İHH Başkan Vekili: Yaşananlar insanlık adına utanç verici

31 Mayıs 2010 13:05 tsi
İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkan Vekili Yavuz Dede, İsrail'in Filistin'e yardım götüren gemilere saldırısının insanlık adına utanç verici bir davranış olduğunu belirtti.

Ölü sayısının İsrail basınından gelen bilgilere göre 18 olduğunu açıklayan Dede, yaralı sayısı hakkında net bilginin olmadığını, yaralılar ile ilgili endişeler duyduklarını ifade etti.

İHH'nın öncülüğünde Filistin'e yardım götüren gemilere İsrail askerleri tarafından sabah saatlerinde yapılan saldırı dünyada ve Türkiye'de büyük yankı uyandırdı. Gemide bulunanların yakınları, sabah saatlerinden itibaren İHH Genel Merkezi'ne akın etti. Genel merkezde endişeli bekleyiş sürerken İHH Genel Başkan Vekili Yavuz Dede, olayla ilgili basın toplantısı düzenledi.

Gemilerin insani yardım amacıyla geçen hafta Filistin'e doğru yola çıktığını hatırlatan Dede, "Gemilerimiz geçen hafta içinde hareket etmişti. Ufak tefek eksiklikler vardı; ama dün akşam itibariyle son buluşma noktasından sonra arkadaşlarımız Gazze'ye doğru hareket ettiler. Bu süre içinde İsrail'in dezenformasyonuna çok fazla maruz kaldık. Biz bu süre içinde şunu söyledik; bu bir insani yardım filosudur. Kesinlikle siyasi bir amaç taşımamaktadır. Bu malzemeler gümrüklerden tek tek kontrol edilerek geçirilmiştir. İçinde herhangi bir silah malzemesi yoktur. Gidenler asker değildi, giden arkadaşlar, sivil toplum örgütleri, basın mensuplarından milletvekillerinden oluşan kişilerdi. Oraya giden insanlar, hayatını kaybeden insanlara bir nebze olsun soluk vermek için yola çıkmışlardı." diye konuştu.

GEMİDEKİ İNSANLARA HELİKOPTERDEN VE HÜCUM BOTLARINDAN ATEŞ EDİLDİ

Gemiden 24 saat boyunca canlı yayın aracılığı ile bağlantı sağlandığını ancak saldırının yapıldığı andan itibaren bağlantının kesildiğini dile getiren Dede konuşmasını şöyle sürdürdü: "24 saat boyunca canlı yayın aracımız orada çalışıyordu. Sabah 04:00 - 04:30 sıralarında İsrail hücum botlarının gerçekleştirdiği karartma neticesinde artık arkadaşlarımıza ulaşamıyor olduk. Saat 04.00 itibarıyla İsrail askerleri operasyonu gerçekleştirdi. Arkadaşlarımız bu operasyonu tek tek kameraya aldılar. İlk canlı yayın bağlantısında da İsrail zulmünün ne boyutta olduğunu açık bir şekilde ortaya koydular. İçerisinde hiçbir silah unsuru aletin dahi olmadığı, içerisinde sadece sivil insanların olduğu, askerlerin olmadığı, askeri eğitim yapan insanların olmadığı gemilere sanki düşman gemisine saldırıyormuş gibi helikopterden gerçek mermilerle ateş ettiler. Hücum botlarından gerçek mermilerle ateş ettiler. Arkadaşlarımız o sıra gemilere bakıyorlardı. Olayları izliyorlardı. Direk uyarıda bulunmadan insanların üzerine sanki bir savaş esnasında düşmana silah sıkıyormuş gibi sivil insanlara silah sıktılar. Bu süre içinde bir bağlantının olmaması bizi büyük endişeye sevk etti. Bu sürede İsrail askerlerinin nasıl davranacağını gerçekten bilmiyoruz. Umuyorduk ki İsrail askerleri bir operasyon yapacaklar. Ama bu operasyonun yine insani bir şekilde olabileceğini tahmin ediyorduk. Fakat canavarca karşılandık. Sanki savaşa giden askerlermiş gibi sivil insanların üzerlerine ateş yağdırıldı. İlk haberlerde 2 ölü, 30 yaralı diye haber almıştık. Sıhhatli bağlantı kuramadığımız için daha sonra net bir haberimiz olamadı. Ölüler neticede şehitlerimizdir. Yaralı olan insanlarla ilgili endişe içindeyiz. Yaralılara acil müdahale gerekiyor mu bilmiyoruz. İnsanlığın buna müdahale etmesini istedik. İsrail basını ya bunu bir spekülasyon olarak yapıyor ya da gerçek, her saat iki tane ölü fazladan açıklamaya başladı. Şuan İsrail basınının yaptığı açıklamaya göre 18 tane ölü var. Yani korktuğumuz başımıza geldi. İnsanlar orada yaralıyken, hayat bulması gerekirken ölmeye başladı. Bu çok acı bir şey. İnsani yardım için giden bu insanların böyle bir muameleye tabi tutulması ve sanki terörist gibi avlanması, avlandıktan sonra bir yaralı hayvan gibi bir kenara atılmasına seyirci kalınması insanlık adına utanç verici. Uluslar arası hukuk uluslar arası denizcilik, uluslar arası insani yardım, insan hakları özgürlükleri AB, BM bunların hepsi fasa fisoymuş. Bu zamana kadar bu kurumların hepsinden farklı farklı desteklerin gelmesi gerekiyordu. Bu gemilerin içinde 50'ye yakın insan var. Bu kurumlardan bir destek, bir kınama gelmedi."

DİLİPAK: BÜYÜKELÇİ ÜLKESİNE GERİ GÖNDERİLMELİ

Saldırının kabul edilemez olduğunu dile getiren Gazeteci Abdurrahman Dilipak da, İsrail Büyükelçisi'nin ülkesine geri gönderilmesini istedi. Gemiden haber alınamadığını belirten Dilipak, "Başbakan Erdoğan derhal Türkiye'ye dönmelidir. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Ankara'da kalarak olayların yakından takip etmelidir. TSK'nın Akdeniz'de devriye görevi yapan çağrı grubunun yaralıları getirmek, saldırının önlenmesi ve işgal edilen gemilerin kurtarılabilmesi için bölgeye sevk edilmesi gerekir." diye konuştu.
 
cihan

Bu haber 607 defa okundu.