En Sıcak Konular

Asıl mesele: İran değil, siz nükleer yapmayın!

21 Mayıs 2010 10:59 tsi
Asıl mesele: İran değil, siz nükleer yapmayın! Ankara'nın ABD ve NATO ilişkilerinde RİSK! iyibilgi Ankara

Türkiye ile ilişkilerini bozmamak için ve kuşkusuz kendi menfaatine, ABD’nin bölgeye ilişkin “önemli önlem”lerinden biri; komşularıyla sıfır sorun, Ortadoğu’da daha aktif role soyunan Türkiye’ye için, hem İran hem de Suriye ile daha yakın ilişkiler kurmak, mümkün olursa tüm sorunları ortadan kaldırmak stratejisinin şimdi tersini yapıyor Washington.

Önce Barack Obama’nın seçilişi, Kahire, ardından Ankara konuşmaları ile bölgeye barış eli uzatan ve uzlaşı teklif edin Barack Obama yönetimi, zamanla Suriye ile-ki en iyi ilişkileri Ankara ile-yakınlaştı.

Suriye-İsrail görüşmelerinde yükselen sıcaklık, ABD’nin ülkeye bir diplomatik misyon atayacağı fikri ile de zenginleşti. Ama bugün donmuş durumda!

İran ile elbette aynı yakınlığın kurulması mümkün olmasa da, o günlerde herkes, Tahran ile Washington’un “el altından” görüştüğünü biliyordu. Sürpriz bir gelişme sürpriz olmayacaktı.

Peki bugün? Aradan geçen çok kısa sürede, tüm bu olumlu gelişmelerin yerinde yeller esiyor. ABD adı geçen ülkelerin hepsiyle belli bir mesafede duruyor ve ilişkilerin kötü gitme ihtimali artık daha yüksek.

Tam bu durum, İran-Brezilya ve Türkiye arasında imzalanan anlaşma, hemen ardından gelen ve BM’ye sunulan ABD yaptırımları konusuyla çakışınca, ABD’nin Türkiye ile ilişkilerinde dikkat etmesi gerektiğini söyleyen-kendi-planı boşa düşüyor.

Neden?.. Washington, İran ve Suriye ile dialog kapılarını açık tutma kararındaydı. Çünkü bunun başta Türkiye ile ilişkilerinin daha iyi gitmesinin yollarından biri olarak görüyordu.

Sadece politik ve psikolojik nedenlerle değil, Irak’tan asker çekme günlerinin de içinde bulunduğundan, bölgede huzur istiyorsa bunu yapmalıydı.

Gelinen nokta tam tersi. Çünkü Türkiye, ABD’nin yaptırım kararlarıyla kendini sıkışmış hissediyor ve bölge denklemiyle BMGK arasında tereddütte kalıyor. Bu da hemen herkesin söylediği gibi ABD-Türkiye ilişkilerini bozma riski taşıyan bir unsur.

Gerçek şu ki ABD’nin İran’ın bu kadar üzerine gitmesinin bir nedeni Tahran’ı silah yapması halinde bölgesel terazinin ağırlıklarının değişeceğinden ve İsrail’in söylenmesinden çekinmesi.

Ama aynı zamanda daha gerilimli bir süreç başlatacak bir adım gelebilir bu halde: Türkiye’nin bugüne kadar hiç yüz vermediği, şimdiye kadar nükleer caydırıcılık sahibi olmak adına heves duymadığı, ama şimdi, ABD ve belki NATO ile arası bozulurken ek olarak bir de İran’ın nükleer silah sahibi olması durumunda?

Ankara’nın böyle bir kulvara girmesi durumunda ABD ve NATO üyeliği ciddi bir krize sürüklenebilir.

Bu kriz eşiğine gelmeden önce minik küskünlüklerle; “bölgede kimsenin nükleer silah sahibi olmasını istemiyoruz” bakışının başarılı olması gerekiyor!

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,968 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,094 µs