O metni kim bozdu?

24 Mayıs 2010 13:43 tsi
Gürsel Tekin rahatsız... Çünkü onun yazdığı kurultay konuşması gece operasyonuyla değiştirildi. Genel Başkan yardımcılığına da getirilmezse siyasi kariyeri tamamen bitecek. CHP’de Kılıçdaroğlu’nun zayıf olan etkisi daha da törpülenecek. Gandi

Hadi açık konuşalım... Hizipçiliği ile meşhur CHP’de böylesi bir ayrışmayı, partiyi yakından izleyen bizler bile tahmin etmemiştik. Çünkü genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile eski İstanbul il başkanı Gürsel Tekin arasında karakedi girmiş bulunuyor. Tekin’in partideki ağırlığı azalıyor. Bu durum onun için can sıkıcı.

Karakedi ilk olarak parti meclisi listelerinin hazırlanmasınada ortaya çıktı. Liseteye girecek girmeyecek isimlerin üzerinde yapılan tartışmaları basından okudunuz biliyorsunuz.

Ancak gözden kaçan önemli bir ayrıntı daha var.

Kılıçdaroğlu’nun kurultayda yaptığı o konuşmadan bahsediyoruz.

Gürsel Tekin, o konuşmayı hiç beğenmediğini söylüyor.

Kendisinin kurultaydan önce bir konuşma metni hazırladığını, “o metinde muhalefetin m’si yoktu, Başbakanla ilgili bir cümle geçmiyordu” sözleriyle anlatıyor. Ancak kurultaya bir gece kala gizli bir el Gürsel Tekin’in Başbakan Erdoğan’ın yaptığı “balkon konuşması” tadında hazırladığı kurultay konuşmasını değiştirmiş. Tekin o metinde CHP’nin yeni vizyonunu anlattığını belirtiyor.

Aslında Kurultay’da herkes Kılıçdaroğlu’ndan “balkon konuşması” bekliyordu. Ancak o daldan dala atladı, derinlemesine hiçbir konuyu işlemedi, vizyon çizmedi, Ergenekon’a destek attı. Bir de Recep bey tartışması başlattı.

İşte Tekin bu konuşmaya karşı çıktı. Konuşmanın yapıldığı sırada bir otel lobisindeydi ve bir hayli gergindi. Tekin, o konuşmanın bazı gazeteciler tarafından değiştirildiğini ve Kılıçdaroğlu’nun bunu kabul ettiğini anlattı.

Tekin doğruları söylüyorsa bu şu demek oluyor: Bazı gazeteciler ya da bazı medya kuruluşları Kılıçdaroğlu’nu kurultay konuşmasında yönlendirmiş. Tekin’in “kucaklayıcı mesaj verelim” kaygısının aksine hükümetle çattışmacı bir pozisyona itmiş. Kavga ettirmek istemiş.

Tekin o gazetecilerin kim olduğunu açıklamıyor.

Ancak bu nokta çok önemli... Çünkü Tekin ile Kılıçdaroğlu arasında bir fay hattını ortaya koyuyor.

Peki, aralarından su sızmayan ve kader ortaklığı yapan ikili neden bu duruma düştü?

Çünkü CHP’de inanılmaz bir ekipler savaşı yaşanıyor.

Kılıçdaroğlu Sav ile Tekin arasında kalıyor.

Tekin’in istemediği üç ismin üzeri çizilerek gönlü alınmaya çalışılıyor, ancak sorunlar bitmiş değil.

Tekin şimdi genel Başkan Yardımcılığı istiyor. Tekin bir PM üyesi olarak İstanbul  il başkanlığı yapamayacak. Eğer genel başkan yardımcısı da olamazsa bu kez tamamen pasifize edilecek.

Açık konuşalım: Tekin’in siyasi kariyeri sona erecek.

Peki, Tekin’in pasifize edildiği Kılıçdaroğlu yalnız başına CHP’de ayakta durabilecek mi?

Onu zaman gösterecek.

Ancak biz parti yönetimine giren Süheyl Batum’a dikkat diyoruz.

Sürekli Ruhat Mengi’nin programında boy göstererek Ergenekon operasyonuna karşı bayrak açan Süheyl Batum’a dikkat. Belki de Baykal’ı yerinden eden videonun asıl amacı Kılıçdaroğlu’nu genel başkan yapmak değildir. Belki de bu işin bir üçüncü adımı vardır...

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,323 defa okundu.