Kurtulmuş: Saldırı Türk milletine yapıldı

2 Haziran 2010 17:30 tsi
SP Genel Başkanı Kurtulmuş, saldırının doğrudan Türkiye'ye ve Türk milletine yapıldığını söyledi.

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Gazze'ye giden yardım konvoyuna yapılan saldırı karşısında Türkiye'nin alacağı tavrı 'kararlı millet, cesur devlet' olarak açıkladı. Kurtulmuş, "Yapılan saldırı, doğrudan doğruya Türkiye'ye ve Türk milletine yapılmış bir saldırıdır." dedi.

Kurtulmuş, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in Gazze'ye giden konvoyda yer alan Mavi Marmara'ya yönelik gerçekleştirdiği saldırıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Basın toplantısına; Mavi Marmara'daki saldırıda hayatını kaybeden SP'li İbrahim Bilgen'in kardeşi Burhanettin ve oğlu Yusuf da katıldı. Kurtulmuş, Bilgen'nin fotoğrafını elinde tutarak, "İsrail'in vahşi saldırısında hayatını kaybeden bütün şehitlere Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum. Şehitlerden İbrahim Bilgen kardeşimiz, son seçimde Siirt'ten Belediye Başkan Adayımız olmuş, halen de İl Müfettişliği görevini yürütüyordu. Allah rahmet eylesin. Kendisi bütün hayatı boyunca bütün insanlığın hayrı, sulh ve selameti için mücadele eden bir kardeşimizdi. Bizleri ve bütün ailesini de şehidimizin şefaatine nail eylesin." diye konuştu.

Yapılan saldırının, doğrudan doğruya Türkiye'ye ve Türk milletine yapılmış bir saldırı olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Bu saldırının birkaç tane kınama cümlesi ile geçiştirilecek tarafı yoktur. Bu mesele, bir partinin veya Türkiye'nin değil bütün insanlığın meselesidir." dedi.

Haktan, hukuktan ve insanlıktan yana olan herkesin bu meselede taraf olmak zorunda olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Kim bu meselede taraf değilse, bu meseleye sıradan bir şekilde tavır koyarsa, dünya tarihi bunu zalimlerin işbirlikçisi ve eli kanlı katillerin ellerinin temizleyicisi olarak görecektir." diye ifade etti.

MAVİ MARMARA NİYE GİDİYORDU ?

Mavi Marmara ve diğer gemilerin, Gazze'ye turistik ziyaret için gitmediğini belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Bu insanlar, Gazze'ye konulmuş olan ambargonun kaldırılması için gittiler. Peki Gazze neresidir ve niye Gazze halkına ambargo konmaktadır ? Gazze, bağımsız ve özgür Filistinlilerin topraklarıdır. İsrail, burayı açık hapishane haline getirmiştir. Gazze'de bütün uluslararası hukuk kuralları ihlal edilerek, İsrail'in ablukasından bu yana bebekler, yaşlılar, kadınlar, hastalar sıradan şeylere bile muhtaç hale getirilmişlerdir. İsrail'in bütün uluslar arası kararlara rağmen fütursuzca bu ambargoyu sürdürüyor. İsrail, bütün Filistinlileri oradan sürmek ve Büyük İsrail'i kurmak hedefiyle hareket ediyor. Bu yardım gemilerin en sıradan insani yardımları bu insanlara ulaştırmak için yola çıktı."

İsrail'in, bugüne kadar kendisine engel olan bütün devletleri tek tek ortadan kaldırdığını ifade eden Kurtulmuş, "BOP ve Büyük İsrail Projesi, bir ortak yapımdır, bir taşeronluktur. Bu bölgede, birinci derece hedefte olan da Türkiye'dir. Irak, Lübnan, Filistin'in işi bitirildikten sonra şimdi bu bölgede İsrail'in önünde en büyük engel olan Türkiye doğrudan doğruya hedef alınmıştır. Bu, sanıldığı gibi sıradan bir olay değil, bölge tarihi ve belki dünya tarihini değiştirecek, köklü bir adımdır. Bu çerçevede yaklaşan tehlikeyi haber veriyoruz." şeklinde konuştu.

"İSRAİL'İN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ İSTENMEYEN ADAM İLAN EDİLMELİDİR"

Türkiye'nin, İsrail büyükelçisini geri çektiğini kaydeden Kurtulmuş, bunun doğru bir adım olduğunu ama yetmediğini kaydetti. Kurtulmuş, "Hemen İsrail'in Ankara Büyükelçisi istenmeyen adam ilan edilmelidir. Gazze'deki ambargonun kaldırılması için çok acil bir şekilde karşı atağa geçilmelidir. Bütün uluslar arası kuruluşlar, örgütler ve BM, aldıkları kararları uygulamaya zorlanmalıdır. İsrail ile bütün askeri ve ticari anlaşmalar askıya alınmalıdır. Hala TBMM'de faaliyette bulunan Türkiye-İsrail Dostluk Grubu, parlamento kararıyla lağvedilmelidir. Ölü, yaralı ve esir sayısı, gözaltına alınanların kimlikleri, kayıplar konusunda kamuoyunun detaylı şekilde aydınlatılması gerekir. Türkiye'deki bütün siyasi partiler, ortak bir deklarasyon yayınlamalıdır. Gemilerdeki delillerin karartılmaması için, bugünden itibaren acilen bir uluslar arası araştırma komisyonu kurulması gerekir." şeklinde konuştu.

Öte yandan, Saadet Partisi'nin 5 Haziran Cumartesi günü İstanbul'da Çağlayan Meydanı'nda saat 16.00'da 'İsrail Vahşetine İsyan' mitingi düzenleyeceğini söyleyen Kurtulmuş, "Bu miting sadece Saadet Partisi'nin mitingi değil. Herkesi bu mitinge bekliyoruz." diye konuştu.

"DENİZ KUVVETLERİNE 'KIPIRDAMA' MESAJI MI ?"

Gazze konvoyuna saldırının gerçekleştirildiği aynı gece, İskenderun'da askeri deniz üssüne yapılan saldırıyla ilgili şüphelerin artarak devam ettiğine işaret eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Acaba bir bağlantı var mı endişelerini bendeniz ve başka siyasi partilerin temsilcileri ifade etmiş olmalarına rağmen şunu görüyoruz ki, bu konuyla ilgili yeterli bir açıklama yoktur. Bu endişeler devam ederken, bugün (dün)sabaha karşı 01.30 sıralarında aynı yere, aynı deniz üssümüze yine aşağı yukarı benzer bir noktadan bu sefer, Hatay-Adana otoyolundan taciz ateşinde bulunulmuştur. Acaba birileri Türk Deniz kuvvetlerine, sakın ha kıpırdama mı demek istiyor? Eğer böyle bir şey yapıyorlarsa, herhalde beyhude bir işin içerisindedirler. Ve Türkiye İskenderun'daki bu şehitlerin ve taciz ateşlerinin arkasındakini ortaya koymak zorundadır."

Bu haber 578 defa okundu.