En Sıcak Konular

Türkiye'yi NATO'dan ihraç edeceklermiş

11 Haziran 2010 17:01 tsi
Türkiye'yi NATO'dan ihraç edeceklermiş Yasemin Çongar uyardı: Ergenekon-Neokon cephesine dikkat

Washington’da gazetecilik yaptığım yıllarda yakın arkadaşım olan Amerikalı gazeteci Jim Lobe, Asia Times’ın websitesinde dün yayınlanan makalesine, “Neokonlar Türkiye’ye karşı saldırıya geçti” başlığını koymuştu.

Lobe, 61 yaşında müzmin bir diplomasi muhabiridir. Amerikan dış politikasına insan hakları temelinde keskin eleştiriler getirmesi ve İsrail’in şahin politikalarına mesafeli durması, onu Washington’da dış politika üzerine yazıp çizenlerin büyük bölümünden ayırır.

Türkiye konusunda son yazdıkları da, Lobe’un bu “ayrı” konumunu teyit eder nitelikte; AKP hükümetinden oldum olası hoşlanmayan Amerikan neokonlarının, son gelişmeler ertesinde büsbütün tırmandırdıkları  karşı propagandanın gayet iyi bir özeti.

“Başbakan Erdoğan’ın, İsrail’in 31 mayıstaki gemi baskınını defaatle kınaması ve Brezilya ile birlikte, Tahran’ın nükleer programı konusunda Batı’yla yeni müzakereler başlatmasına yönelik bir anlaşmanın sponsorluğunu üstlenmesine öfkelenen bazı yeni-muhafazakârlar (neokonlar), Erdoğan liderliğindeki AKP hükümetini cezalandırmak için ABD’nin Ankara’yı NATO’dan atmaya çalışmasını talep edecek kadar ileri gittiler” diyor Lobe.

Bu havada kalan bir iddia değil.

Zira, kısaca JINSA diye bilinen ve Lobe’un “ABD-İsrail ilişkilerini geliştirmek için çalışan ve tarihsel olarak Türk ordusuyla da yakın bağlar kurmuş, katı bir neokon grup”sözleriyle bence gayet hakkaniyetli şekilde tarif ettiği Ulusal Güvenlik İşleri Yahudi Enstitüsü adlı kuruluşun son raporunda aynen şu cümleler yer alıyor:

“NATO üyesi olan Türkiye, ittifakın terörizm ve İran konularındaki istihbarat bilgilerine sahiptir. Eğer Türkiye’nin en iyi dostları İran, Hamas, Suriye ve Brezilya (yakında buna Venezüella da eklenecektir) olacaksa, bu istihbaratın (ve Türkiye’nin silah envanterinde mevcut Batı teknolojisinin) güvenliği kuşkuludur. ABD, Türkiye’yi ittifaktan çıkarmanın başlangıç aşaması olarak, bu ülkeyle askerî işbirliğini askıya almayı ciddiyetle düşünmelidir.”

Akıllara ziyan bir öneri...

İyi haber şu ki; ne Başkan Obama, ne de İsrail yanlısı lobiyle ilişkileri nispeten daha sağlam olan Başkan Yardımcısı Biden ile Dışişleri Bakanı Clinton, böyle deli saçması bir rapora itibar edeceklerdir.

Kötü  haber ise, bu rapor paralelinde düşünen Bush yönetimi artığı bir neokon çevrenin Washington’da yoğun lobi yapıyor ve sadece Kongre’yi değil, Obama yönetiminin bazı mensuplarını da giderek artan ölçülerde etkiliyor olmasıdır.

Lobe, bu çevreden “malum neokon şahinler”  diye söz ediyor ve örneğin JINSA’nın Danışma Kurulu’nda Richard Perle, James Woolsey ve John Bolton gibi, konu Türkiye olunca AKP düşmanlığını çoktan “darbeder”liğe vardırmış olan isimlerin bulunduğunu hatırlatma gereği duyuyor.

Philadelphia merkezli, Likud yanlısı Middle East Forum adlı kuruluşun başında bulunan, yine Türkiye’nin yakından tanıdığı başka bir isim olan Daniel Pipes da, örneğin, National Review Online adlı sağcı sitede Ankara’nın NATO’dan ihracını savunmakla kalmayıp, Washington’ın Türkiye’deki muhalefet partilerine doğrudan destek vermesi çağrısında da bulunmuş.

Yine aynı  cepheden ve AKP’nin Amerika’yı bilen yetkililerinin geçmişte birkaç kez açıkça çatıştıkları Michael Rubin’in, Türkiye’yi “İsrail’in düşmanlarına silah kaçıran bir ülke” diye nitelendirecek kadar ileri gittiği de yine Lobe’un makalesinde not ediliyor.

Washington’da geçirdiğim on üç yıl boyunca, bu neokon çevrenin, Türkiye’deki laikçi elit ve üst rütbeli generallerle yakın siyasi istişarelerde bulunduklarına defalarca tanık oldum.

Ancak bu çevreye mensup Amerikalıların  özellikle, 27 Nisan 2007 muhtırası  sırasında izledikleri tavrı, Cumhuriyet mitinglerine verdikleri desteği, aynı yılın haziranındaki o meşhur Hudson Enstitüsü toplantısı çevresinde yaşanan gelişmeleri, ardından 367 planını sahipleniş ve Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığına direniş biçimlerini gördükten sonra, şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, “neokon” ile “Ergenekon” arasındaki tek özdeşlik, kelimelerin ortak harflerinden kaynaklanmıyor.

Ergenekon’un Türkiye dışına uzanan nüfuz operasyonlarında, Washington’ın hep çok özel bir yeri oldu.

Meşrebi, ideolojisi, ilişkileri gereği, Türkiye’de ordunun siyaset üzerindeki vesayetinin sona ermesinden çekinen, çoğu İsrail’e göbeğinden bağlı bazı sağ kanat Amerikalılar da, bu nüfuz operasyonlarının uzun süre nesnesiyken, giderek, Ergenekon-Neokon cepheleşmesi içinde birer özneye dönüştüler.

Washington’daki fikir kuruluşu uzmanları, lobiciler, gazeteciler, eski diplomatlar vesaire arasında, Ergenekon-Neokon cepheleşmesinin retoriğini ustalıkla kullanan; yazı yazıp kulis yaptıklarında, AKP’ye karşı kapatma davası ve darbe dahil her türlü anti-demokratik müdahaleye göz kırpma eğilimini açığa vuran çok sayıda kişi var.

Bu kişiler, tıpkı “Türkiye Malezyalaşıyor” ve “Türkiye’de sivil faşizm var” türü söylemlere hararetle sahip çıktıkları gibi, şimdi de “eksen kayması” kampanyasına dört elle sarıldılar ve anlaşılan o ki, bu kampanyayı, “Türkiye, Hamas’ın ve İran’ın dostu, İsrail’in ve Batı’nın düşmanı” tezi üzerinden geliştirip, “NATO’dan ihraç” tehdidine kadar vardırarak yaygınlaştırmaya niyetliler.

Başbakan Erdoğan’ın, bu oyunun farkında olduğunu dün Türk-Arap İşbirliği Forumu’nda konuşurken, “Türkiye’nin Batı’dan koptuğu iddiası art niyetli taşeronların propagandasıdır”demesinden anlıyorum.

Madem farkında, bu oyunu geri püskürtmek konusunda da kararlı davranmalı  Erdoğan.

Yapılacak iş belli; Obama yönetimiyle açık, dürüst, yakın bir diyalogu aksatmamak ve bundan çok daha elzem olarak da, demokratikleşmede ve reformların lokomotifini oluşturan Avrupa Birliği sürecinde asla mola vermemek.

Zira bu yolda durursanız, devrilebilirsiniz.

Yasemin Çongar / Taraf



Bu haber 1,950 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,153 µs