasıl değerlendirildiği yönündeki bir başka soruya ise Arınç, şu cevabı verdi: "Son olaylar sebebiyle, bunlar Türkiye'de ilk defada olmuyor. Bizi üzecek şekilde çok sayıda olaylar oldu, hepimizin yüreği dağlandı, bu eğer terörün tırmanma noktasını gösteriyorsa, bu olaylar sebebiyle Sayın Cumhurbaşkanı, tüm siyasi parti liderleriyle hem de güvenlik zirvesiyle bazı toplantılar yaptı. Ondan sonra da İstanbul'da sivil toplum kuruluşları ve meslek kuruluşları ile bir araya geldi. Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda görevini yapmaya çalışıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli ve Gülten ve Kışaknak'ın da bu cümleden olmak üzere Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştü. Cumhuriyet Halk Partisi, bir ana muhalefet partisidir. Bir genel başkan değişikliği oldu. Geçmişte ne demokratik açılım konusunda ne de terörle mücadele konusunda Sayın Baykal ile ilişki kurulamamıştı. Randevu taleplerine hiçbir şekilde cevap verilmedi. Bir defasında da kameralar altında teklif etmişti. Bu gülünç telklif sebebiyle de bir araya gelmek mümkün olmamıştı. Sayın Kılıçdaroğlu'nun çok daha sorumlu, çok daha olumlu konuşma yaptığını gördük. Elbette teröre karşı ortak mücadele gerekir. Ortak akıl gerekir. Bildiklerimizi birbirimizle paylaşmamız, bu konuda çözüm önerileri kimden gelirse gelsin, mutlaka dikkate almalıyız. Ben bunu çok olumlu buluyorum. Bir ana muhalefet partisi lideriyle iktidar partisinin liderinin, bir araya gelmesinde Türkiye ile ilgili dış politika konularını görüşmesinden daha tabi hiçbir şey olamaz. Eğer böyle bir işbirliğine ihtiyaç duyulursa, mutlaka faydalı olacaktır. Başbakan döndükten sonra Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendi rızası ve isteğiyle böyle bir görüşmenin gerçekleşebileceğini, bu görüşmenin çoklu olabileceği gibi tekli olabileceği, diğer muhalefet partilerinin, parlamento dışındaki partilerin bu konuda düşüncelerini almak üzere arzu edilirse ve talep olursa toplantılar yapılmasının faydalı olacağını düşünüyorum. Kılıçdaoğlu'nun bu konudaki açıklamalarını Türkiye için olumlu buluyorum. Umarım teklifleri de olumlu olacaktır. Yüreğimizi yakan bu olaylar karşısında daha etkili olmak için ortak akla veya düşüncelerini anlatma imkanı bulacaklardır."

"BULUNDUĞUNUZ YER DENİZ KENARINDA YELKENLİYİ GÖZETLEME YERİ DEĞİL"

Arınç, Başbakan Erdoğan'ın Irak sınırında ziyaret ettiği bir karakolda çömelerek oturmasının eleştirildiği hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Siperde çekilen fotoğrafların böylesine bir aşağılama vesilesi yapılmasını çirkin buluyorum, çok yanlış buluyorum, çok olumsuz buluyorum. Sayın Başbakan, Genelkurmay Başkanı çok doğru bir iş yaptı, askere destek olmak, onların terörle mücadelede yalnız olmadıklarını göstermek, hem de Türk milletine güven vermek için sadece helikopterle ulaşılabilen 2 bin 670 metre yükseklikteki gözetleme yerine gittiler. Orada askerler de çömelmiş vaziyetteydi, komutanlar da. Herhalde bunu eleştirenler de biliyor ki onlar sürekli o halde oturmadılar, başka fotoğraflara bakılırsa ayakta da durmuşlar, gözetlemeye katıldılar, askerlerle konuştular. Bulunduğunuz yer bir vadi seyretme yeri değil, bulunduğunuz yer bir deniz kenarında bir yelkenliyi gözetleme yeri değil, hedef haline gelmiş karşıda da teröristlerin bulunduğu biline biline gidilmiş, askerin omzuna elini koyarak 'aslanım ben seninle beraberim, şehit de olursan gazi de olursan Türk milleti senin yanındadır, hükümetim senin yanındadır' diyen bir başbakanın görüntüsüdür. Genelkurmay'ın açıklaması çok nazik bir açıklamadır. Bir askeri gerekliliktir diyor. Bunu yazanların ve bunu eleştirenlerin bunu bilmediğini zannetmiyorum. Ama onlar bu fotoğraftan bile muhalefet çıkarmak, küçültücü bir yayın yapmak isteğinde olabilirler, ayıp bir şey, elbette bir askeri gözetleme yerinde, kum torbalarının arkasında Mehmetçik elinde silah beklerken onların yanında olmak için, onlarla birlikte aynı duruma gelmiş bir başbakan, bu küçültücü değil, hayatında oraları görmemiş, askeri ziyaret etmemiş, askerin sırtına elini koymamış, terörle mücadelenin ne olduğunu bilmeyen, hayatında bırakınız 2 bin 670 metre yükseklikteki siperleri veya mevzileri daha Van'a gitmemiş, Hakkari'yi görmemiş, Yüksekova çarşısını dolaşmamış insanların, sıfır noktasındaki bir yerde askeri bir gereklilik olarak çömelmiş olmalarını ayıp sayan bir zihniyeti ben de ayıplıyorum."

"DEMOKRATİK AÇILIM FAYDALI VE GEREKLİ"

Bir basın mensubunun açılımın ne olduğunun tam bilinmediği yönündeki sorusuna biraz sinirlenen Arınç, şöyle cevap verdi: "Sanki Mars gezegeninden buraya gelmiş bir kişi olarak, çok saygın bir gazeteci olarak bunu soruyorsunuz, böyle şey olur mu? Bugüne kadar ne düzenlemeler yapıldı? Radyo televizyon yayıncılığında nereye geldiğimizi biliyorsunuz. Halkın günlük hayatını kolaylaştırmak için alınan tedbirlerden mutlaka haberiniz vardır. Bazı muhaliflerin dili ile bu soruyu sordunuz, sizi kınamak için değil, nedir bu demokratik açılım, içinde ne var, dışında ne var, e günaydın kardeşim, tartışanlar tartışıyor tabi. Demokratik açılımın iki ana başlığı var, bir tanesi terörle mücadeledir, terör örgütünü silahsız mücadele yapamaz hale getirmektir. Bunun için de pek çok yollar var, çünkü geçmişte genelkurmay başkanlarının ad ifade ettiği gibi hem dağa çıkanları engellemek, özendirmemek, hem de dağdan çıkışları özendirmek için ne tür tedbirler alınabilir? Terörle mücadele sadece silahlı mücadele değildir, ekonomik toplumsal siyasal yönü de vardır, bu konuda da ek tedbirler alınacaktır. İkinci boyutu demokratik açılımda Türkiye'de yaşayan 72 milyonun etniği, kimliği ne olursa olsun, dini mezhebi inancı ne olursa olsun, özgürce yaşaması için tüm haklarını, kültürel haklarını vermektir. Temel haklarsa temel haklar, hiçbir şey yapılmadı derken TRT 6, TRT Arapça'yı nasıl göz ardı edersiniz? Radyo ve televizyonlarda 24 saat ana dilde yayın yapılmasını nasıl göz ardı edersiniz? İnsan hakları kurumunun meydana gelmesini, suça itilen çocuklarda yasal düzenleme yapılmak istenmesini, yaylalara, kışlaklara, mezralara çıkış yasaklarının kaldırılmasını, yollardaki onlarca yüzlerce kontrol noktasının kaldırılmasını nasıl göz ardı edersiniz? Demokratik açılım faydalı gerekli bir çalışmadır, bundan herkesin haberdar olduğunu düşünüyorum, ama bir kez daha anlatın derseniz onu da anlatırız."

"OHAL'E GEREK YOK"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin olağanüstü hal ilan edilmesi konusunda yeni bir açıklamasının olduğu hatırlatılması üzerine Arınç, şöyle konuştu: "Sayın Bahçeli'nin OHAL isteme konusundaki ısrar ve taleplerini doğru bulmuyoruz. Türkiye 15-16 sene OHAL denetimi altında kaldı, terörün tırmandığı yıllar o yıllardır ve maalesef acı olayların yaşandığı olaylar, temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, ama hiçbir işe yaramadığı o yıllar olmuştur. 2002 sonunda OHAL'in kalkışında Türkiye'nin yeniden bir OHAL altına girmesi istemesi fevkalade yanlıştır. Bunun düşünülmemesi lazım. Bahçeli'den başka da hiç kimse bunu paylaşmadı. Evet OHAL anayasada yer alan bir husustur. Gerek duyulursa bu yola gidilebilir, geçmişte gidildiği gibi. Ama Türkiye'de şu anda OHAL için gerekli hiçbir ortam söz konusu değildir. Ciddi, güçlü ne yaptığını bilen bir hükümet vardır, güvenlik güçleri var. Parlamento çalışıyor, tüm yasalar çıkartılıyor ve bütün bunlarla mücadeleyi sonuna kadar götürmek için 72 milyon insan var. Hiçbir şekilde OHAL için gereklilik yoktur, bu dönemleri Türkiye artık geride bıraktı. Bunların telaffuz edilmesi bile doğru değildir."

(CİHAN)



Bu haber 1,080 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,491 µs