IMF Türkiye raporu

30 Mayıs 2010 09:55 tsi
Rapor yayınlayan IMF, mali disiplin, siyasi istikrar ve reformlar sayesinde Türkiye’nin krizden daha az etkilendiğini bildirdi ve...

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Kriz Türkiye’yi teğet geçti” tespitine Uluslararası Para Fonu IMF de katıldı. “4. Madde” görüşmeleri çerçevesinde incelemelerini tamamlayan IMF heyeti, Türkiye ekonomisini hem öven hem çeşitli risklere dikkat çeken bir rapor yayınladı.

DAHA KOLAY ATLATTINIZ

IMF heyeti, uluslararası ekonomi çevrelerine referans olacak raporunda; mali disiplin, enflasyon hedeflemesi ve güçlü finansal sektör gözetimi başta olmak üzere geçmiş on yıldaki reformlar ile siyasi istikrar ve AB katılım müzakerelerinin açılmış olmasının, ekonomi yönetimine olan güveni önemli ölçüde artırdığı tespitinde bulundu. Bu avantajlar sayesinde Türkiye’nin kamu borcunu hızla azalttığı ve enflasyonu makul düzeylere indirdiği belirtilen IMF raporunda, “Reformlar, kriz öncesi kırılganlıkları bölgedeki diğer ülkelere kıyasla daha sınırlı tutmuş ve Türkiye’nin krizle ortaya çıkan uluslararası ekonomik ve finansal dalgalanmaları daha kolay atlatmasına imkan sağlamıştır” denildi.

AVRUPA’DAN DAHA İYİ

IMF raporunda Türkiye’nin, küresel likidite bolluğu döneminde uyguladığı iyi politikalar sayesinde, dışarıdan yüksek miktarda sermaye çektiği, bu sayede finansman açığını azaltıp iç taleple hızlı büyüme sağladığı belirtildi. Raporda, “Dış kaynakla finanse edilen kredi hacminin nispeten düşük olması ve dönemsel ekonomik canlanmaların sınırlandırılmasına odaklı makroekonomik politikalar sayesinde Türkiye’nin iç ve dış ekonomik dengesizlikleri Avrupa’daki diğer yükselen piyasa ekonomilerine kıyasla daha sınırlı kalmıştır” tespiti yapıldı. IMF, Türkiye’de kriz sonrası başlayan büyümenin fazlasıyla tüketime bağlı olma riski taşıdığını belirtirken bu durumun dış kırılganlıkları besleyebileceği uyarısında bulundu.

Asgari ücreti düşürün kıdem tazminatını indirin

IMF, Türkiye’ye işsizlik konusunda radikal bir tavsiyede bulundu. Raporda şu tespit ve öneriler yer aldı: “Kayıtlı sektörde işgücü maliyetlerinin yüksek olması kayıtlı istihdamı caydırmaktadır. Kıdem tazminatı sistemi OECD ülkeleri içinde en bonkör olanlardan biridir. Asgari ücret ise yeni AB üyesi ülkelerin neredeyse tamamından daha yüksek seviyededir.

GERÇEK GELİR SÖYLENMİYOR

İstihdamı artırmak için asgari ücret ve kıdem tazminatı reformları ile kayıtdışı ekonomiyi azaltıcı önlemler bir arada yürütülmelidir. Bu, vergi tahsilatında asgari ücret sınırlamasından doğabilecek düşüşü (pek çok çalışan gerçek geliri yerine asgari ücret beyan etmektedir) engelleyecektir. Zaman içinde artacak vergi uyumu, istihdam üzerindeki vergilerin kamu maliyesine yük getirmeden düşürülebilmesini sağlayacaktır.”

bugün

Bu haber 683 defa okundu.