En Sıcak Konular

Usul nasıl esasa dönüşür?

17 Haziran 2010 08:10 tsi
Usul nasıl esasa dönüşür? 'Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçim usulünü veya HSYK’nın yapısını düzenleyen değişikliği neye aykırı sayabilirsiniz?'

Tane tane anlatalım; meselenin özünü anlamaya gönlü olanlar anlasınlar: Bizim sistemimizde yasama yetkisi halkın iradesini temsil eden Meclis’e aittir. Yetkisini halktan almayan, halkın oyuyla seçilmiş olmayan kişilerin yasa yapması demokrasiyle bağdaşmaz zaten. Diktatörlüklerde olabilir böyle bir şey. Şahıs diktası olur veya zümre diktası olur, fark etmez. Türkiye diktatörlükle yönetilmediği için yasama yetkisini halkın seçtiği vekiller kullanırlar.

Ancak halkın mutlak iradesini temsil eden Meclis bile hukuki denetim altındadır. Bu da olması gerekendir. Yasaların anayasaya uygun olup olmadığı Anayasa Mahkemesi tarafından kontrol edilir.

Üyelerinin atanma usulleri tartışma konusu olsa da, mevcudiyetine itiraz edilmeyen bu kurul Anayasa’ya aykırılık taşıdığını kabul ettiği yasama kararlarını iptal etme yetkisine sahiptir.
Ne var ki Anayasa’nın 148. maddesi Anayasa Mahkemesi’nin yetki sınırını çizer. Buna göre Yüksek Mahkeme’nin TBMM’nin yapacağı Anayasa değişikliklerini iptal etme yetkisi yoktur! Meclis’in gerçekleştireceği Anayasa değişikliğini “esastan”, yani içerik bakımından görüşme yetkisi bile yoktur. Sadece ve sadece usul bakımdan inceleyebilir. Bunun anlamı da Meclis’teki sürecin yasal şartlara uygun olarak gerçekleştirilmiş olup olmadığına bakabilir demektir. Bu kadar.

Anayasa Mahkemesi TBMM’nin usulüne uygun şekilde yapacağı bir Anayasa değişikliğini iptal kararı alırsa yetkisini aşmış olur. Nokta.

O kadar açık, o kadar net.

Şimdi bunun lamı cimi olabilir mi?

Olabilir. Burası Türkiye. İcap ettiğinde lamını da bulurlar, cimini de. Hatırlayın: Bir önceki “yasama döneminde” Yüksek Mahkeme 411 milletvekilinin oylarıyla kabul edilen bir Anayasa değişikliğini kendi yetkisini aşarak iptal etti. Bu işlem esas itibariyle Yüce Divanlık bir suçtur. İşlenen cinayeti savunmak adına ortaya atılan “Anayasa değişikliklerinin, başlangıç maddelerine uygunluğunun denetimi de usulden inceleme anlamına gelir” açıklaması aslında yapılan işe uydurulan bir kılıftan ibarettir.

Ama bu seferki işleme geçen seferki kılıf da uymayacak gibi görünüyor. Hadi “başörtüsü” konusunu binbir zorlamayla “laiklik” konusuna bağladınız ve yine kabul edilemez bir “yorum”la Meclis’in yaptığı Anayasa değişikliğini laiklik ilkesine aykırı sayarak iptal ettiniz. Peki, şimdi Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçim usulünü veya HSYK’nın yapısını düzenleyen değişikliği neye aykırı sayacaksınız?

“Türkiye Cumhuriyeti ... bir hukuk devletidir” hükmüne mi?

İbrahim Kiras / Star



Bu haber 613 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,631 µs