iyibilgi anali" /> iyibilgi anali"/>

En Sıcak Konular

Tuzağa kim düştü?

8 Haziran 2010 14:30 tsi
Tuzağa kim düştü? İddia şu: İsrail gemilere sert müdahale ederek Türkiye’yi Ortadoğu’nun dipsiz kuyusuna çekmeye çalışıyor. Aman dikkat: Armagedon’cular yeniden iş başında. Peki, öyle mi? Kim kimi tuzağa çekiyor? iyibilgi anali

Mavi Marmara’ya saldırı sonrasında kimi yorumcular İsrail’in yaptığı sert müdahaleyi “Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına çekme çabası” oalrak yorumluyor. Ankara “dikkatli olun, soğukkanlı davranın. Bu büyüyen Türkiye’yi bir çatışmaya çekerek küçültme operasyonudur. İran konusundaki tutumu nedeniyle bir cezalandırma yöntemidir” diyor.

Bu yorum şu anlama geliyor: Ankara o saldırıyla tuzağa çekiliyor. Yani Ankara burada gündemi belirlenen bir ülke. Rotası stratejik müdahalelerle dış ülkeler tarafından çizilen, bir stratejisi, politikası olmayan ülke konumunda.

Peki gerçekten öyle mi?

Bu noktada “İsrail neden saldırdı” diye değil, “Türkiye o gemileri neden gönderdi” diye sormak gerekiyor.

Elbette İsrail’in bu şekilde saldıracağı tahmin edilmiyordu. Beklenen gemilerin müdahaleyle limanlara çekilmesiydi.

Ancak o noktada bile israil ululsrarası baskıyla karşılaşacaktı. Yardımlara izin vermeyen bir ülke konumuna düşecek, israil daha fazla gemiyle yüzleşecekti. Dünyanın her bir yerinden yardım gemileri kalkarak rotasını gazze’ye çevirecekti.

Ve konu dünyanın gündemine gelecekti. İsrail, uzun bir süredir uyguladığı utanç ablukasıyla yeniden gündeme gelecekti.

İsrail Türkiye’ye diş biliyecekti, uluslararası kamuoyu önünde Türkiye ile ciddi bir tartışma başlayacaktı.

Çünkü Ankara, israil’le sözlü olarak hesaplaşmak ve ilişkileri germek istiyordu.

Sebebi, evet, kısmen Gazze, kısmen israil’in insafsız sert politikalarıydı.

Ancak asıl sebep, Türkiye ile İsrail’in çıkarlarının çatışmasıydı.

İsrail, bölgede istikrarsızlık kaynağıydı.

Gazze’de yaptıkları ve komşularıyla sorunları Türkiye’nin sıfır sorunla beslenen uluslararası ticarete dayalı önceliklerini tehdit ediyordu.

Türkiye’nin bölgede etkinliği artıyordu.

İsrail bu durumdan da rahatsızdı.

Çıkarlar artık çatışıyordu.

Son olarak İsrail, Türkiye’yi çok zor durumda bırakacak bir hamle yaptı ve Obama yönetimini bu konuda ikna etti. ABD iran’ı israil’in baskısıyla yeniden hedef tahtasına koydu. Türkiye, uygulanacak bir ambargonun ya da çıkacak bir sıcak çatışmanın kendisini riske atacağı, ticaretine darbe vuracağı, İran sınırında güvensizlik yaratarak teröre kapı aralanacağını düşündü. Tahran’da sağlanan anlaşmanın çalışmaları bu yüzden başladı ve başarıyla sonuçlandı. Ancak Türkiye şunu anladı: anlaşma yapılmış olsa da bu noktada israil’i, dolayısıyla ABD’yi yatıştırmak güç.

Birşeyler yapmak gerekiyordu.

Uluslararası toplumun dikkat ve baskısını İran’dan israil’e çevirmek, Türkiye’nin elini rahatlatmak, yakın gelecekte bölgede olacakları engellemek gerekiyordu.

Bir hesap yapıldı.

Gazze’ye yardım gemileri gidecekti.

İsrail bu gemileri engelleyeceğini söylüyordu.

Ancak kan dökeceği mesajı vermiyordu.

Bu dengeli bir “tahrik”ti. İsrail, tahrik edilecek, tartışnma ortamına çekilecek, gazze’ye saldırı, Davos, alçak koltuk krizi gibi konularla başlayan ilişkilerde soğuma ve Tel Aviv’e baskı sürecine yeni bir halka daha eklenecekti.

O halde bu gemiler yola çıkmalıydı.

Ve çıktı da...

Daha sonra beklenmeyen bir şey oldu. İsrail hem de uluslararası karasularında gemilere kanlı müdahalesini yaptı.

İsrail muvazenesini kaybetti.

Bölgede daha da geriledi.

Türkiye ise etkisine etki kattı.

Gazze’deki abluka hafifledi.

İsrail’in kendisi bile ablukayı sorgulamaya başladı.

Saldırıyla eş zamanlı olarak sadece israil’in kara propaganda araları devreye girmedi.

Türkiye de tarihinde ilk kez sistemli bir kamu diplomasisi atağı başlattı.

Dünyanın önde gelen bazı gazetelerinin başyazılarına müdahale edildi, bazı haberlerin başlığı atıldı.

Ortadoğu’da her sokakta Türk bayrağı dalgalanmaya başladı.

Tahran anlaşmasıyla uluslararası arenada savunma durumuna geçen ve anlaşmayı başkent başkent anlatmaya çalışan Ankara’nın pozisyonu 180 derece değişti.

Ankara savunmadan saldırıya geçti.

Şimdi yeniden soralım:

Gerçekten tuzağa kim düştü? Türkiye mi İsrail mi?

www.iyibilgi.com özel



Bu haber 2,179 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    7,010 µs