En Sıcak Konular

Türkiye'ye savaş tuzağı

25 Haziran 2010 09:15 tsi
            Türkiye'ye                       savaş tuzağı Perde arkasındaki mesaj: Tarafını acilen seç!

Artan terör eylemlerinin nedenleri arasında kuşkusuz hükümetin “iş göremez”  hale gelmesi beklentileri bulunuyor. Ancak, meseleye biraz daha yukarıdan bakıldığında terörün tırmanışı ile Ortadoğu-Kafkasya  hattındaki gerilimler arasında bir paralellik olduğu da görülebiliyor.

Bazı iddialara göre, İsrail savaş gemileri körfeze sokulmaya başlamış ve Suudi Arabistan da İsrail savaş uçakları için bir hava koridoru açmış. Konu İran olduğunda tek gerilimin İsrail ile yaşanmadığı hatırlatılmalı. BM’nin yaptırım kararları ve bu kararın çerçevesini aşan ABD ve AB’nin münferit yasak ve yaptırım uygulamaları İran’ı kendi başına bir gerilim konusu haline getirmiş durumda. İran ise, üzerinde baskı arttıkça sertleşen, nükleer çalışmalarını gerçekten silah üretmeye izin verecek ölçüde geliştirdiği izlenimi veren bir ülke profili ortaya koyuyor. Bu arada hatırlatalım, İran’dan Gazze’ye gitmek için hareket eden “yardım gemileri”nden de söz ediliyor, ancak bu gemilerin değil nerede oldukları varlıkları bile tam olarak bilinemiyor. Kimbilir belki, iki ülkeyi askeri bir çatışmaya sokmanın uygun zamanlaması için bir kenarda bekletiliyorlardır.

Bölgede süren bir diğer gerginlik konusu ise, Türkiye-İsrail arasında yaşananlar. Türkiye’nin kendisini yalnızlaştırmaya çalıştığını ileri süren İsrail, bunu bir düşmanlık olarak kaydetmişti; dolayısıyla Türkiye’de birçok kişi de bunun bir rövanşı olacağını aklından geçirmişti. Hatta artan terör olayları nedeniyle yapılan hükümet açıklamalarında PKK’dan taşeron diye söz edilmesi, arkasında İsrail’in olduğunu düşünmeyi kolaylaştırmıştı. Oysa taşeronların “teröristleri ülkesine kabul edenler, oturma, sığınma hatta çalışma izni verenler” biçiminde vurgulanması dikkatlerin İsrail’den uzaklaşmasına yol açmalıydı. Kimbilir belki, “batı” dünyası olası bir İran-İsrail savaşımı sırasında ortaya çıkacak kaosta Türkiye’yi taraf olmaya zorlayacak bir ortam yaratmaya çalışıyorlardır. İsrail’e kızgın bir Türkiye’nin mağdur İran yanında ya da tam tersine karşısında yer alması yolunda baskı yapan terör, belki de Türkiye’yi acil tercih yapmaya zorlayanların taşeronu olmuştur.

Bu arada Türkiye ile birlikte İran’ın uluslararası sisteme kazandırılması çabası veren ve BM’de de yaptırımlara “hayır” diyen Brezilya, arabuluculuk görevini yürütemeyeceğini  beyan etti;  İran ile yaşanan gerilimin artması bu ülkeye havlu attırdı. Belki de Brezilya, İran’a yönelik baskıların bir müdahaleye  doğru seyrettiğini fark etmiş ve kendisini doğabilecek bir kaostan kurtarmak istemiştir.  Bu durumda Türkiye’nin tek başına kaldığını belirtmeye gerek yok.

Bölgede artan gerilime bir örnek de Ermenistan ile Azerbaycan arasında yaşanan çatışmalarla verilebilir. Karşılıklı ateşlerle az sayıda da olsa kayıplar yaşanıyor. PKK eylemlerinin artması, İran’a yaptırımların sertleşmesi, İsrail’de ve Ermenistan ile Azerbaycan’da askeri hareketliliğin başlaması biraz fazla tesadüf gibi, olayların tümü İran’ın etrafında yaşanıyor.

Tahrik biçimine bağlı olarak ve kendince haklı bir gerekçe bularak İsrail İran’ı vurabilir. Muhtemelen başka meşru gerekçelerle İran da karşılık verebilir. Bu, önce Iraklılara ve Türkiye’ye, ardından da büyük güçlerin tutumlarına bağlı olarak bölgesel düzeyde büyüyebilir. Anlaşılan o ki Türkiye bugüne kadar böylesi kötü bir senaryonun yaşama geçmemesine çabalamış, bugün bunun bedelini ödüyor. Ancak, okun yaydan çıkmış olma olasılığı bulunuyor ve Türkiye “Dimyat’a pirince giderken, eldeki bulgurdan olabilir”. Zira belki de İsrail ve İran yönetimlerinden eş zamanlı kurtulma yöntemi olarak bulunmuş bir formülün yaşama geçmesi, Türkiye’yi aşan bir düzeye erişmiştir.

Beril Dedeoğlu / Star



Bu haber 1,468 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,551 µs