Erdoğan'dan Baykal'a ağır eleştiri

16 Mayıs 2010 09:03 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Atina dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı.

'Milletin midesi bu kadar geniş mi?'

CHP eski lideri Deniz Baykal'ın kaset skandalı nedeniyle hükümete yönelik sözlerine çok sert eleştiriler yönelten Erdoğan, "Beyefendi bizim üzerimizden siyaset yapmasın. İki hafta sonraki Genel Kurul için bizim üzerimizden siyaset yapmasın. Önce adama sorarlar 'Bu odaya girdin mi? Girmedin mi?' Bu ne kadar ahlaki değilse, daha sonra yaptığın da ahlaki değil. Pisliğin içinde debeleniyor. Debelendikçe batıyor" şeklinde konuştu.

YAPABİLECEĞİM BİR ŞEY YOK

"Aldatan mağdur değildir" sözünü hem kadın hem erkek için söylediğini kaydeden Erdoğan, "Ben talimatları verdim. Kurumlara, 'incelensin' dedim. Savcı ne yapar bilemem. Kamuya yansıyanları suç kabul edip, soruşturma başlatabilir. Ankara Başsavcısı başlattı. Bundan sonra benim yapabileceğim bir şey yok" dedi. Bazı medya kuruluşlarında "Baykal'ın istifası CHP'ye oy kazandırmış" haberlerine tepki gösteren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu kınıyorum. Yahu bu toplum ahlaki değerlerinden bu kadar yoksun mu? Midesi bu kadar geniş mi? O zaman oyunu artırmak isteyen her parti, bu ahlaksızlık zinciri içinde yer alsın. Yarım saat, bir saat sonra istifa etsin... Türk toplumunun midesi bu kadar geniş mi? Kendi ahlak değerleriyle oynayanlara bu millet prim vermez."

ADINI BİLE ANMADI

"İsmini anmak istemiyorum, o istifa edene parti yönetimi kadroları hâlâ sahip çıkıyorsa, ah vah deyip sahip çıkıyorsa, benim derdim onlarla. Kınıyorum" diyen Erdoğan, "Ahlak değerlerini yok farz edemeyiz. Partimin içinde de böyle bir şey olsa, derhal ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk ederim. Tahammülü mümkün değil" diye konuştu. "Bizim kitabımızda bir kelime var: Edep. Eline, diline, beline sahip olmayanla yola çıkılmaz." diyen Erdoğan, "Ama yine de özel hayata tecessüs tasvip edilmeyecek öyle değil mi" şeklindeki soruya da şöyle cevap verdi: "Bu özel hayat değil. Genel Başkanın kendi yatak odası olsa ilk savaş açan ben olurum. Ama ev kendi evi değil. Daha detaylara beni sokmayın." "Beyefendi çok cesur davrandı ama milletvekilliğinden istifa etmedi" sözleriyle Baykal'a sert tepki gösteren Başbakan, "İstifa gelirse, destek verir misiniz" sorusuna da, "Meclis'e gelirse tavrımın ne olacağını şimdiye kadarki açıklamalarımdan anlarsınız" sözleriyle cevap verdi.

Lahey'e gidebiliriz

** Yunanistan'la güven artırıcı önlemler kapsamında kıta sahanlığı ve FIR Hattı konusunda Lahey'e gidilebilir mi?

Papandreu'nun Dışişleri Bakanlığı döneminde bazı önemli adımlar atılmıştı. Şimdi yeniden kaldığımız yerden başlayacağız. Sorunların çözümü için takvim ortaya koyabilir miyiz? Arkadaşlarımız görüşüyor. Ona göre devam edeceğiz. Başbakan Papandreu'da paralel bir irade görüyorum. Gerek kıta sahanlığı gerekse hava sahası konusunda Lahey'e gidebiliriz. Kazan-kazan anlayışına dayalı olarak bir neticeye varabiliriz. Uçakların bombaları bırakarak uçması, karşılıklı rota bildirimi gibi hususlarda adım atılması iyi niyet göstergesi olur.

Türkiye buluşmaları...

** Referandum süresinin 120 güne çıkmasında bir risk görüyor musunuz?

Süre uzun tabii. Ancak farklı şekilde değerlendireceğiz. Türkiye Buluşmaları adı altında bir dizi çalışma yürüteceğiz. Kapalı salon toplantıları, konferanslar... Kitapçık ve CD'ler hazırlayacağız. TV programları ve yazılı medyada röportajlar yayınlayacağız. Anket çalışmaları devam edecek.

Yargıda egemenlik zinciri kırılacak

** Baykal, Anayasa Mahkemesi'nin pakette yer alan Anayasa Mahkemesi ve HSYK düzenlemelerinin yürütmesini durduracağına inandıklarını söyledi...

Bunlara kalsa Anayasa Mahkemesi'nin adını "Anamuhalefet Mahkemesi" olarak değiştirirler. Bir kere hukuki sürece kimse yorum yapamaz. Ama bu zat her zaman, 138'i ihlal etmiştir. Ama hiçbir zaman dokunan olmadı. Şimdi Genel Başkan da değil... Pakette, yargıda mevcut egemenlik zincirinin kırılması var. Kürsü hâkim ve savcılarının seçimine karşı çıkan bir zihniyet var. "Kürsü" siyasiler mi? Tamamı ilk derece hâkim ve savcılar. Buna tahammül edemiyorlar. İsyan ediyorlar. Bunun bizimle ne alakası var? Kimse bu gerçekleri dile getiremedi... Artık Yargıtay ve Danıştay'da boşalan her yere tek tek seçim yapılamayacak. Bu onları rahatsız ediyor.

“Anayasa değişikliğini 12 Eylül’de gümbür gümbür çıkaracağız”

Atina ziyaretinin ardından ayağının tozuyla gittiği Manisa'da konuşan Erdoğan'ın gündeminde Anayasa değişikliği vardı. "Son söz milletin" diyen Erdoğan, "12 Eylül'de gümbür gümbür değişikliği çıkaracağız" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Manisa'da Organize Sanayi Bölgesi'nde düzenlenen toplu açılış ve temel atma törenine katıldı. Erdoğan, Anayasa değişikliği konusunda hükümet olarak üzerlerine düşen görevi yaptıklarını, şimdi söz ve yetkinin millette olduğunu söyledi. Değişikliğe son noktayı Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçek sahipleri olan halkın koyacağını ifade ederek şöyle konuştu:

HALKA GÜVENMEDİLER

"Bu Anayasa değişikliği sizin önünüze gelecek. Son noktayı siz koyacaksınız. Milletin bu yetkiyi kullandığını 12 Eylül'de görecekler. Size güvenmeyenler sizin kararınızı beğenmeyenler bir kez daha Anayasa Mahkemesi’ne gittiler. Millet bize gel demez mi? 'Biz varken niye başka hakimlere gidiyorsunuz' demez mi? Neden dolambaçlı yollara başvuruyorsunuz. Sandık kurulacak. Anayasa değişikliği paketi sizin önünüze gelecek orada milletim takdirini kullanacak. İnanıyorum ki milletim bunları mahcup edecek." Yüksek Seçim Kurulu'nun referandum için aldığı kararın zorlama olduğunun farkında olduklarını belirten Başbakan, "Verdiğiniz karara razıyız. 60 güne de 120 güne de razıyız. Bunda da bir hayır var. 120 gün geldi 12 Eylül'e dayandı. Milletimiz Anayasa değişikliğini gümbür gümbür çıkaracak" dedi.

AZMİMİZ KATLANIYOR

Anayasa değişikliğinin tarihi bir süreç olduğunu ve süreci çok iyi yönettiklerini anlatan Başbakan, muhalefetin süreci tıkama gayretlerinin kendilerini yıldırmadığını dile getirdi. Başbakan, Anayasa'nın bir ülkenin her şeyi olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Türkiye'nin değiştiğini, büyüdüğünü gördükçe bizim azmimiz kararlılığımız katlanarak artıyor. Ama birileri de inanın çok üzülüyor. Sevgili Manisalılar, bir ülkenin anayasası o ülkenin her şeyidir. Anayasa sadece hukuki bir metin değildir. Günlük hayatı doğrudan ilgilendiren ülkenin bugününü geleceğini doğrudan ilgilendiren bir metindir. Ekmeğimizle işimizle doğrudan ilgili bir metindir. Ne dediler işle aşla uğraşmayan AK Parti Anayasa ile uğraşıyor. Bunların anlayışı bu. Hukukun üstünlüğünü savunan bir Anayasanız yok ise hiçbir alanda başarı gösteremezsiniz. Bunlar anayasanın ne olduğunu bilmiyor.

Erhan Başyurt - Bugün

Bu haber 651 defa okundu.