En Sıcak Konular

CHP, MHP ve BDP aynı kablodan enerji alıyor ama prizleri farklı

6 Haziran 2010 17:31 tsi
AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ, barış ve demokrasiden bahseden BDP'nin Meclis'teki anayasa görüşmelerinde oy kullanmaya yüreğinin yetmediğini söyledi.

BDP, CHP ve MHP'yi, statükonun partileri olarak nitelendiren Bozdağ, bu üç partinin aynı kablodan enerji aldığını, sadece prizlerinin farklı olduğunu dile getirdi.

AK Parti Grup Başkan Vekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Diyarbakır'da Barış ve Demokrasi Partisi'ne (BDP) yüklendi.

Diyarbakır'da yapılan 2. Türkiye Buluşmaları Toplantısı'nda sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat önderleri ve partililere konuşan AK Parti Grup Başkan Vekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, mevcut Anayasa'nın, Türkiye'nin geleceğine engel olduğunu ifade etti.

Bozdağ, Anayasa'daki 12 Eylül ruhunu çöpe atmadıkça demokratik bir anayasaya kavuşanın imkansız olduğuna dikkat çekti. Bozdağ, şöyle devam etti: "Anayasa değişikliği ile ilgili BDP ile görüştük. Bize CHP gibi yalan söylediler. CHP gibi ellerinden gelenin bir fazlasını yaptılar. CHP, MHP ve BDP 'kan ve gözyaşı dinsin' açıklamaları yaptıklarıyla bağdaşmıyor. Anayasa BDP'nin önüne geldi. Yürekleri yetip çıkıp oy kullanamadılar. Üç parti de birbirinden farklı davranmadı. Bu üç parti statükonun partileridir. Demokrasi için, huzur için bir adım attığın zaman BDP, CHP ve MHP can ciğer kuzu sarması oluyor. Üçü de aynı kablodan enerji alıyor, prizleri farklıdır. Ama bizim kablomuz halktır."

Toplumun her kesimin iştirakiyle yapılan bir anayasal değişikliği şimdiye kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin hayata geçiremediğini söyleyen Bozdağ, yeni bir anayasa düzenlemesinin halkın özlemi olduğunu ifade etti. Bozdağ, "Bu Anayasa, darbecilerin dizayn ettiği anayasadır. Millet, egemenliği kullanma yetkisini hükümete veriyor. Ama Anayasa, 'Hükümet yanlış yapabilir' diyor. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Buna kimsenin itirazı yoktur. Ama bunun kullanılması sınırlı ve kayıtlıdır. Bir profesör için suç duyurusunda bulunuluyor. Öğretim üyeleri ayağa kalkıyor. Savcıya aynısı yapılıyor. Diğer savcılar duruma tepki gösteriyor. Askerlerin, profesörlerin ve savcıların suç işleme zorunluluğu mu var ? Herkes eşittir. Benim Ahmet ağabeyim de askerle eşit. Bir başsavcıyla eşit. Anayasa hiç kimseye imtiyaz tanınamaz diyor ama uygulamada öyle olmuyor." şeklinde konuştu.

Bozdağ, 1982 Anayasası'nın korku ve güvensizlikler üzerine kurulduğunu ve kaldırılması gerektiğine işaret etti. Bozdağ, şöyle devam etti: "Bu Anayasa, korkular ve güvensizlikler üzerine kurulmuştur. Anayasa'nın özgürlükçü ve demokratik bir özelliği yok. Çünkü bu Anayasa 12 Eylül ruhunu taşıyor. Bu ruhu çöpe atmadıkça demokratik bir anayasaya kavuşmak imkansızdır."

Anayasa düzenlemesine karşı çıkanların halkın daha 1961 ve 1982 darbe anayasasına 'Evet' dediğini argüman olarak kullandığını anlatan Bozdağ, "Halk bu darbecilerin bir an ülkenin yönetimini bırakması için evet demiştir. Ancak darbeciler gitmemişlerdir. Bunu iyi bilmek gerekiyor." şeklinde konuştu.

Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı 1921 ve 1924 Anayasası'nda yürütmenin tamamen halka veya halk adına Meclis'e verildiğini dile getiren Bozdağ, Atatürk adının arkasına gizlenerek darba yapanların ise tam aksine yürütme yetkisini halktan aldığını vurguladı.

CHP'nin eski Genel Başkan Deniz Baykal olayına da değinen Bozdağ şunları söyledi: "Anayasa düzenlemesi sırasında bütün partiler uzlaşmaya çalıştık. Baykal bize üç maddeyi dayattı. Yandaş medyayı kullanarak size uzlaşmaz olarak ilan ederim demeye çalıştı. Grup başkanvekilleri bize sözlü olarak anlattıkları, tamam dedikleri şeyleri yazılı olarak göstermediler. Bütün siyasi varlıklarını Baykal'a borçlu olanlar, yaşanan olaydan sonra, bir anda yalnız bıraktı. Siyaset adına bu unutulacak bir durum değil."

(CİHAN)



Bu haber 689 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,146 µs