En Sıcak Konular

Mahkemeler yüksek yargının vesayetinden kurtulacak

30 Mayıs 2010 09:38 tsi
Mahkemeler yüksek yargının vesayetinden kurtulacak İstanbul Barosu eski başkanlarından Doç. Dr. Yücel Sayman, anayasa paketinin kabulü halinde yüksek yargının ilk derece mahkemeleri üzerindeki vesayetinin değişeceğini söyledi.

Sayman, "Anayasa paketi referandumdan geçerse ilk derece mahkemeleri HSYK ve Yargıtay vesayetinden kurtulacaktır. Bu nedenle Yargıtay, Danıştay ve HSYK üyeleri anayasa değişikliğine karşı çıkıyorlar." dedi.

Boğaziçi Avukatlar Derneği'nin düzenlediği 'Yüksek yargı organları ve baroların anayasal düzen içindeki konumları' söyleşisinde konuşan Yücel Sayman, yeni anayasa düzenlemesinde ilk derece mahkemelerine büyük önem verildiğini kaydetti. Sayman, yapılacak olan düzenlemeyle yüksek yargının elindeki vesayetin bir bakıma kırılacağını dile getirdi. Şu ifadeleri kullandı: "İlk derece mahkemesinin verdiği kararı Yargıtay denetler. Kararı bozduğunda ya da onayladığında sonuca göre not verir. Bu notlar daha sonra HSYK tarafından yapılan atamalarda ölçü olarak alınır. Yeni düzenlemede ise bu durum bir bakıma kırılacaktır."

Yücel Sayman, mevcut Anayasa da yüksek yargının otoriter devlet anlayışını koruyacak şekilde tasarlandığını anlattı. "Yeni anayasa paketinin kabulünde yapı değişecek. 1982 Anayasası siyasi iktidar dışında tüm kurumları güvence altına almıştır. Ayrıca yargıç ve savcıların kendi isteği dışında bir başka göreve getirilmemesi ya da başka bir yere tayin edilmemesi gerekli. Böyle bir atama söz konusu olduğunda dahi ataması yapılan hâkim bakmış olduğu davaları bitirmek zorundadır."

Salih Memecan (Medya Derneği Başkanı) Çağdışı bir anlayış, kabul edilemez

"Türkiye'de son zamanlarda gündemi etkileyen ve kritik davalar hakkında yapılan haberlerle ilgili gazeteler ve gazeteciler hakkında yüzlerce dava açılıyor ve yargı, basın özgürlüğünü tehdit eden kararlar alıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatları kabul edilmesine rağmen, yargı bunu uygulamakta geride kalıyor. 21. yüzyılda düşünce ve fikir özgürlüğünden bahsedilmesine rağmen basının yargı tarafından baskı altına alınması çağdışı bir uygulamadır. Suç olarak öne sürülen ses kayıtlarının içeriğinden daha çok yayınlanmasıyla ilgilenilmesi uluslararası hukuk anlayışına da terstir. Bu, yargıda ciddi düzenlemelere ne kadar ihtiyaç olduğunun açık bir örneğidir."

Ahmet Abakay (Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı) Özgür bir yargıya ihtiyacımız var

"Yargıtay'ın ses kayıtlarındaki Yargıtay üyeleri hakkındaki iddiaları soruşturması, buna yoğunlaşması gerekirken gazeteleri "Neden bunları yayınladınız?" der gibi kıskaca alınması haksızlıktır. Türkiye'de son zamanlarda "Adil yargılamayı etkilemek ve yargılamanın gizliliğini ihlal" etmekten birçok gazeteciye ve gazeteye dava açılıyor. Yargı, düşünce ve ifade özgürlüğünde iyi bir sınav vermiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları kabul edilmesine rağmen uygulamada keyfilik yaşanıyor. Yargı bu nedenle tarafsızlığını yitirmiştir. Türkiye'nin daha özgürlükçü bir yargı yapısına ihtiyacı vardır."

Şenol Karakaş (Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu) Basın, darbecileri deşifre ediyor

"Yargı oligarşisi denilen yapı artık bir gelenektir. Onlar, cunta psikolojisini yaygınlaştıran medya dışında bir medyaya alışık değillerdi. Ergenekon davası ile beraber toplum bütün bu darbe girişimlerine tepki gösterince bu basında da karşılık buldu. Bu, yargısal yapıdaki alışkanlıkları da bozan bir şey oldu. Birbirine benzemeyen kararlar aldılar. Bir savcının tutuklanmasını istediği kişiyi başka biri serbest bıraktı. Ergenekoncular, 'Şu mahkeme bizim, oraya gidersek hallolur' demeye başladılar. Bu tablo, yargıdaki reformun ne kadar acil olduğunu gösteriyor. Darbecileri deşifre eden basın ve yayın organlarına karşı dava açan zihniyet de çok kısa sürede saf dışı edilmelidir."

Ayhan Ogan (Sivil Dayanışma Platformu Başkanı) Amaç belli, Cihaner kurtarılacak

"Burada çok açık görülüyor ki, dava Yargıtay'da birleştirilip İlhan Cihaner bir an önce tahliye edilmek isteniyor. Bunu, yargılamayı etkilemeye ve mahkemeyi sonuçsuz bırakmaya dönük bir girişim olarak algılamak lazım. Bunun için ellerinden gelen gayreti gösterdikleri ses kayıtlarından da anlaşılıyor. Mahkeme tesir altında bırakılmadan yargılamanın bitirilmesini bekliyoruz. Diğer taraftan da bunları yayınlayan basın kuruluşlarına yönelik bir baskı kurulmaya çalışılıyor. Bu basın özgürlüğüne karşı bir girişim ve yargı diktatörlüğüdür. Milletimiz 12 Eylül'de bir referanduma gidecek ve burada yüksek yargının kurduğu bu vesayete bir son verecektir. Bunu ümit ediyoruz."

zaman



Bu haber 790 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,944 µs