En Sıcak Konular

Anlaşma neden 'yetmiyor'?

21 Mayıs 2010 10:03 tsi
Anlaşma neden 'yetmiyor'? Batı'nın yaptırım konusundaki ısrarlarının sebepleri...

İran’ın takas anlaşması imzalamış olması, “batılı” ülkeleri tatmin etmemişe benziyor. Anlaşmanın imzaları kurumadan yeni bir yaptırım taslağı BM Güvenlik Konseyi üyelerine dağıtılmış durumda. İran’ın bir biçimde geri adım attığının ifadesi olan bu anlaşma yokmuş, araya giren Brezilya ile Türkiye de bu sürecin başlamasına kendi kafalarına göre karar vermişler gibi bir tavır var ortada. Sanki takas anlaşmasına 5+1 ülkeleri karar vermediler, sanki metni, Erdoğan ile Lula gittikleri bir yemekte aniden kaleme aldılar.

Yaptırım konusundaki ısrarın bir dizi nedeni olabilir. Birincisi, İran’ın bölgesel güç olma çabalarına sonsuza dek engel olma gibi bir çaba olabilir ve bu ülke ne yaparsa yapsın bu bakış değişmez ise, yaptırımlar denenir. İran’ın güç kaybetmesi Türkiye’yi çok üzmez, ancak bu kayıp sırasında yaşanacak iç ve dış çatışma ortamı Türkiye’yi fevkalade olumsuz etkiler; zira İran yönetiminin daha itaatkâr davranacağına dair bir kanıt bulunmuyor.

İkinci nedeni, Türkiye ve Brezilya’nın da bilmediği ama 5+1’in bildiği biçimde İran’ın nükleer silah çalışmalarını sürdürmesi olabilir. Herkes biliyor ve Türkiye bilmeden araya girmeye yüreklendiriliyorsa, o zaman İran “batı”yı, “batı” da Türkiye’yi kandırmış olur. İran batıyı kandırıyorsa, neden-sonuç analizi yapmak kolay; ancak batı Türkiye’yi kandırıyorsa bunun nedenini anlamak zor olur. Bununla birlikte, İran’ın silahlanma merakının kimseye güven telkin etmediğinin altı çizilmeli.

Yaptırımlardaki ısrarın bir diğer nedeni, İran’ı daha fazlasına ikna etme amacı taşıyabilir; zira takas anlaşması bir başlangıç ama mutlak teminat değil. Bu olasılık, İran’ın daha sertleşmesine yol açabilir. Dolayısıyla tam olarak anlaşılmayan, amacın İran’ın normalleşmesini mi yoksa Kuzey Koreleşmesini mi sağlamak olduğu. İran’ın Batılı güçleri tatmin edecek daha fazla adım atması, sonuç itibarıyla bakışların daha yoğun biçimde İsrail’e dönmesine yol açar, sıranın bu ülkede olduğu açıkça ele alınabilir. İran daha sert bir yola girerse, o zaman da İsrail neden silahlanıp durduğunu soranlara, “bunun için” diyerek esas sorununun Filistin olmadığını ileri sürme imkanı bulur. Bu iki olasılık da, aslında Filistin sorununun çözümü için bir baskı yaratır. İran sertleşir ise, İsrail “dış düşman”la uğraşabilmek için evin içini düzenleme, İran yumuşarsa da buna paralel bir yumuşama baskısı altında kalabilir.

Yaptırımlardaki ısrarın bir diğer nedeni ise, İran’ın büyük güçleri bir arada davranmaya iten işleviyle ilgili olabilir. Rusya’yı ikna eden ABD, İran yoluyla NATO’nun Avrupalı üyelerini de kendi çevresinde yeniden toplama imkanı bulmuş gibi gözüküyor. Dolayısıyla İran, NATO’nun yeni stratejik konseptinin ilan edildiği dönemde, ABD-AB ve Rusya ittifakının nedeni olabilir; bu konseptin Atlantik’in iki yakasını yeniden bir araya getiren anlayışı İran’la meşruiyet bulabilir. Üstelik yürürlükteki ambargoyu kıran ülkelerin AB’li olduğu düşünülürse, yeni yaptırımların AB’ye bir uyarı olduğu bile düşünülebilir. Bu durumda Türkiye’nin arabuluculuğu İran’ın bir çılgınlık yapmasına engel olmak ve bu yolla hem sanal hem de gerçek tehdit rolünü oynamasını bir süreliğine sağlamak olabilir.

Yaptırımlardaki ısrar, belki de bu süreçte Türkiye ve Brezilya’nın rolünü artırmaya da yol açabilir. Tırmanan gerginlik inerse yine bu iki ülke aracılığıyla iner, bu iki ülke lideri Nobel Barış Ödülü’ne aday bile olabilir; ama daha önemlisi değişmesi muhtemel BM yapısında daha büyük birer yer alabilirler. Anlaşılan o ki, İran’ın nükleeri İran dışında herkesin işine geliyor.

Beril Dedeoğlu / Star



Bu haber 783 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,455 µs