Ne oldu da İsrail geri adım attı?

3 Haziran 2010 08:42 tsi
İsrail'in yardım gemilerine yaptığı baskın sonunda yaşanan diplomasi trafiği masada kazanmanın inceliklerini gözler önüne serdi.

Masada kazanmayı da öğrendik

İsrail'in kanlı operasyonuna tepkisini ortaya koyan Türkiye, gerek Başbakan Erdoğan'ın ABD Başkanı Obama ile yaptığı görüşmesinde gerekse Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Amerikalı mevkidaşı Hillary Clinton'a sorunun çözümü için net tavır göstermesi İsrail'e geri adım attırdı.

İSRAİL’İ TANIMAYIZ

İsrail yönetimine baskı yapması için görüşülen ABD tarafına, "24 saat içerisinde cenaze, yaralı ve gözaltında tutulan tüm aktivistlerin serbest bırakılmaması halinde Türkiye'nin İsrail'le tüm diplomatik ilişkilerini kesme kararlılığını" bildirildi. ABD yönetiminin iritbata geçtiği İsrail yönetimine Türkiye'nin kararlılığını bildirdiği belirtilirken diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin masaya sürdüğü "diplomatik ilişkiyi kesme" restinin dünyada tanınma kaygısı taşıyan İsrail için "ihale iptali" ve "anlaşma iptali" gibi yaptırımlardan daha caydırıcı olduğunu bildirdi. Türkiye'nin İsrail'deki tüm diplomatlarını çekip, Türkiye'deki İsrailli diplomatları da sınır dışı etmesinden çekinen İsrail'in ilk kez kendisini tanıyan bir Müslüman ülke tarafından dışlanma riskini göze alamadığı ifade edildi.

ASKERİ SEÇENEK DE VAR

Erdoğan, Obama ile yaptığı telefon görüşmesinde İsrail’in bütün gönüllüleri en kısa sürede bırakılmasını istedi. "Vatandaşlarımızı bırakılmazsa tepkimiz sert olacaktır" diyen Erdoğan, Obama’ya çok net mesajlar verdi. İsrail’in bölgedeki tek dostunu kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Erdoğan'ın, "İsrail, tüm gönüllüleri derhal serbest bıraksın. Uluslararası komisyona engel olmasın. Yoksa tüm diplomatik ilişkilerimizi keseriz" dediği öğrenildi. Askeri müdahelenin de masada olduğunu hatırlatan Erdoğan’ın bu mesajının ardından Obama’nın devreye girdiği ve İsrail’in Türk vatandaşlarının serbest bırakılması kararı aldığı belirtildi. ABD'deki yoğun bir diploması trafiğinin ardından Türkiye'ye dönen Dişişleri Bakanı Davutoğlu ise ayağının tozuyla yaptığı açıklamda İsrail'in gözaltına aldığı bütün gönüllüleri gün içerisinde serbest bırakmaması durumunda ilişkileri gözden geçireceklerini söyledi.

KOŞULLARI SIRALADI

ABD'de yaptığı temaslarda Clinton'a "İsrail’in yardım gemilerine saldırısının kabul edilemez. Bu noktadan sonra tek çözüm İsrail'in koşulsuz bir şekilde isteklerimizi yerine getirmesidir" diyen Davutoğlu, İsrail'le ilişkilerin normalleşmesinin koşullarını da ortaya koydu. Davutoğlu, "Vatandaşlarımız sağ salim intikal eder, uluslararası komisyona araştırma izni verilir, sonuçları ön koşulsuz yerine getirilir, Gazze- ’ye abluka kalkarsa ilişkilerin normalleşmemesi için gerekçe kalmaz" dedi. "Bütün ülkeler uluslararası hukuka tabidir, hiç kimse kendini uluslararası hukukun üstünde göremez" diyen Davutoğlu, Türkiye’nin bölgeye yönelik barış politikasının kararlılıkla devam edeceği mesajını da verdi.

SAÇININ TELİNİ BİLE...

Bakan Davutoğlu, "Türk milleti bu bölgedeki bütün gelişmelerden kendini tarihi bakımdan sorumlu hisseden bir millet olarak, bu gelişmelere duyarsız kalamaz ve kalmayacaktır" diye konuştu. "Bütün vatandaşlarımız serbest bırakılacaktır. Katledilen vatandaşlarımızın tek bir saç telinin bile hukukunu sonuna kadar gözetiriz" diyen Davutoğlu, "Hiçbir vatandaşımızı kimsenin merhametine terk etmeyiz" ifadesini kullandı. İsrail’in yardım gemilerine saldırısının ardından Türkiye, birinci önceliğini bütün vatandaşlarının dönüşünün sağlanması olarak belirledi. Bu arada gönüllüleri almak üzere İsrail'e gönderilen uçakların gecikmesinin de Türkiye'nin kararlı tavrından kaynaklandığı kaydedildi. İsrail tarafından sözünden dönebileceği endişesiyle tüm uçakların son yolcu gelene kadar bekletildiği öğrenildi.

bugün

Bu haber 902 defa okundu.