''İran'' vurgusu | " /> ''İran'' vurgusu | "/>

En Sıcak Konular

Ulusa Sesleniş'te ''İran'' vurgusu

28 Mayıs 2010 21:27 tsi
Ulusa Sesleniş'te ''İran'' vurgusu 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İran'ın, uluslararası toplumla olan problemleri çözüldüğünde, bütün bölge, dolayısıyla biz de rahat bir nefes almış olacağız" dedi.

Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayımlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında, yedi buçuk yıl önce, iktidara geldiklerinde ülke ihracatının 36 milyar dolar seviyesinde olduğunu hatırlatarak, 2008 sonunda ihracatı 132 milyar dolara çıkardıklarını söyledi.

Küresel krizin etkisiyle tüm dünyada ticaret hacmi azalırken, Türkiye'de ihracatın 102 milyar dolar civarında kaldığına işaret eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin dış ticaretinde, özellikle ihracatındaki bu rekor düzeydeki artış, dış politikadaki aktif tavrımızın somut bir eseridir. Ulaşabildiğimiz her ülkeye ulaşıyoruz, serbest ticaret anlaşmaları imzalıyoruz. İş adamlarımızla, uzak yakın demeden her yere gidiyoruz, ticaret imkanlarını çoğaltıyoruz. Komşularımızla aramızdaki sorunları, birer birer gideriyor, bu sorunların yerine ticareti koyuyoruz. Daha 10 yıl önce savaşın eşiğine geldiğimiz Suriye ile bugün vizeleri kaldırmış durumdayız. Gaziantep, Kilis, Hatay, Şanlıurfa gibi sınır illerimizde adeta bayram havası yaşanıyor. Turizmde ve ticaretteki artış bu illerimizde yakinen hissediliyor."

Tüm dünyada turizm gelirleri ciddi oranlarda düşerken, Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısının arttığını, turizm gelirinin ise bir önceki yılla aşağı yukarı aynı düzeyde kaldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin imajı değiştikçe, itibarı arttıkça, istikrarı pekiştikçe daha fazla insan güvenle ülkemizi ziyaret ediyor ve bundan hep birlikte kazançlı çıkıyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin komşularıyla mevcut sorunları çözüldüğünde, ihracat ve turizm gelirleriyle uluslararası yatırım miktarlarının çok daha artacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, bölge ülkelerinin, Irak'ın, Filistin'in, Azerbaycan'ın, Ermenistan'ın sorunları çözüme kavuştuğunda, bütün bölge ülkeleriyle birlikte Türkiye'nin de de bundan olumlu etkileneceğini dile getirdi.

İran'ın nükleer faaliyetleri

Erdoğan, şöyle devam etti: "İran'ın, uluslararası toplumla olan problemleri çözüldüğünde, bütün bölge, dolayısıyla biz de rahat bir nefes almış olacağız. İşte bu gayeyle, bu niyetle aktif bir dış politika yürütüyoruz. Türkiye'nin güvenilir bir ülke olduğunu, iyi niyetli bir ülke olduğunu, adaletten ve hakkaniyetten yana olduğunu her fırsatta dile getiriyor, bunu somut girişimlerle destekliyor ve neticelerini de alıyoruz. Hiç şüpheniz olmasın...

Türkiye kendisine yakışanı yapıyor, kendisinden bekleneni gerçekleştiriyor. Bu aziz milletin vizyonu neyse, ufku neyse, bizim de vizyonumuz ve ufkumuz odur. Attığımız her adım, başta milletimizin, yani sizlerin refah ve huzuru içindir. Biz, bu dünyanın her neresine gidersek gidelim, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları olarak oralarda başımız dik, alnımız ak şekilde, ülkemizle gurur duymak istiyoruz. Başardığımız da işte budur.

Bu ülkenin her bir vatandaşının, dünyanın neresinde olursa olsun, büyük bir ülkenin vatandaşı olarak saygı görmesini istiyoruz, başardığımız da işte budur. Bu başarıya yenilerini ekleyerek yolumuza devam edeceğiz. Ekonomimizi büyütecek, ekmeğimizi, aşımızı büyütecek, ülkemizle birlikte bölgemizin refahını, huzurunu, barış ve istikrarını güçlendirecek adımları cesaretle atmaya devam edeceğiz."

"Ekonomide olumlu sinyaller"

Ekonomi alanında da son derece olumlu sinyaller alındığını ve dünyanın ilgisinin çekildiğini belirten Başbakan Erdoğan, Türkiye ekonomisinin, tüm dünyada ağır etkileri olan küresel finans krizini hızla aştığını, krizin etkilerinden hızla kurtulunduğunu vurguladı.

Nisan ayında ihracatın 9,4 milyar dolar olarak gerçekleşerek, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25.4'lük artış kaydettiğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, yılın ilk 4 ayındaki ihracatın 35 milyar dolar gerçekleştiğini, geçen yılın ilk 4 ayına göre ihracatın yüzde 23 arttığını kaydetti.

Bütün bu olumlu gelişmelerin, gündelik hayata, çarşı pazara, aile bütçelerine, mutfaklara daha geniş bir ferahlık, bir canlılık, bir bereket olarak peyderpey yansıdığını belirten Erdoğan, "İnşallah daha da yansıyacak" dedi.

İhracattaki bu hızlı artışa paralel olarak işsizlikte de düşüş eğiliminin devam ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Geçen yıl Şubat ayında yüzde 16,1 olan işsizlik oranı, bu yılın şubat ayında 1,7 puan azalarak yüzde 14,4 olarak gerçekleşti" diye konuştu.

Bu ay içinde Manisa'da gerçekleştirilen toplu açılışların ekonominin nasıl olumlu bir noktada seyrettiğine güzel bir örnek oluşturduğunu dile getiren Erdoğan, Manisa'da, özel sektörün eliyle, kamu eliyle yapılan tam 22 büyük tesisin, büyük yatırımın toplu açılışını yaptıklarını hatırlattı.

Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde, özel sektörün tamamladığı 18 yatırım, Alaşehir'de Sarıkız Petrol Üretim Tesisi, Manisa Organize Sanayi Bölgesi Lojistik Merkezi, Manisa Organize Sanayi Bölgesi Dördüncü ve Beşinci Kısım Altyapı Tesisleri ve Manisa Gümrük Müdürlüğü Hizmet Binası'nın bu toplu açılış töreniyle resmen hizmete girdiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir kalemde tam 491 milyon 255 bin liralık, yani yarım milyar liralık yatırımı Manisa'ya ve ülkemize kazandırdık. Toplamda 2 bin 332 vatandaşımız buralarda istihdam imkanı buluyor. Bu, en az 2 bin 332 ocağın daha şenlenmesi, 2 bin 332 sofranın daha bereketlenmesi, en az 10 bin 000 kardeşimizin, evladımızın huzur ve saadeti, hayır duası demektir."

"Mali Kural Yasası devrim niteliğinde"

Avrupa'da birçok ülkenin küresel finans krizi nedeniyle çok ağır faturalar öderken, zor dönemlerden geçtiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Türkiye tam tersine bu süreçten, işte böyle böyle, hızla çıkıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası kuruluşların yanı sıra, uluslararası basın kuruluşlarının da Türkiye'nin krizden en az etkiyle sıyrıldığını teyit ettiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, 2010 ve 2011 yıllarının Türkiye'nin dünyada en hızlı büyüme kaydedeceği yıllar olacağına işaret etti.

Türkiye'de ekonomi alanında çok önemli, adeta devrim niteliğinde bir ilki gerçekleştirerek, Mali Kural Yasa Tasarısı'nı hazırladıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Mali Kural, Türkiye'nin ekonomi politikalarının uzun vadeli olarak belirlenmesi ve bu hedeflere sıkı sıkıya bağlı kalınması anlamına geliyor. Yani biz, uzun vadeli hedefler belirliyoruz, bu hedeflere bağlı kalacağımızı taahhüt ediyoruz. Geçmişte günlük olarak, hatta saatlik olarak değişen ekonomi politikalarına yedi buçuk yıldır getirdiğimiz disiplini, şimdi artık daha uzun vadeli, daha öngörülebilir bir perspektife kavuşturuyoruz. Mali Kural Yasa Tasarısı işte bu perspektifin yasal altyapısını hazırlıyor.

Biz kendimize güveniyoruz, kendimize inanıyoruz, koyduğumuz hedefleri birer hayal olarak değil, birer niyet olarak değil, ulaşılabilecek gerçekçi birer seviye olarak koyuyoruz. İnşallah Mali Kural da yasalaştığında, Türkiye ekonomisi çok daha farklı bir boyut kazanmış olacak. Böylece ülkemiz, gerek yerli, gerekse yabancı yatırımcılar için daha istikrarlı, daha güvenli ve dolayısıyla daha da cazip bir yatırım alanı haline gelecek."

"Büyük adımlar atmak zorundayız"

"Bizler, Anadolu ve Trakya'yı gönül dilleriyle yeşertmiş ulu insanlara karşı mahcubiyet içinde olamayız" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Her alanda, ekonomide, dış politikada, iç politikada, temel hak ve özgürlüklerde, adalette, emniyette, sağlıkta, eğitimde bizler büyük düşünmek ve büyük adımlar atmak zorundayız. Tarihe yön vermiş, tarih yazmış bir milletin bugünkü mensuplarına düşen işte budur.

Dikkat ediniz, bizim medeniyetimiz, gönüller fethetme üzerine kurulu bir medeniyettir. Bizim medeniyetimiz, her zaman ama her zaman, kalemi, kılıçtan üstün görmüş bir medeniyettir. Hazreti Mevlana'nın dediği gibi, bu topraklara biz, sevgiden başka hiç bir tohum ekmedik, bundan sonra da ne bu topraklara, ne de bölgemize sevgiden başka tohum ekilmesine müsaade edemeyiz. Bizim dış politika anlayışımız, öncelikle kendi bölgemizde barışı, istikrarı, refahı tesis etmeye yöneliktir. Şuraya dikkatlerinizi çekiyorum; biz Türkiye olarak, 'Irak'tan bize ne' diyemeyiz.

Biz, İran'ın meselelerine bigane kalamayız. Suriye'nin, Yunanistan'ın, Bulgaristan, Romanya, Rusya, Gürcistan'ın sorunları çok tabii olarak bizi de etkiler. Karabağ kan ağlarken biz gülemeyiz, Filistin gözyaşı dökerken biz sevinemeyiz. Ortadoğu'nun, Balkanların, Kafkasya'nın kaderi bizim kaderimizle ortak çizilmiştir. Biz, onların kaderini bizimkinden, bizim kaderimizi onlarınkinden koparıp alamayız. Bütün bu coğrafyayla bizim tarihi bağlarımız, kültürel bağlarımız, akrabalık bağlarımız var. Her şeyden öte, bölgedeki bir sorun, içinde olalım ya da olmayalım, doğrudan bizi etkiliyor, bizim ekonomimizi etkiliyor."

Komşu ülkelerde ve bölgede huzuru, istikrarı, barış ve refahı çok önemsediklerini vurgulayan Erdoğan, "Hem o ülke halkları, hem de kendimiz için bir an önce tüm uzlaşmazlıkların en aza indirilmesini istiyoruz. Aktif dış politikamızın, sıfır sorun anlayışımızın temelinde, barıştan başka hiç bir gaye yoktur, olamaz" dedi.

Kamu Diplomasi Koordinatörlüğü

Erdoğan, Başbakanlık bünyesinde Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğünün faaliyete geçirildiğini de anımsatarak, bundan böyle dünya kamuoyunu doğru bilgilendirmek için etkinlikler gerçekleştireceğini vurguladı.

Başbakan Erdoğan, "Böylece, özellikle Avrupa kamuoyundaki pek çok temelsiz önyargıyı da bertaraf etme imkanını bulacağız. Bütün bu çalışmalar, Avrupa Birliğine tam üyelik hedefine ulaşmamızda önemli katkılar sağlayacaktır" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, bu ay içerisinde, Irak Eski Başbakanı ve seçimlerden birinci olarak çıkan Irakiye'nin Lideri Sayın Allavi ile Ankara'da bir görüşmesi olduğunu anımsatarak şunları kaydetti: "Bu görüşmemizde, Irak'ın istikrarlı bir demokrasiye bir an evvel kavuşması için zaruri gördüğümüz hususları kendileri ile kardeşçe paylaştık. Yine bu ay içerisinde, Kosova Başbakanı Sayın Haşim Taçi ile Suriye Devlet Başkanı Sayın Esad, KKTC'nin yeni seçilen Cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu gibi liderleri ülkemizde ağırladık. İstanbul, Mayıs ayında da, tarihi bir toplantıya ev sahipliği yaptı, İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği İcra Komitesi, "Kudüs" konulu toplantısını burada gerçekleştirdi.

Bu toplantı vesilesiyle İslam dünyasının parlamento başkanlarını ülkemizde ağırladık. Bu arada, Brezilya, Arjantin ve Şili'de, başta Medeniyetler İttifakı Üçüncü Zirvesi olmak üzere, karşılıklı işbirliğimizi artıracak temaslarımıza da devam ediyoruz. Sadece bir ay içinde gerçekleşen ve benim size özet olarak bir kısmını aktardığım tüm bu yoğun trafik, Türkiye'nin artık nasıl bir ağırlık merkezi haline geldiğinin bariz göstergesidir."

cnnturk



Bu haber 615 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,004 µs