Eker'e göre MHP ile BDP aynı safta!

23 Haziran 2010 12:21 tsi
MHP Lideri Bahçeli'nin OHAL önerisini 'ironik' olarak niteleyen Bakan Mehdi Eker'den çarpıcı sözler geldi...

 Türkiye arka arkaya gelen terör saldırılarıyla sarsılıyor. Muhalefet artan terörü “Demokratik Açılım” sürecine bağlarken hükümet tek bir ağızdan, “Açılımdan geri adım atmak terörün ekmeğine yağ sürmektir” diyor.

Bu düşünceyi dile getiren hükümet üyelerinden biri de Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker. Artan terörü ülkenin kalkınması, gelişimi ve demokratikleşmesinin altına konulan bomba, mayın olarak tanımlayan Eker, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “OHAL, idam cezası yeniden getirilsin” önerilerini de terörün ekmeğine yağ sürmek olarak nitelendiriyor.

BDP’yi ve MHP’yi aynı safta yer almakla suçlayan Eker, “Biz demokratik açılımdan ve sivilleşmeden geri adım atarsak terörün ekmeğine yağ süreriz. Terörün de tam istediği bu. Bu tuzağa düşmeyeceğiz. OHAL, sıkıyönetim çözüm değil. Biz sorunları demokratikleşme içinde çözeceğiz. Bu nedenle Bahçeli’nin çağrılarını ironik buluyorum” dedi.

Eker’in açılım projesini ihanet projesi olarak nitelendiren MHP’ye de yanıtı var. Eker, “Esas ayrımcı zihniyet ülkenin birlik berberliğine zarar veren bu zihniyet. Tarih ihanetten bahsedecekse onlardan bahsedecek onları yargılayacak” dedi.

Eker, Anı Süt’ün açılışı ve Drenaj kanallarının temel atma törenleri için geldiği Şanlıurfa’da İNTERNETHABER’in sorularına şu yanıtları verdi:

OHAL SORUNU ÇÖZSEYDİ…

Son günlerde artan terörü tartışıyoruz. Sert önlemler öneriliyor. OHAL’in, idamın yeniden getirilmesi gibi. Bu önerileri nasıl karşılıyorsunuz?

Gerek Kürt sorunu gerek Kürt sorunun bir sonucu olan PKK terörü ile ilişkili olarak başvurulan metotların sorunu çözmediğini hep beraber gördük. Sıkıyönetim, OHAL gibi bir sürü yöntem denendi. İdam da vardı. Bunlarla çözülse sorun çözülmüş olurdu. Hepsi denendi ve bunların sorunu çözmediği tersine yaygınlaştırdığı, kronik hale getirdiğini hep beraber gördük.

YAHUDİLERE KUCAK AÇMIŞ BİR MEDENİYETİZ

Türkiye’nin mayasında bu tür çatışmalar yok. Türkiye tarihinde başka yerlerde ülkelerden çeşitli sebeplerle yurtlarından kovulmuş insanlara kucak açma var. 15-16. yüzyılda Yahudilere kucak açmış bir medeniyetiz. Kürt sorununu demokratikleşme, sivilleşme kardeşlik, birlik ve beraberlik ile çözeceğiz. PKK’nın istismar ettiği sorunları ortadan kaldıracağız.

Ancak terörün PKK’ya verilen tavizler nedeniyle arttığı ileri sürülüyor!

1984 PKK saldırısı… O tarihten 2009 Mayıs’a kadar kaç kişi hayatını kaybetti. Sorunun cevabı burada. Bir yılda binin üzerinde kişinin hayatını kaybettiği zamanlar yaşandı. O zamanlar açılım mı vardı.

İLKOKULDA KÖYDE KÜRTÇE RADYO DİNLERDİK

”TRT Şeş’i açtığınız için terör tırmanmadı” diyorsunuz o zaman?

Bazı yasaklar vardır ki anlamsızdır. O yasakları sürdürmek kendi kendinizi kandırmak, vatandaş nezdinde komik duruma düşmektir. Teknolojinin önünde hiçbir şey durmaz. Mardin, Diyarbakır’da bir tane çanak antenin başındadır her şey.

60-70’li yıllar. İlkokuldayım. Resmi alanda, okulda Kürtçe diye bir dil yok deniliyor. Ancka akşam eve geliyorsunuz Erivan, Tebriz, Moskova üzerinden Kürtçe yayın dinliyorsunuz. Bunlar komik şeyler.

Bu çağda terörle mücadeleyi en etkin şekilde mücadele edelim. Ama terör ve teröristin istismar alanını ortadan kaldıralım.

Atılan olumlu adımlara karşın neden terör tırmanıyor?

Ben de soruyorum. Neden PKK Demokratik Açılıma karşı. Bana bu sorunun cevabı verilsin. Neden şimdi saldırılar arttı. Çünkü bu proje ile birlik beraberlik duyguları perçinleşiyor.

KAPATILMA BDP’NİN İŞİNE GELİYOR

Demokratik Açlım’da bir çifte standarttan bahsediliyor. Van’da Vali Kürtçe davetiye gönderince sorun çıkmıyor, ama BDP’li belediye başkanı Kürtçe davetiyeden yargılanıyor…

Burada samimi olmaları için önce bir şey yapmaları gerek. Parti kapatmanın demokratikleşme ile ilişkisi var mı? Var ve oy kullanmadılar. Sürekli partileri kapatılıyor. Bunun olmamasını istiyorsanız o düzenlemeye neden karşısınız. Buna karşıysanız siz kapatılmak istiyorsunuz. Kapatılmak işinize geliyor. İstismar alanlarından biri bu.

OHAL’i kim kaldırdı. Kursları kim açtı. Üniversitelerde bölümler, TRT Şeş, özel radyolara televizyonlara Kürtçe yayını kim getirdi. Eğer niyetiniz başka bir şey değilse, siz bölgede yaşayan insanların demokratik standartlarının yükseltilmesi, kamunun imkanlarından daha çok yararlanması gibi talepleriniz varsa bu açılıma destek verirsiniz. Devlet, “Sen benim Kürt vatandaşımsın” diyor. Daha ne yapsın.

Bugün gelmeye çalıştığın noktayı kolaylaştırmıyor, bir katkı sunmuyorsan, aksine köstek oluyorsan senin taleplerin art niyetli. Senin beklentilerinin vatandaşla ilgisi yok. Sen başka şeyin peşindesin.

BİR TEZGAH VAR BURADA

Açılım bitti mi?

Biz açılımı sürdüreceğiz. Bir tezgah var burada. Birileri terörden, kan ve gözyaşından besleniyor. Varlık sebepleri bu. Bundan nemalanıyorlar. Birden fazla parti için söylüyorum. BDP ve MHP burada aynı safa düştü. İkisi de açılıma karşı. Bunu bana izah eder misiniz?

Çıkarlar gerektiğinde buyurun aynı safları paylaşıyorsunuz. Biri diyorki bizi tasfiye ediyorsunuz. Hükümete zarar verecek eylemleri, terör saldırılarını arttırıyor. Öteki de hainsiniz, yıkım ihanet projesi ile PKK’ya taviz veriyorsunuz diyor.

MHP’nin imzası ile idam yasalara aykırı olarak kaldırılmadı mı? Dosyası Başbakanlık’ta tutuldu, Meclis’e gönderilmedi. Sonradan da Meclis’te anayasa paketi yapıp idamı yasakladılar. Ama o arada meclise gelmiş olsa belki başka olacaktı. Ama tutuldu o dosya. Bu dürüstlük mü bu şimdi!

TARİH İHANETTEN BAHSEDECEKSE…

İhanet yapanlar kimler?

Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve beraberliğini zedeleyen politikaları benimseyenler ihanet projesinin uygulayıcısı ve düşünürleridir. Bizim anlayışımızda da önerimizde bu yok. Biz herkesi her neyse o şekilde kabul etmekten yanayız. Türk’sen Türk, Arap’san Arap. Ama bu ülkenin vatandaşısın. Senin bazı demokratik insan hakları taleplerin var. Bunları yerine getiriyoruz. Bunlar lütuf değil hak. Ben bu şekilde onun kendi devletine aidiyet duygusu ile bağlanmasını temin ediyorum. Birlik ve beraberliği gönüllük esasına göre sağlayamazsanız ülkede istismar alanları oluşur bugün PKK yarın başkası bunu kullanır. Esas ayrımcı zihniyet ülkenin birlik berberliğine zarar veren bu zihniyet. Tarih ihanetten bahsedecekse onlardan bahsedecek onları yargılayacak.

DEMOKRATİK ÖZERKLİK MÜMKÜN MÜ?

Yapılan çalışmalar az bulunuyor. Demokratik özerklikten bahsediliyor. Mümkün mü?

Biz üzüm yemekten bahsediyoruz bağcı dövmekten değil. Kürtlerin bir takım demokratik haklarını, makul isteklerini, insan haklarını talep etmek başka bir şey, ülkenin birlik beraberliğine zarar vermek, bölmeye çalışmak başka bir şeydir.

GEÇMİŞ GÜNAHLAR VAR

Biz ülkenin beklentilerini biliyoruz. Türkiye’nin her kesiminden oy alıyoruz. Hiçbiri ülkenin tamamını kucaklamıyor. Tamamını kucaklamadığı için de ülkenin bütününü ilgilendiren bir proje için ufukları yok. Eğer olsaydı Türkiye’nin bu hale gelmesinde bunların geçmiş günahlarından bahsetmezdik.

Sayın Kılıçdaroğlu terörü biz çözeriz diyor…

Baktılar ki Türkiye AK parti ile sorunları çözüyor, “Bu sorunları sen çözme ben gelince ben çözeyim” diyor. Buyur getir önerini. Söylemem diyor. Böyle siyaset, böyle muhalefet anlayışı mı olur?

TERÖRÜN EKMEĞİNE YAĞ SÜRÜYORLAR

- Artan terörün arkasında biraz da 12 Eylül'de yapılacak referandum sürecini olumsuz etkilemek mi var?

Türkiye demokratikleşiyor sivilleşiyor. Son 50 yılın demokratikleşmedeki en büyük adımı bu anayasa paketi ile milletin onayına sunuyor. Bundan rahatsız olanlar var. Demek ki demokratikleşmeyi istemiyorlar. PKK terör eylemleri ile bu amaca da hizmet ediyor.

Biz demokratik açılımdan ve sivilleşmeden geri adım atarsak terörün ekmeğine yağ süreriz. Terörün de tam istediği budur.

Türkiye’nin sorunlarını demokratikleşme ve hukuk içinde çözeceğiz. Terör örgütünün tuzağına düşmeyeceğiz. Zaten bunu yapmak istiyorlar. Karşılık da buluyorlar. İşte OHAL, sıkıyönetim yeniden getirilsin gibi reçeteler var. Bunlar doğru değil. Biz demokratikleşme içinde sorunları çözeceğiz. Bu nedenle Bahçeli’nin çağrılarını bu anlamda ironik buluyorum.

internet haber

Bu haber 649 defa okundu.