Baykal: Uluslararası ayağı olabilir

28 Mayıs 2010 15:50 tsi
"Bu imal edilmiş, çok profesyonelce hazırlanmış, sonrasında operasyonun başarıya ulaşması için her türlü önlemi alınmış muhtemelen uluslararası ayağı olan siyasi bir komplodur."

Rasim Ozan Kütahyalı / Taraf'daki köşesinden ilgili kısım

Aydın Doğan’ı çok öfkelendiren o malûm “Hilton anlaşması”na dair önemli bir bilgiyi yazmak istiyorum... Bu malum iddiayı direkt Deniz Baykal’a sordum. Baykal kimi CHP’lilerin söylediği, Aydın Doğan’la Kılıçdaroğlu-Sav ikilisinin bir anlaşma yaptığı iddialarına dair ne düşünüyordu? Baykal bu konuda çok net konuştu ve bu iddiayı tekzip etti...
 
Doğan-Kılıçdaroğlu anlaşması iddiaları yalan!

“Böyle bir şeyin olmadığına adım gibi eminim. Böyle bir şeyin olmasına ihtimal dahi yoktur. Doğan grubu bana haksızlık ediyor diye kimse Aydın Doğan’a haksızlık etmesin” dedi Baykal...

“Hilton anlaşması” iddiasının yalan ve iftira olduğu konusunda Baykal’ın tavrı çok net fakat Doğan grubuna ve özellikle Hürriyet gazetesine sitemleri ve soruları devam ediyor Baykal’ın...
 
Doğan medyası bu komploya itibar etti, fırsatçı davrandı

“Ben ‘Doğan grubu bu komployu yapmıştır’ demiyorum. Asla bunu söylemiyorum. Aydın Doğan’ın medyası işte bu komploya itibar etmiştir. Ben Aydın Doğan’a, Doğan grubuna bunu yakıştıramadım. Doğan grubunda manşetler bu komplonun fırsatçılığıyla atılmıştır. Ertuğrul bu süreçte doğru durmuş olabilir, Aydın Bey kişisel olarak doğru durmuş olabilir. Yine mert tavır gösteren birkaç Doğan grubu yazarı da vardır. Fakat grubun genel manşetleri baştan sona bu komploya alet olmuştur.”

Deniz Baykal, Doğan grubuna dair bu açıklamaları yaptıktan sonra Hürriyet ’in salı günkü yalan manşetine konuyu getirdi ve Aydın Doğan’a, Hürriyet gazetesine ve Enis Berberoğlu’ya çok net sorular sordu...

İşte Baykal’ın o soruları...
 
Hürriyet niçin yalan yazıyor ve sonra da tekzip etmiyor?

“Milliyet ’e kriminal raporda kişilerin isminin olmadığına dair bilgi gelmiş fakat rapor ellerine ulaşmamış. Milliyet ’teki arkadaşlarla konuştum, rapor elimizde olmadığından arka sayfalarda verdik haberi dediler. Olabilir, kararlarına saygı duyuyorum. Peki, rapor Hürriyet ’in eline ulaşmadığı halde, nasıl oluyor da kriminal rapor ellerinde varmış gibi bir dille böyle itham edici bir manşet atıyorlar? Ellerinde rapor yok, niçin var gibi yazıyorlar? O resmî raporda “Kimlik tesbit edilememiştir” diyor, niçin bu haberi gizliyorlar, yalan yazıyorlar? Aydın Doğan da, Enis Berberoğlu da “Kargaşaya gelmiş, aradan kaçmış” diyemezler bu konuyla ilgili. Buna asla inanmamı beklemesin ikisi de. Eğer öyleyse Hürriyet ’in sonraki sayısında bu yalanını büyük puntolarla tekzip etmesi gerekir, bakın ben Aydın Doğan’a arkadaşları haksızlık ettiğinde net bir dille konuşuyorum. Niçin Aydın Doğan’ın Hürriyet gazetesi doğru haberi çok küçük ve o da “Baykal’ın avukatları böyle dedi” gibi bir dille, suyu bulandırarak veriyor? Enis Berberoğlu niçin, ne sebeple, ne amaçla böyle yapıyor?”

Baykal’ın Aydın Doğan’a ve Hürriyet gazetesine yönelik soruları böyle... Bu sütunlar herkese açık. Her türlü cevapları da burdan yayımlayabiliriz...

Gelelim şimdi Ertuğrul Özkök ile olan konuşmama... Özkök, bazı konuları özellikle vurgulama ihtiyacı hissetmiş, o sebeple aramış. Lafa şöyle başladı Özkök “Şunu açıkça ifade etmiştim. Aydın Bey’in veya grubumuzun, CHP’nin yeni yöneticileri ile bir anlaşma yaptığı yolundaki ifade, kesinlikle yalandır ve iftiradır.” Sonrasında Özkök şöyle devam etti...

“Aydın Bey’in Kılıçdaroğlu’na açtığı dava hâlâ devam etmiyor. Senin yazından o anlam çıkabilir. Bu dava bitti. Aydın Bey’in Sayın Kılıçdaroğlu ile hayatında bir defa karşılaştığını söyledim ama bu görüşme o dava sırasında olmadı. Ayrıca Aydın Bey, Deniz Bey’in başına gelenlerden dolayı çok üzgündür ve bu üzüntüsünü de kendisine iletmiştir. İstifa etmesi veya etmemesi gerektiği yolunda bir sözü de olmamıştır. O yanlış anlaşılmayı da düzeltmek isterim.”

Hürriyet gazetesinin haberi ile ilgili soruma dair de şöyle bir düzeltme yaptı Ertuğrul Özkök...

“Ben genel yayın yönetmenliği görevinden ayrıldıktan sonra yazıişleri katına hiç girmedim. Nehrin kenarında oturuyorum ve hayatımdan son derece memnunum. Söylediğim bundan ibarettir. Eski bir genel yayın yönetmeni olarak, arkadaşlarımın yaptığı gazetedeki bir haberle ilgili yorumda bulunmayı da ahlaki bir davranış olarak görmem. O konuda bir yorumda bulunmuyorum. Ayrıca şunu açıkça ifade edeyim. Gerek Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu’nun, gerekse yazıişlerindeki arkadaşlarımın gazetecilik dürüstlüklerini herkesten daha iyi biliyorum.”

Deniz Baykal-Aydın Doğan meselesinde Baykal’ın sorularını çok haklı buluyorum. Yukarıdaki soruların cevaplanması gerekir diye düşünüyorum. Baykal’ı çok seven kimi CHP’liler Doğan medyasının komplo sonrası bir operasyon yaptığına kuvvetle inanıyorlar. Bu inançlarına saygı duyarım fakat bu durum onları Aydın Doğan’a yönelik kontroperasyon yapmaya sevk etmemeli. Aydın Doğan ile Kemal Kılıçdaroğlu-Önder Sav ikilisinin anlaştığı yönündeki uydurma ve yalan iddialar bu hınç ve öfkeye dayanıyor bence. Aydın Doğan ve Ertuğrul Özkök de o iftira konusunda çok haklı. Deniz Baykal’ın net açıklamasıyla o mesele kapanmış oldu. Fakat Baykal’ın Doğan grubuna yönelik haklı soruları hâlâ yerinde duruyor...

Bu haber 1,363 defa okundu.