Ergenekon 'avukatları' çoğalır mı?

25 Mayıs 2010 10:01 tsi
Kılıçdaroğlu'nun kurultaydaki konuşması sırasında sinevizyondan Ergenekon sanıkları ile Silivri Cezaevi'nin gösterilmesi ve PM'ye alınan isimler aynı çizginin sürdürüleceği mesajı olarak yorumlandı.

Ergenekon avukatlığında sınır tanımayan CHP'de zihniyet değişmedi. Hafta sonu yapılan kurultayda Genel Başkanlığa seçilen Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının içeriği ve konuşması sırasında sinevizyondan Ergenekon sanıkları ile Silivri Cezaevi'nin gösterilmesi CHP'de zihnen bir değişikliğin olmadığını ortaya koydu. Parti Meclisi'ne giren isimlere bakıldığında da Ergenekon'a yönelik özel mesajlar içeren bu durum Kılıçdaroğlu genel başkanlığındaki CHP'nin "ordu ve yargı vesayeti savunmasına" daha da güçlü bir şekilde devam edeceğini gösterdi. CHP'deki bu duruma siyasiler, aydınlar ve entellektüellerden tepki geldi.

Kurultayda, Ergenekon sürecine isim vermeden değinen Kılıçdaroğlu, "Demokrasi dediler, demokrasiyi ipotek ettiler, hukuk dediler masum insanları içeri attılar. Özel yetkili mahkemelere de son vermek bizim görevimiz olacak" diye konuşmuştu. Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri sarf ettiği sırada Ergenekon sanıklarının görüntüleri sinevizyon gösterisiyle ekranlara yansıtılmıştı. Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal'ın tutuklanma görüntülerinin yanı sıra Cumhuriyet Gazetesi'nin aranması ve Silivri Cezaevi görüntülerinin salonda gösterilmesi kurultaya damgasını vurmuştu. CHP Artvin İl Başkanı Uğur Bayraktutan, Mustafa Balbay'ın adını anarak Silivri'ye selam gönderdikten sonra "CHP'nin yol göstericisi bazen Deniz Baykal, bazen Bülent Ecevit, bazen İsmet İnönü ve her zaman Mustafa Kemal olmuştur" demişti.

Parti Meclisi listesinde; Ergenekon operasyonuyla ilgili radikal söylemleriyle dikkati çeken Prof. Dr. Süheyl Batum, Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Mehmet Faraç ile SKY Türk program yapımcısı Enver Aysever de yer alıyor.

KENDİ PARTİSİNDE UYGULAYACAK MI?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Olağan Kurultay'ında yaptığı konuşmada seçim barajını indireceği vaadinde bulundu. Ancak CHP'li birinin genel başkan adayı olması için yüzde 20 barajı bulunuyor. Kılıçdaroğlu'nun vaatlerini kendi partisinde uygulayıp uygulamayacağı merak konusu oldu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hafta sonu yapılan Kurultay'da yaptığı konuşmada çok sayıda vaatte bulundu. Kılıçdaroğlu'nun verdiği vaatler arasında seçim barajının düşürülmesi de oldu. Ancak Kılıçdaroğlu'nun bu vaatleri pek inandırıcı bulunmadı. Çünkü CHP'nin içinde de baraj bulunuyor. CHP tüzüğüne göre bir CHP'linin Kurultay'da Genel Başkan adayı olabilmesi için, delegelerin en az beşte birinin imzasını kurultay salonunda divanın önünde atması gerekiyor. Tüzükteki bu şart yüzde 20 baraj anlamına geliyor. CHP eski MYK üyesi Savcı Sayan, Kılıçdaroğlu'nun inandırıcı olabilmesi için ilk önce bu barajı indirmesi gerektiğini, bu barajı düşürmeden inandırıcı olamayacağını söyledi.

AKP iktidardan gittiği gün bira içeceğim

Ergenekon soruşturması kapsamında ifadesi alınan çiçeği burnunda yeni Parti Meclisi üyesi gazeteci Mehmet Faraç, yazılarında ve konuşmalarında Ergenekon'un avukatlığını hiç bırakmadı. Danıştay saldırısından kısa bir süre önce bomba atılan Cumhuriyet Gazetesi'nin bahçesinde yapılan aramalarda ele geçirilen mermi kovanlarının gazetenin o dönem Yurt Haberler Müdürlüğü görevini yapan Faraç'a ait olduğu tespit edilmiş ve Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılarca ifadesi alınmıştı. Faraç, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) tarafından düzenlenen bir toplantıda ise AK Parti'nin iktidardan gittiği gün bira içip sevinçten ağlayacağını söyleyerek, "Hepimizin kalemi bu yobazların başında balyoz olarak durmaya devam edecek" demişti.

Televizyonu Ergenekon'u aklamak için kullandı

Ergenekon davasının tutuklu sanığı gazeteci Tuncay Özkan'a yakınlığı ile bilinen Enver Aysever de SKY Türk televizyonunda yaptığı programlarla Ergenekon sanıklarının avukatlığı listesinden CHP Parti Meclisi üyesi seçilen isim. Aysever Ergenekon davası ile ilgili süreçte yaptığı programlara sürekli davanın içini boş göstermeye çalışmış ve soruşturmada somut bir delil elde edilemediğini öne sürmüştü.

Balyoz'un devlet bakanı da listede

CHP Parti Meclisi üyeliğine seçilen bir başka isim olan Prof. Dr. Süheyl Batum, Ergenekon soruşturmasına yönelik eleştirileriyle öne çıktı. Batum, "Yaşanan süreç beni ürkütüyor. Engizisyona doğru geri gidiş var" di-yerek Ergenekon sanıklarına destek vermişti. Batum, Balyoz Darbe Planı'na göre darbe sonrası kurulacak olan hükümette devlet bakanı olarak görev verilecek isimler arasında yer aldı. Ergenekon tutuklu sanığı Tuncay Özkan'ın mahkemede verdiği ifadede örgüten yeni isim kazandırması için telefonda konuştuğu kişinin Süheyl Batum olduğunu söylemişti. Demokrat Partili (DP) bir aileden gelen Batum, CHP'de siyaset yapmayı tercih etti.

Elini attığı siyasetten silindi

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un medya danışmanı olduğu iddia edilen Nuran Yıldız da CHP Parti Meclisi üyeliğine seçildi. Nuran Yıldız iletişimci olmasına rağmen siyaset bilimi yüksek lisansına sahip. Yıldız, daha önce de birçok siyasetçinin iletişim danışmanlığını yapmıştı. Ancak Yıldız'ın danışmanlığını yaptığı siyasetçiler siyaset dünyasından silinip gitmişti. Yıldız, ANAP eski Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun da danışmanlığını yapmıştı. Mumcu süreç sonunda yanlış bilgilendirildiğini ve yönlendirildiğini itiraf etmişti. Yıldız köşesinde yazdığı bir yazıda, hayali bir rüyasını anlatarak "1 numarası Mustafa Kemal olan hangi örgütten zarar gelebilir ki" sözleriyle Ergenekon davasına bakış açısını ortaya koymuştu.

Sükutu hayale uğradım

Eski bakanlardan Hasan Celal Güzel, bazı gazetelerin "yenilikçi vitrin" diye lanse ettikleri CHP'nin yeni yönetim kadrosunun hiç de yenilikçi olmadığını söyledi. Güzel, "Bu değişimci değil daha çok tutucu gelenekten gelen ve Ergenekon'un avukatlığını yapan kişilerin yer aldığı bir ulusalcı kimlikte olmuştur. Baykal'ın listesinin tasfiye edilerek yeni isimlerin getirilmesi yenilikçi bir vitrin anlamına gelmez. Ben sükutu hayale uğradım" dedi.

Ordu ve yargı vesayeti

Gazeteci-yazar Ahmet Altan "Kılıçdaroğlu, rejimle hesaplaşmadan, darbecilerle dövüşmeden, rejime ve Ergenekon'a sahip çıkarak lider olamaz. Olsa olsa rejim muhafızlarının yüzünde bir maske olur" sözleriyle Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Altan Anayasa değişikliğine karşı çıkacağını belirten Kılıçdaroğlu'nu şöyle tenkit etti: Kemal Bey, halka 'dağıtacağı' işle parayı nereden bulacak tam bilemiyorum ama bu halk 'biraz ekmek' rüşvetiyle bu sistem kavgasından caymaz."

Ulusalcı kanadın ağırlığı

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Yayman ise Kurultay'ın başlangıcından ve gelen konuklardan itibaren bir ulusalcı havanın estiğini belirterek, "Konuşmalar, sinevizyon gösterileri ve katılımcılara bakıldığında Ergenekon'a bir destek olduğunu söyleyebiliriz. Buradan da anlaşılacağı üzere bir ulusalcı kanadın ağırlık kazandığını söyleyebiliriz" dedi. Yayman, siyaset mühendisliği yapılmak istendiğini ancak Türkiye'de bi projelerintutmayacağını söyledi.

Bu haber 776 defa okundu.