Unutturmaya çalışacaklar!

31 Mayıs 2010 14:30 tsi
Uluslar arası ilişkiler uzmanı ve Zaman gazetesi yazarı Fikret Ertan, İsrail askerlerinin Gazze’ye insani yardım malzemesi götüren, içinde insan hakları savunucuları ve aktivislerini katletmesine sert tepki gösterdi.

İsrail askerleri tarafından Gazze'ye insani yardım götüren gemilere düzenlenen saldırıda 16 kişinin ölmesi, 50’yi aşkın kişinin de yaralanmasına Türkiye'den tepkiler yükselmeye devam ediyor.

'İSRAİL'İN CANINI ACITACAK ŞEYLER YAPMALI'

Uluslar arası ilişkiler uzmanı ve Zaman gazetesi yazarı Fikret Ertan, İsrail askerlerinin Gazze’ye insani yardım malzemesi götüren, içinde insan hakları savunucuları ve aktivislerini katletmesine sert tepki gösterdi.

Dünya Bülteni’ne konuşan Fikret Ertan da, İsrail askerlerinin saldırısını korsanca ve eşkıyaca bir eylem olarak tanımlarken ‘ Açık sularda sivil bir gemiye askeri operasyon yapıp onca insanı öldürmenin, yaralamanın milletler arası hukukta yeri yok’ şeklinde konuştu.

1975’te imzalanan Cenevre Sözleşmesi’nde herhangi bir saldırı olmayacağına ilişkin bir taahhüdün olduğunu belirten Ertan, bu saldırının oluşturulan uluslar arası hukuku ihlal ettiğini söyledi.

Fikret Ertan BM Güvenlik Konseyi’ne acil toplantı çağrısı yapılmasını isterken Türkiye’nin Gazze Filosu’nu uçaklarla izlemesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin uçaklarla filoyu izlemediğini kaydeden Ertan, ‘Bu saldırıyı öğrendiğiniz zaman İncirlik’e 40 dakikalık bir mesafe olan saldırı yerine havadan bir izleme desteği sağlayacak uçakların gönderilmesi gerekiyordu’ şeklinde konuştu.

Türkiye’nin uluslar arası alanda koordine bir şekilde tepki vermesi gerektiğini belirten Ertan, Uluslar arası mahkemelerde yaralanan ve ölen vatandaşların ceza açmasını sağlayacak bir çalışma yapmasını söyledi.

‘Türkiye bu olaydan küçük düşerek çıkmamalı’ diyen Ertan ‘İsrail bu tip saldırıların unutulacağını düşünür, bunun yanına kar kalacağını düşünür. 2 ay önce Hamas liderlerinden Mabhuh öldürülmüştü. İsrail bu olay unutulur demişti. Nitekim unutuldu da. Görüntüleri kayda alınmış, kimler tarafından öldürüldüğü belli olan bir olay unutturuldu. Bu saldırınının da Mabhuh suikasti gibi kalmaması gerekir. İsrail’e karşı birçok söz söylenebilir ama böyle durumlarda sözün değeri yok. Daha acıtacak şeyler yapmak lazım’ şeklinde konuştu.

DIŞİŞLERİ'NİN FİLOLARI GEMİLERLE İZLEMESİ GEREKİYORDU

Zaman gazetesi yazarlarından Ali Bulaç da saldırıyla ilgili ‘ İsrail yeni bir çılgınlığın altına imza attı’ dedi. İsrail’in kendisinden bekleneni yaptığını söyleyen Bulaç, ‘ Böyle bir çılgınlık yapacağını biliyordum. Bugünkü yazımda da ‘Umarım İsrail böyle bir çılgınlık yapmaz’ şeklinde bitirmiştim. İsrail bölgenin haydut devleti olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Hiçbir kural, kanun, uluslar arası hukuk dinlemiyor. Tamamen insani bir meseleyi siyasi bir hale getirip arkasından da askeri bir çerçeveye oturttu. Filolar tamamen insani yardım malzemesi taşıyor. 1.5 milyon insan Gazze’de hapishane halinde yaşıyor. 4 senedir bu durum devam ediyor. Dünya kamuoyunun bu saldırıya tahammül etmesi mümkün değil. Ama maalesef bu eleştiriler İsrail’i yolundan alıkoymuyor. Bu İsrail’in yararına olmayacaktır’ dedi.

İsrailli fanatiklerin bu saldırının maliyetini hesaplamadıklarını söyleyen Bulaç, Türkiye’nin saldırıyı iyi değerlendirmesi gerektiğini söyledi. İsrail’in ilk defa Türk bayraklı bir gemiye saldırı düzenlediğini söyleyen Bulaç, ‘ Şu anda Arap alemi ve İslam alemi de ayakta, İsrail Ordu Sözcüsünün dediği rakamlara göre 30 kişi şehit oldu. Bu şehit olanların içinde kimlerin hayatını kaybettiğini bilmiyoruz. Hayatını kaybedenlerin içinde dostlarımız, kardeşlerimiz var. Allah rahmet etsin, şehit oldular’ ifadesini kullandı.

Türkiye’nin gemileri savunmasız bir biçimde bırakmasının ciddi bir hata olduğunu söyleyen Bulaç, İsrail’in gemiye saldırma ihtimalini Dışişleri’nin düşünmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bulaç, ‘ Savaş gemilerinin en azından uzak mesafeden yardım götüren gemileri izlemesi gerekiyordu. Burada Dışişleri filoyu tamamen yalnız bıraktı. Bu olayda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öldürülmüş, hem de uluslar arası sularda müdahalede bulunulmuş. İsrail’in yaptığı açık bir meydan okumadır. Türkiye bu olayı BM Güvenlik Konseyi’ne taşımalıdır. Eğer bu olayda da ABD veto hakkını kullanırsa bu kararı da yeniden değerlendirmemiz gerekir. Bundan sonra en net olan şey şu, bu olay sonrası Türkiye ve İsrail bölgede apaçık bir karşı karşıya gelecek. Statejik ve askeri anlaşmaları askıya almalı. Türkiye bu saldırıy sadece sözlü protestolarla geçiştirmeyecek.

'İSRAİL İŞGALİ KIYILARIMIZA ULAŞTI'

Dünya Bülteni genel yayın yönetmeni Akif Emre, olayların sıcaklığı ile kaleme aldığı yazısında, Filistin'de yıllardır süren İsrail işgalinin kıyılarımıza kadar ulaştığını vurguladı. Saldırının Türkiye'ye yönelik olduğunun altını özellikle çizen Emre şunları yazdı:

"Bu zamana kadar Filistinlilerin çektikleri acıları, işgali bizi ilgilendirmeyen bir sorun olarak algılamaya yatkın olanlar, hatta halkın Filistin'le dayanışma ruhunu İsrail'e karşı haksız bir tutum olarak sunmaya çalışanların, İsrail'in ne kadar önemli bir müttefik olduğunu her fırsatta dillendiren nüfuz casuslarının tüm Türkiye'den, Filistin'den özür dilemeleri gerekiyor. İsrail işgali kıyılarımıza kadar ulaşmıştır.

İHH'nın Filistin'e yardım için yola çıkardığı gemilere uluslararası sularda askeri operasyon yapıp henüz sayılarını tam olarak bilemediğimiz onlarca insanı katletmesi Türkiye'ye yönelik bir saldırıdır.

İsrail tüm acımasızlığını, her türlü insani ölçüden uzak olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Tümüyle insani amaçlarla denize açılan dünyanın dört bir tarafından gelen gönüllülere yönelik saldırı tüm Türkiye'ye, vicdanı olan dünyaya yönelik bir saldırıdır.

Bu saldırının anlamı şudur: İsrail işgali Türkiye'nin kıyılarına ulaşmıştır."

"GAZZE HİÇBİR ZAMAN OLMADIĞI KADAR AÇIK BİR YARA HALİNDE"  

Cihan Aktaş da Dünya Bülteni için yazdığı yazıda, "Barış Filosu İsrail’e bildiği usullerin devlet olmaya yetmediğini hatırlattığı  için de saldırıya uğradı." ifadesini kullandı.

"Gemilerle yola çıkanlar ise, insanlığın vicdanının kurtarılışını temsil ediyorlar" diyen Aktaş, daha sonra şunları söyledi: "Bu kadarını da beklemiyorduk, diye yazacaktım, aklıma 2009 Ocak ayı boyunca süren Gazze katliamı geldi, ardından Lübnan saldırısını hatırladım.  Yine de kimse bu kadarını da beklemiyor gibiydi. Çünkü bütün dünyada uluslararasında sorun olarak görülen başlıkları barışla çözümlemeye eğilimli bir hava, iyimserliğe kapılmamıza yol açıyordu. Son olarak Tahran’da yenilerde Brezilya, Türkiye ve İran’ın imzaladığı Takas Antlaşması’nı, bu güne kadar dünyaya dayatılan “güçlü haklıdır” mantığının değişmeye gittiğini anlatan bir örnek olarak yorumlamıştım bir yazımda."

Cihan Aktaş yazısını şu ifadelerle bitirdi: "Gazzeliler dünyaya sığamaz olduğu içindir ki insanlığın vicdanından süzülen gemiler onlara ulaşmaya çalıştılar. İsrail’in önünü kesmeye çalıştığı, dünya halklarının mazlumdan ve adaletten yana çarpan iyi yüreğidir. Barış Filosu, ambargo altındaki Gazze’nin gerçeklerini kanını akıtarak dünyanın gözlerinin önüne serdi.  Gazze hiç bir zaman olmadığı kadar açık bir yara halinde görünüyor şimdi. "

Dünya Bülteni

 

 

Bu haber 1,000 defa okundu.