Torah çarpar: 'İsrail'in nükleeri yok'!

25 Mayıs 2010 07:59 tsi
İsrail’in nükleer silahı olduğuna ilişkin yeni ortaya çıkan belgeler tartışılıyor. Peki ama bundan şüphesi olan var mıydı? O halde “zamanlamaya” bakmak gerekiyor. Haber de o zaten.. Mesela: ‘ABD, İsrail’in oyuncaklarını elind

Amerikalı bir akademisyenin ortaya çıkardığı belgeler, İsrail’in daha 1975’te G. Afrika’ya nükleer savaş başlıkları satmayı önerdiğini gösteriyor. Bu oldukça somut bir kanıt. (İsrail yalansa da.)

Güney Afrika’da tatsız Apartheid yönetiminin o zamanki belgelerinin gizliliği kaldırılınca ortaya çıkan bir durum bu. Dönemin İsrail Savunma Bakanı, bugünün Cumhurbaşkanı Şimon Peres yapmış üstelik bu teklifi.

Yeni gelişme böyle ama aslında bu bilginin İsrail’in nükleer güce sahip olup olmadığı hakkında fazla bir katkısı yok. Tüm dünya biliyor ki İsrail’in nükleer silahı var ve hatta sayıları 200’ün üzerinde.

Bu kabul ve rakamlar bir çok uluslararası, ABD, Rusya, Avrupa resmi çalışmalarına da girmiş durumda. Tek eksik, Tel Aviv’in, ‘evet, var’ dememesi.

Yani bu belgeler yeni bir şey söylemiyor. Fakat zamanlaması çok önemli. Hem dünyada küresel silahsızlanma süreçlerinin ve hem de İran’ın nükleer kapasitesi ile çekişmelerin ve hem de başta Türkiye olmak üzere kimi ülkelerin, “bölgemide bu silahları istemiyor” çıkışlarının göbeğine düşüyor.

Tabii bu aynı zamanda İran’a yönelik baskıyı da azaltıyor. Peki İsrail’in nükleer varlığı resmen kabul edilirse ne olur? Bunun kısa yanıtı “diplomatik yüzleşme” olarak verilebilir.

Bu yüzleşme süreci bölgenin en büyük silahlı gücü karşısında geniş bir coğrafyanın, “bir dakika, biz de ona göre konuşuruz, ona göre savunmamızı hazırlarız, artık kimse de buna bir şey diyemez” demesine neden olabilir.

Diğer bir yüzleşme İsrail’in bugüne kadar en sağlam müttefiği olan ABD ile yaşanabilir. Avrupa bu konuda İsrail’in arkasında durmakta isteksiz davranabilir, hatta kimi ülkeler açıkça karşı çıkabilir.

Fakat ABD, üstelik bugünkü yönetimi ile İsrail’i hayli zora sokabilir. Obamalı Washington İsrail yönetimi ile arası zaten limoni. Bu gelişmeleri bütün Ortadoğu’nun nükleerden arındırılması yolunda bir fırsat olarak görüp, İsrail’i elindeki silahları (tıpkı ABD ve Rusya gibi) azaltması, atıl bırakması veya kaldırması için sıkıştırabilir.

Çünkü bu bilgi, Katar’dan Arabistan’a Suriye’den İran’a, Mısır’a kadar bölgenin nükleer girişimlere koşmasına zemin hazırlıyor. (Kahire bir adım atarak bu teknolojiyi terk edebilir!)  Daha kötüsü bugüne kadar nükleer güçten elini uzak tutmayı başarmış ülkelere de (!) haklı sebepler sunuyor.

www.iyibilgi.com

 

Bu haber 1,525 defa okundu.