Eurovision 2010 politik analizleri

31 Mayıs 2010 06:40 tsi
Hangi ülke bize 'neden' puan verdi? iyibilgi Ankara

Aslında yanıt basit.. Manga’nın müziği iyiydi. Fakat…

Eurovision müzik yarışması eskiden beri “politik” olmakla suçlanır ve artık sadece kaybedenlerin bir fikri de değil bu. En masum gözlemcinin bile itiraf edeceği gibi “en azından” bölgesel ilişkiler, komşuluk ilişkileri türünden “basit” kollamalar var bu yarışmada.

Ama bunun dışında açık ve ağır biçimde politika yapıldığı da görülüyor. Elbette tüm ülkeler ve puanların bu şekilde anlaşılması mümkün değil. Fakat şu mümkün: Örneğin, Türkiye’ye gelen puanların o ülkelerle ilişkiler ve Türkiye’nin dünya politikalarındaki pozisyonu açısından görmek.

Genel sonuç bilgileri şöyleydi dün akşam…

Cumartesi gecesi, Norveç'in başkenti Oslo'da 55. Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi temsil eden Manga, 170 puanla 2. oldu. Yarışmanın galibi ise 246 puanla Almanya oldu. Türkiye’ye tam puan, yani 12 veren 3 ülke,  “hiç” puan vermeyen 4 ülke vardı.

Romanya (8): Türkiye’ye gelen bu 8 puanın Balkanlar’daki yakınlık kadar ‘Karadeniz kardeşliği’ bağlamında da bir etkisi olabilir. Her ne kadar Bükreş, bu ortak denizin Batılı güçlere açılması konusunda daha heveskar davranıyorsa da, iki ülke ilişkilerine kötü denemez. Bükreş-Ankara ilişkileri haylidir ortalamanın üzerinde. Hele enerji yolları güncellendikçe.

İrlanda (1): Dublin, Türk insanı tarafından da genellikle pozitif görülen, en azından kötü bakılmayan bir başkent. Bunun anlamı şu. İrlanda, AB içinde en şaşalı günlerini yaşadığı, ekonomik patlama yaşadığı, iktisat cetvellerinde birinci sıraları tuttuğu günlerde Türkiye’nin ilgisini çekmişti. Ama neden bilinmez bu ülke ile ilişkiler hep yavaş kaldı.

Almanya (10): Berlin’le ilişkiler bir zamandır kötü demeyelim ama limoni. AB’nin ana ve demir çekirdiğini oluşturan, siyaseten de ekonomik açıdan da güçlü bu ülke Türkiye’nin yaşadığı dönüşümde haylidir taraf biçiminde algılanıyor. Öte yandan iki ülkenin resmi ilişkileri yerli yerinde. Almanya’nın Rusya ile ilişkileri Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerine bir politik parallellik kurmuyor belki ama benzerlik yaratıyor. Aramızda işte o soğukluktan gayrı kötü bir durum yok. Peki bu ortalama için 10 puan fazla değil mi? Muhtemelen. Gurbetçilerimiz  sağolsun!

Sırbistan (3): Sürpriz mi?. Değil. Bu ülkeyle Türkiye’nin ilişkileri farklı zamanlarda farklı biçimlerde tezahür etti. Ancak şimdi durum biraz daha farklı ve Ankara’nın yakın zamanlarda bu bölgelerde boy göstermesi bakışları değiştiriyor. Yoksa hâla Kosova’nın peşindeler!

Arnavutluk (8): Gelir. Daha fazlası da daha azı da gelir. Puan gelir. Bunun siyasetle ilgisi var mı, var. Ama artık herkes biliyor ki Ankara’nın Arnavutlukla ilgisi sevgiyle, saygıyla da ilgili.

Hırvatistan (12): Sırplar için ne demişsek dörtle çarpın. Türkiye bu ülkeyle yine yakın zaman içinde ve “ağırlıklı” biçimde ilişki kurdu. Bu ülkelerdin NATO üyeliğini destekledi, yardım gerekiyorsa buradayız dedi, ve diğerlerinin (!) minik ve sorunlu gördüğü bu coğrafyalara bizzat gitti. Barışa yardım etti.

Bosna (10): Aynı yorumları tekrarlayabiliriz ama Bosna’da Türkiye sevdalısı çoktur. Böyle devam ettiği de belli oluyor. Günümüz ilişkilerinde yakınlığı açıklayacak çok gelişme var ama biz eskiden bir hikaye anlatalım. O eski çatışma günlerinde, ABD’nin ve müttefiklerinin ağırdan alarak da olsa bölgeye girdiği günlerde, görev alan bir Türk birliği bölgeye gelmiş. Amerikalılar zaten oradaymış. Bir anda tüm binalar ve sokaklar kıpkırmızı kesilmiş, insanlar Türkler’in üzerine sevgiyle saldırmış. Bunu gören yabancıların ciddi biçimde etkilendiği hâla anlatılıyor. Bir dakika. Bu hikaye Bosna için değil miydi yoksa? Doğru “hepsinde” oldu bu olaylar.

Finlandiya, Slovenya, Estonya: Fazla analiz istemez. Kuzey ülkelerinin çoğu birbirine oy veriyor ve bir şey demiyoruz. Kendi kurdukları sistemin mimarisi böyle. Demek bizim Manga’yı sevmişler, biraz oy vermişler, Oradaki Türkler’in de yardımı olsa gerek. 

Azerbaycan (12): Bir açıklama mı bekliyorsunuz? Az dargın çok barışık ama et-tırnak işte.

Danimarka (6): Hiç özel analizi falan yok. Oradaki Türkler’in katkısı, biraz da Dan’lar oy vermiş. İtiraz edecek halimiz yok.

Fransa (12): Bu 12 puan enine boyuna irdelenmeli. Hem müzik açısından hem de ilişkiler açısından. Komik olandan başlayalım, Fransa’nın Eurovision yarışmasını veren kanalının yorumcuları Manga’ya ağır konuştular. “Kimse bu müziğe oy vermez, Türkiye’nin şansı yok” dediler. Sonra oylar gelmeye başladı, “Anlamıyoruz bu nasıl müzik zevkidir, kim veriyor bu oyları” dediler. Ardından Fransa’nın 12 puanı geldi. Büyük rezillik ama utanma beklemeyin. Tabii bu arada kendi şarkıları üzerine ne dediler bilmiyoruz. Fransa’nın şarkısı evlere şenlikti. Çok laf hakediyor ama şimdi karşılık vermek için yazıyoruz gibi olacağından vazgeçelim. Gelelim ciddiye. Fransa ile ilişkilerimiz berbattı. Sadece AB meselesi yüzünden değil, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Kafkaslar’da da Paris her şeye burnunu sokmaya başlamıştı. Sonra Başbakan Erdoğan ziyarete gitti ve Sarkozy de  gelme sözü verdi. Sanırız ABD’de bir parça Saray’ın kulağını çekmiş. Şimdi bir “özür” puanı saymak zorundayız bu 12’yi. Aslında, o şarkışı Eurovision’a gönderenlerin Türkiye’nin müziğini beğenmesi beklenemeyeceğinden en politik puan da bu olsa gerek! Son olarak, Türkiye'nin verdiği puanları bildirirken daha önce hiç Fransızca kullanmış mıydı?

İspanya (3): E, çok değil ama olmalıydı. İki ülke ilişkilerinde, İtalya’dan sonra ve aynı hızla gelişen ilişkilerin parlak haberleri bunu gerektiriyordu. Olsun. Ama saymayız!

Bulgaristan (10): Karadeniz konusunda tıpkı Romanya ile olduğu gibi minicik soğukluk var ama hiç önemsemeyin. Şimdi aramız iyi, ortak ekonomik girişimler çok, Sofya bize daha yakın ama kendine göre korkuları var ve bunu anlamak gerekiyor. Yoksa artık Türkiye ile kötü olmak gibi bir derdi yok.

Ukrayna (8): Ukrayna’nın yaşadığı iç ve dış sıkıntılar çok. Bir yandan Batı bastırıyor bir yandan Doğu. Ukrayna da krize giriyor. Bizim çok özel, stratejik bağlarımız yok. Fakat hem turist alıyoruz hem de ülkede Türkler bulunuyor.

Norveç(2), Litvanya(4), Beyaz Rusya(3), İsviçre(3): Uzun uzadıya tahlile gerek yok. Bu ülkelerden gelen 3 puanların sebebi yine kardeşlerimiz. Beyaz Rusya ile aramız daha iyice ama diğerleri orta karar. Daha doğrusu stratejik ihtiyaçlar yok. Ticaret, AB. Eh işte. 

Belçika (6):  Belçika’nın farkı Türkler’e daha çok ev sahipliğ yapıyor olması. Almanya falan gibi değil ama kendi sınıfı içinde en çok Türk’ü orada. Eskiden beri üstelik. Bu süreç zaman içinde önemli ekonomik bağlar da inşa etti. AB konusunda ise büyük rezervleri yok ama büyükleri çok dinliyor. Diğerleri de öyle.

İngiltere (10): Hani nedir ne değildir tam anlaşılmış olmamakla beraber İngiltere Türkiye’nin stratejik ortağı. Bilinenin ve inanılanın aksine bizim ve yakın coğrafyamızda ABD ile tamamen mutabık olmamaları kimi komplikasyonlara neden oluyor mu acaba? Orada da hem çalışan hem öğrencilik yapanlar var ülkemizden. Londra’nın Türkiye ile arasının kötü olması diye bir durum olamaz zira öyle bir politika bilmezler. İngiliz politikası bu. Hiç öyle fevkaladelilere kulak asmaz.

Hollanda (8): İşte bir başka Türk’ün bol bulunduğu ülke ve hemen ekleyelim diğer Kuzey ülkelerinden neden ayırdığımızı: Hollanda Türkiye’de en çok yatırımı bulunan ülkelerden biridir. Yoksa birincisi miydi?

Makedonya (10): Şöyle söyleyelim: Biz onları severiz, onlar da bizi!

Gürcistan (5): Bu kadar puan iyi ama dahasını isterdik. Neden? Çünkü iki ülke ilişkeleri özellikle Rusya ile yaşanan problemlerden sonra koşulsuz bir sevgi gösterisine dönüştü Gürcistan açısından. Ülke yönetemi, “Türkler ne yaparsa iyi yapar” diyor. E, Manga’da iyi yaptı?

İsveç (5): İsveç’in farkı nasıl diyelim Dışişleri Bakanı’ndan geliyor desek, çok mu haksızlık etmiş oluruz. Biraz öyle olur ama yakın zaman ilişkilerindeki yakınlığın içinde bu katkı var. Yani ilişkiler iyi. Fakat herşey dört dörtlük demeyiz, diyemeyiz. İsveç’le de ilişkilerimiz diğer tüm İskandinav ülkeleriyle olduğu gibi şu terör örgütü ve uzantıları nedeniyle geriliyor. Bir türlü halletmiyorlar.

İsrail, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Ermenistan (0): Yorumu içinde!

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,173 defa okundu.