Davutoğlu: Artık yeter!

25 Mayıs 2010 12:09 tsi
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ndan çok önemli açıklama...

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Filistin'de yıllardır devam eden sorunun çözülmesinin zamanının geldiğini söyledi. Kudüs'ün insanlığın şehri olduğunu ve tüm ulusların buna saygı göstermesi gerektiğini belirten Davutoğlu, "Artık Filistin sorununu çözme zamangı gelmiştir Artık yeter! bölgemizin istikrar refah ve barışa ihtiyacı var." dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Halkının Vazgeçilmez Haklarının Kullanılması Komitesi'nce gerçekleştirilen "İşgalin Sona Erdirilmesi ve Filistin Devletinin Kurulması" temalı toplantı Sheraton Otel Ataköy'de başladı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, çok önemli bu toplantıya ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını söyledi. Komitenin bu güne kadar gerçekleştirdiği 3. toplantı olduğunu hatırlatan Bakan Davutoğlu, sorunun sadece Filistin'in değil, bölgesel ve küresel çapta tüm dünya ülkelerinin birlikte ele alması gereken bir problem olduğunu belirtti. Filistin sorununun 4 farklı boyutu olduğunu belirten Bakan Davuoğlu bunları insani, ulusal,, bölgesel ve global olarak sıraladı.

İnsani boyutun temelinde güvenlik ve özgürlük olduğunu belirten Davutoğlu, bu iki hakka tüm insanların sahip olması gerektiğini vurguladı. Tarihte bir çok savaşın bu iki hakka sahip olmak için gerçekleştirildiğini belirten Davutoğlu, günümüzde Filistin'de bu iki hakkın da tehdit altında olduğuna şahit olduklarını aktardı. Davutoğlu, dünyadaki tüm ülkelerin çocuklarının güvenlik ve özgürlüklerinin din, etnisite ve bölgesine bakılmadan teminat altına alınması gerekliliğine işaret etti.

Filistin halkının bu topraklarda tarihin başından beri yaşadığını hatırlatan Bakan Davutoğlu, "Bu insanlar gökyüzünden oraya düşmediler. Bu insanların da aynı haklara sahip olması gerekiyor." ifadesini kullandı.

Konuşmasını stratejik konular üzerine kurmayacağını aktaran Davutoğlu, "Bütün stratejik konuları bir kenara bırakın. Ben her şeyden önce insanım. İnsanlık boyutu taşıyan konuyu konuştuğumda diğer tüm çekinceler ikinci planda yer alır. Bu bir stratejik değil insani bir konudur. Her şeyden önce bu insanların güvenlik ve özgürlük haklarını korumalıyız.

Filistin'in modern bir gettoya dönüştüğünü bildiren Bakan Davutoğlu, Türkiye'nin ise en başından beri gettolara karşı olduğunu ve gettolardan kaçanların yeri olduğunu aktardı. Osmanlı döneminde Musevilerin Türkiye'ye göç ettiğini hatırlatan Davutoğlu şöyle konuştu: Biz dini kökeni ne olursa olsun bu hakları savunmak için buradayız ve biz bütün dünyadaki Musevilerin de farklı yerlerde Filistinlileri savunduğunu biliyoruz ve bu yaklaşımı saygıyla karşılıyoruz. Şimdi sesimizi duyurma zamanı geldi. Bütün Filistinlilerin tıpkı diğer insanlarla aynı özgürlük güvenlik haklarına sahip olması gerekiyor. Biz Türkiye olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız. Filistin çocukları ve onların hakları için çalışmaya devam edeceğiz."

Türkiye'nin bölgesinde yaşanan her türlü olaydan etkilendiğini ve istikrarlı, gelişmiş ve refah içerisinde bir bölge oluşturmak için gayret gösterdiğini dile getiren Bakan Davutoğlu, Türkiye olarak hem Ortadoğu'da hem Kafkaslar'da bu yüzden çabaladıklarını söyledi.

Kudüs'ün insanlığın şehri olduğuna dikkat çeken Bakan Davutoğlu, herkesin buna saygı göstermesi gerektiğinin altını çizdi. Filistin'in sorunlarının çözülmeden bölgede kalıcı barış, refah ve istikrarın sağlanamayacağına vurgu yapan Davutoğlu, "Filistin sorunları çözülmeden birçok Arap ülkesi meşruiyet konusunda sorular soracak. Filistin sorunu sadece Filistinlilerle bırakamayız. Bölgemizdeki hiçbir demokratik ülke Filistin karşısında sessiz kalamaz. Artık Filistin sorununu çözme zamanı gelmiştir Artık yeter bölgemizin istikrar refah ve barışa ihtiyacı var. Bunun için bölgemizde istikrarlı refah içinde yaşayan bir Filistin'e ihtiyacımız var. Başka türlü olamaz. Filistin ve İsrail için önemli olabilir ama bölgesel düzeyde baktığımız zaman bütün bölgedeki ülkelerin bu barış sürecine müdahil olması gerekiyor." Şeklinde konuştu.

Konuşmasında Filistin sorununun global boyutuna da değinen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Filistin'in dünyanın hemen her yanındaki Müslüman, Hıristiyan ve Musevileri için kutsal ve önemli bir yer olduğunu dile getirdi. Filistin ve Kudüs'ün bu insanlar için sembolik bir anlamı olduğuna dikkat çeken Bakan Davutoğlu, şöyle konuştu: " Çünkü onların hepsi her şeyden önce insan. Filistin ve Kudüs'ün sembolik bir anlamı vardır. Kudüs bütün Müslümanlar, bütün Hıristiyanlar için önemli bir şehirdir. Orada olan her şey bütün dünyayı etkileyecektir. Kudüs ya global barışın ya da global savaşın sembolü olacak. Eminim ki biz barışı Filistin'e getireceğiz.Ben bu konuda iyimser olanlardanım. İnanıyorum ki bu toplantının aynısını, Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Musevilerin katılımıyla Filistin'de gerçekleştireceğiz Yakınlarda böyle bir toplantıyı Kudüs'te düzenleyeceğiz."

Davutoğlu'ndan sonra kürsüye gelen Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın özel danışmanı Nemer Hammad kürsüye geldi. Hammad'ın konuşması sırasında simultane çeviride sorun yaşanması üzerine toplantıya bir süre ara verilmek zorunda kalındı. Sorunun giderilmesiyle toplantı kaldığı yerden devam etti.

Basın mensuplarının, Filistin'e insani yardım götüren İHH gemilerine İsrail'in müdahale etmemesi için ültimatom gönderdiği yönündeki haberlerin hatırlatılması ve müdahale halinde Türkiye'nin tavrının ne olacağı yönündeki sorusuna Davutoğlu, böyle bir ültimatomun söz konusu olmadığı cevabını verdi. Davutoğlu, ancak bu konuda bir takım politik girişimlerin de yapıldığın belirtti.

Yapılanın her şeyden önce sivil bir girişim olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, "Aralarında Türk sivil toplum kuruluşlarının da olduğu, Türk sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü sivil bir inisiyatif ve sivil bir tepkidir. Biz resim olarak her zeminde bunu dile getirdik getirmeye devam edeceğiz. Bu sivil insiyatif sivil niteliğiyle kalmalı ve sivil niteliğiyle bu ablukayı aşarak Gazze'ye yardım ulaştırma hedefindedir. Umit ederiz ki burada bir gerginlik çıkmasın. Bu tür sivil inisiyatifler dünyada başka konularda gelişmiştir ve sivil olmaları nedeniyle genellikle anlayışla karşılanmıştır. Biz bir gerginlik olmasını beklemiyoruz. Ümit etmiyoruz. İsrail'in de sivil toplum kuruluşlarının da bu konuda sağduyulu davranacağına inanıyoruz." İfadesini kullandı.

(CİHAN)

Bu haber 1,794 defa okundu.