Cumhuriyet'e molotof ile Ergenekon davasının birleştirilmesi değerlendirilecek

24 Mayıs 2010 17:17 tsi
Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılması olayına ilişkin 7'si tutuklu 8 sanığın yargılandığı davada mahkeme, Ergenekon iddianamelerini inceledikten sonra iki davanın birleştirilip birleştirilmemesine karar verecek.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya; tutuklu sanıklar Bedirhan Şinal, Fatih Derdiyok, Murat Aplak, Bora Ballı, Bayram Demir, Seyhun Zaim, Boğaç Kaan Murathan ile tutuksuz sanık 18 yaşından küçük O.A. katıldı.

Gizli yapılan duruşmada savunma yapan O. A. olay günü Eyüp'te dolaşırken Bedirhan Şinal'i gördüğünü söyledi. Şinal'in kız arkadaşının yanlarına geldiğini söyleyen O.A, "Kız arkadaşı ve Bedirhan Şinal tartıştı. Ona 'yarın beni gazetelerde göreceksin' dedi. Sonra internet kafeye gittik. Umut Erdoğan yanımıza geldi. Bedirhan Şinal internetten İbrahim Tatlıses gibi ünlü kişilere bakıyordu. Sanki o kişilerle yaşamış gibi ve kendi de ünlü bir kişi olmuş gibi anlatıyordu. Bizim de bu kişiler gibi tanınmış olacağımızı söylüyordu." dedi. Daha sonra eve gittiğini anlatan O. A., "Bedirhan Şinal ve Umut Erdoğan geldi. Bir şirkete molotof atacağımızı sonra ünlü olacağımızı ve televizyonculardan para kazanacağımızı söyledi. Bu şekilde vaatlerde bulununca ben de 'tamam' dedim. Bedirhan bana 'Arkadaşlarımıza hava atacağız' diye vaatlerde bulunduğu için bu olaya katıldım. Yaptığım bu olaydan da pişmanım ve vicdan azabı çekiyorum." diye konuştu.

Taksiyle Şişli'ye gittiklerini ve Bedirhan Şinal'in orada Cumhuriyet gazetesinin yerini sorduğunu anlatan O.A., "Bedirhan 'Cumhuriyet gazetesine atarsak daha da meşhur oluruz. Daha da çok para kazanırız' dedi. Bedirhan Şinal daha önce tanımadığım paralı kişilerle dolaşırdı. Hatta daha önce de böyle bir patlayıcı olayını üstlenmişti. Fakat onun yapmadığı daha sonra ortaya çıktı. Bazı şahıslara özenirdi. Bedirhan bana eylem karşılığında para vereceğini de söylemişti. İlk önce 500 TL sonra da 10 bin TL diye söyledi. Bedirhan'a Rizeli bazı şahısların para verdiğini gördüm. Takım elbiseli bir şahıs vardı. Yanıma geldiğinde 700 TL parası vardı. Hatta bu şahıs ya da şahıslar haftada ya da ayda bir gelir Bedirhan'a para verirlerdi. Neden verdiklerini bilmiyorum. Buradaki sanıkların içinde bu şahıslar yok." dedi.

Olaya tanık olan Cumhuriyet gazetesi çalışanları Eren Sulakçı ve Görkem Çötelioğlu tanık olarak dinlendi. Sanıklardan Bayram Demir'in avukatı Emin Emir, "Ortada bir terör örgütünün unsurları olmadığı gibi, bunun unsurları da belirtilmemiştir, hangi örgüt olduğu açıklanmamıştır. Ergenekon terör örgütü olarak iddianamede yazılım itibariyle bir suçlama yöneltildiği için Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyayı incelemiş ancak birleştirmemiştir. Biz öncelikle bir terör örgütü varsa bu durumda söz konusu Ergenekon davası ile birleştirilmesini yoksa da bunun değerlendirilip uzun süredir tutuklu olan müvekkilimin tahliyesini istiyorum." dedi.

Talepleri alan mahkeme duruşmaya verdiği aranın ardından kararlarını açıkladı. Mahkeme, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Ergenekon Terör Örgütü iddiasıyla devam eden yargılamalara ait dosyaların CD ortamında gelen iddianamelerinin birer kopyasının dosyaya konulmasına karar verdi. Ergenekon Terör Örgütü ile ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü, Genelkurmay Başkanlığı, MİT'ten gelen yazıların da dosyaya eklenerek incelenmesi kararlaştırıldı. Söz konusu belgeler geldikten sonra, bazı sanık avukatlarının, iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü dosyası ile birleştirilmesi yönündeki taleplerinin mahkeme tarafından yapılacak değerlendirme sonunda verilecek karardan sonra değerlendirilmesine hükmedildi. Altı tanığın dinlenme talebinin dosyanın Ergenekon ile birleştirilip birleştirilmeyeceğine karar verildikten sonra değerlendirilmesini kararlaştıran mahkeme, sanık Bedirhan Şinal'in Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi talebini de aynı gerekçe ile erteledi. Suç vasfı, delil durumu ve yasada gösterilen olası cezaların sınırlarını dikkate alan mahkeme, sanıklar Bedirhan Şinal, Fatih Derdiyok, Murat Aplak, Bora Ballı, Bayram Demir, Seyhun Zaim ve Boğaç Kaan Murathan'ın tahliye taleplerini reddetti.

İddianamede, sanıkların eylemlerinin ülkede kaos, kargaşa ortamı oluşturarak devlet otoritesini zaafa uğratıp devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik faaliyetler olduğu, eylemlerin ülkenin kamu düzeni ve güvenliğini bozduğunun anlaşıldığı vurgulanmıştı. İddianamede, ayrıca bu eylemin Ergenekon örgütünün amaç ve hedefleri doğrultusunda, örgütle irtibatlı kişiler tarafından gerçekleştirildiği kanaatine varıldığı belirtilmişti.

(CİHAN)

Bu haber 645 defa okundu.