En Sıcak Konular

Yüzüklerin gerçek efendisi

13 Mayıs 2010 14:27 tsi
Yüzüklerin gerçek efendisi Boyut da açar, beyin de okur, zamanda yolculuk da eder...

Fringe (Uçuk) dünyada izlenme rekorları kıran ve iyibilgi'de kısaca incelediğimiz Lost adlı dizinin yapımcısı olan J.J. Abrams'ın, yapımcılığını üstlendiği bir başka ilginç dizi. 2008 yılında yayın hayatına başlayan bu dizi, Abrams'ın izleyiciyi "büyüleyen" dehasının izlerini taşıyor. Tür olarak bilimkurgu sınıfına giriyor. Chris Carter'ın dünyaca tanınmış dizisi X-Files'a çok benziyor. Her bir bölüm kendi başına "bir fenomen" üzerine kurgulanmış olsa da (Örn. Beyin gücü ile insanları kontrol edebilen bir çocuk, anında ölüme sebep olan ölümcül virüsler, zamanda yolculuk yaparak ölmüş karısını kurtarmaya çalışan fizik profesörü) dizinin temellendiği bir ana hikaye var: Yaşadığımız dünya tehlike altında. Tehlikenin kaynağı da paralel evrendeki dünya!



 

Dizinin üzerine kurgulandığı temel teori, yaşadığımız evren çokluevrenin (Multiverse) sadece bir parçası. Bizim dünyamız gibi sınırsız bir çok alternatif dünya var. Bir grup bilimadamı, farklı boyutlardaki "dünya" ile iletişime geçmeyi başarır. Fakat sonra bir şey olur (dizide henüz bu kısımlar açıklanmadı) ve öbür taraf ile irtibatı devam ettirmekten vazgeçerler. Araştırmanın başındaki bilim insanı Walter Bishop tımarhaneye kapatılır. Yıllar sonra bilimsel metodlar ile açıklanamayan olaylar cereyan etmeye başlayınca, FBI özel bir birim kurar ve bu birime Walter Bishop'u danışman olarak atar. Bu özel ekip, daha önce hiç karşılaşılmamış (zaman gezginleri, genetiği değiştirilmiş canavarlar, şekil değiştiren katiller vs.) derecede "uçuk olayları" çözmeye çalışır. Kahramanlarımız aynı zamanda da birbiri ile alakası yokmuş gibi gözüken bu olayları inceledikçe, hepsinin aslında bağlantılı olduğunu keşfeder ve topladıkları ipuçları ile dünyayı tehdit eden ve başka bir boyuttan gelecek "tehdidi" de ortaya çıkartmaya çabalar.

Bu arada bölümler ilerledikçe, öbür boyutlar ile iletişime geçen Walter Bishop ve arkadaşı William Bell'in, küçük çocuklar üzerinde bir takım deneyler yaptığını öğreniyoruz. Deneylerin muhteviyatı insan beyni ile ilgili. Çocuklar üzerinde hem fiziksel hem de ruhsal bir çok soruna yol açan bu deneyler, daha sonra durduruluyor. O deneye katılan çocuklardan biri de dizinin ana karakteri olan FBI ajanı Olivia. Başlangıçta Olivia deneyle ilgili hiçbir şey hatırlamıyor. Sonra "şans eseri" bu deneylerin kayıtlarına ulaşıyor ve korkunç gerçeği öğreniyor. Diziyi seyretmeyi planlayan okuyucularımızın hevesini kaçırmamak için burayı çok kaba hatlarla geçeceğiz: Çocuklar üzerinde yapılan beyin deneyleri, paralel evrenden gelecek "tehlike" ile ilgili. Şimdilik bu kadarını söylememiz yeterli.


Peki şimdi neden bu diziden bahsettik? Hatırlarsınız, J.J. Abrams'ın Lost'unu inceleme sebebimiz, dizinin temelindeki fizik kuramları ve CERN bağlantısıydı. (Bkz. Bu dizideki deneyler gerçeği yırtıyor)  O yazımızda da belirttiğimiz üzere, Abrams dizilerinde her ne kadar "mistisizmi" üst seviyelerde tutuyormuş gibi gözükse de,  dizi ilerledikçe bir çok "açıklanamayan" olay bilimsel bir teoriye dayandırılıyor . Stephen Hawking gibi kuramsal fiziğin meşhur isimleri, Abrams'ın dizilerinde sıkça karşımıza çıkıyor. İşte Lost'un bu mistik-bilimsel havasıyla yakaladığı başarı, şimdi Fringe ile tekrar karşımızda. Lost dizisinin senaristleri, açık açık CERN'deki deneylerin temelini oluşturan kuramsal fizik teorilerinden faydalandıklarını açıklamışlardı. Fringe de içinde barındırdığı çokluevren, zaman yolculuğu gibi öğelerle Lost'tan çok uzak kalmıyor. Ancak bize göre J.J. Abrams  Fringe'de adını vermeden, tarihin en tartışmalı dehalarından birinin fikirlerini kullanıyor. O kişi Nikola Tesla. Nedenini birazdan açıklayacağız. Bu ilişkiyi anlamak için Tesla'nın kim olduğunu hatırlatmakta fayda görüyoruz.


 


Zamanının ötesindeki adam: Tesla

 

Nikola Tesla (1856-1943) modern çağın en önemli mucitlerinden biri. Bilinen icatları arasında Florasan lamba, hızölçer, otomobillerdeki ateşleme sistemi, radarın temelleri, elektron mikroskobunu ve mikrodalga fırını bulunmakta. Bugün kullandığımız elektrikli aletlerin bir çoğu gene onun buluşu olan alternatif akım sayesinde çalışıyor. Bunlar Tesla'nın bilinen, patentli çalışmaları. Başarılı icatları kendisine bir çok düşman edindirmiştir. Bunlar arasında en çok bilineni Thomas Edison'dur. (2006 yapımı The Prestige adlı Hollywood filmi bu konuya ucundan dokunur) Bunlar Tesla hakkında bilinen en basit bilgilerdir.



Bir de işin "karanlıkta kalmış" boyutu var. Tesla'nın çalışmalarının bir çoğu uzmanlar tarafından zamanın ötesinde olarak değerlendirilmiştir. Nasıl işlediği kendisinden başka kimse tarafından anlaşılamayan kablosuz enerji iletimi, suni deprem cihazı gibi bir çok buluşu ve deneyi vardır. Elektrik konusundaki dehası bugün bile bilim dünyasında saygı ile anılan bu insanın adı bu gibi durumlarda sıkça karşılaştığımız gibi komplo teorilerine de karışmış durumda. Bahsettiğimiz karanlık boyut da burada devreye giriyor. Tesla'nın komplo teorisyenleri tarafından sıkça isminin anılması, kendisinin çok gizli ABD hükümeti projelerinde yer almasıyla ile ilgilidir. İki dünya savaşı arasında, Tesla gibi bir dehanın ABD hükümetinin iştahını kabartmaması mümkün değildir. Fakat bu deneyler ilgili bilgilerin çoğu spekülatif iddialara dayanmakta ve resmi makamlarca her daim ısrarla reddedilmektedir. İşte Tesla'nın adının karıştığı gizli projeler:

Gökkuşağının ucundaki görünmez gemi: Filadelfiya Deneyi

Komplo teorileri arasında özel bir yeri olan Filadelfiya Deneyi, nam-ı diğer Gökkuşağı Projesi, iddialara göre Amerikan Deniz Kuvvetleri tarafından 1943 yılında yürütülmüş bir deneydir. Deneyin amacı, bir geminin manyetik deniz mayınları ve radarlar tarafından tespit edilmesini engellemekti. Oysa deney iddialara göre çok daha farklı ve trajik sonuçlara yol açar.




 

1930'lu yılların başında, Şikago Üniversitesi'nde elektrik yoluyla "görünmezlik" sağlamak için çeşitli araştırmalar yürütülür. 1936 yılında Princeton Üniversitesi'nde bu araştırma Gökkuşağı Projesi adı altında daha kapsamlı hale getirildi. Nikola Tesla bu projenin yöneticisi oldu. Proje için neredeyse sınırsız bir maddi kaynak ayrılmıştı. Tesla'nın tüm istekleri sorgusuz sualsiz karşılanıyordu. Projenin ilk deneyi 1940 yılında başarı ile gerçekleştirildi. İçinde insan olmayan bir askeri gemi, "yok edilmişti". Tesla'nın, önceki elektroçekimsel deneylerinden faydalandığı çeşitli cihazlar sayesinde (Tesla Coil) çok güçlü bir manyetik kuvvet oluşturup, yerçekimini yok ettiği söylenir.

Fakat 'Nikola Tesla'nın Kayıp Günlükleri' adlı kitabın yazarı Tim Swartz'ın iddiasına göre, Tesla bu deneyin tahminlerinden çok daha tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini öngördü. (Tim Swartz'a göre bunda Tesla'nın irtibata geçtiği dünya ötesi varlıkların uyarıları başrol oynamaktadır. Swartz ayrıca Tesla'nın 1923'de bir basın toplantısı düzenleyip, dünyadışı varlıklarla iletişime geçtiğini kamuoyuna duyurduğunu da iddia ediyor.)

Swartz'a göre Tesla, deneyin insan biyolojisine zarar vereceğini düşünür ve bu yüzden iptal edilmesini ister. Fakat 1942 yılında Amerikan ordusu bu iptal isteğini geri çevirir. Ortada bir dünya savaşı vardır ve bu savaş ne pahasına olursa olsun kazanılmalıdır. Donanma deneye devam kararı alır. Ve deney 12 Ağustos 1943 tarihinde gerçekleştirilir (Deneyin tarihi farklı kaynaklara göre değişiyor). Peki sonuç? Amerikan donanmasına ait USS Eldridge adlı gemi bir süreliğine gözden kaybolur. Tekrar belirdiğinde içinde bulunan mürettebatın bir kısmının, geminin duvarlarına kaynadığı, bir kısmının kaybolduğu, hayatta kalanların da bir süre konuşamadıkları söylenir. ABD ordusu resmi makamlarınca bu deneyle ilgili bütün iddialar reddedilir. Fakat deney çoktan bir "efsane" haline dönüşmüştür. Geminin nereye "kaybolduğu" ile ilgili en çok dillendirilen komplo teorilerinden biri, USS Eldridge'nin boyutlararası seyahat yapmış olduğunu iddia eder. Sonuç olarak Filadelfiya Deneyi bir çok filmde, televizyon programında ve bilimkurgu-fantastik hikayesinde işlenir.

Psişik güçler için "sihirli koltuk": Montauk Projesi



Montauk Projesi, nam-ı diğer Anka Projesi hakkında kamuoyuna detaylı bilgiyi Preston Nichols ve Peter Moon adlı iki araştırmacı sağladı. Filadelfiya Deneyi'nin bu projenin bir parçası olduğu, New York, Long Island Montauk Hava Üssü'nde yapıldığı söylenir. Bu proje içersinde zaman yolculuğundan tutun, antigravitasyon teknolojisinin geliştirilmesine, genetik mühendisliğine, teleportasyona, telekinesiye ve beyin okuma gibi psişik güçlerin araştırılmasına kadar birçok araştırma ve deney yapıldığı iddia edilir. Nichols ve Moon'a göre Montauk Projesi'nin zaman ve boyut bükebilmekle ilgili parçaları, Tesla'nın  buluşlarından ve teorilerinden faydalanmıştır. Bunlar arasında insanın psişik güçlerini arttırdığı ve "bilinç transferi" yapabilmesine olanak sağladı bir koltuktan da bahsedilir. (James Cameron'un 3 boyutlu şaheseri Avatar filmini hatırlayın)



Bildiğiniz üzere beyin hücreleri  arasındaki iletişim hem kimyasal hem de elektrik sinyalleri aracılığıyla gerçekleştirilir. Hatta nöronlar çoğu kez elektrik devrelerine benzetilir. Bu sebeple beyin konusunda yapılan çalışmalarda, elektrik dehası Tesla'nın fikirlerinden ve icatlarından yararlanmamak herhalde büyük saflık olacaktır (Bu projenin ve deneylerin gerçekleştiğini varsayarsak). Son olarak da beyinleri üzerinde çalışma yürütülen deneklerin çoğunun çocuk olduğu, deneylerden sonra da hafızalarının silindiği, dile getirilen iddialar arasında (Abrams'ın Fringe dizisindeki çocuk beyni üzerinde deneyleri hatırlayın)

Sonuç olarak:

Abrams'ın izlenme rekorları kıran dizilerinde kullandığı bilimsel altyapı ve CERN'deki fiziksel çalışmalar arasındaki bağı biliyorduk. Abrams'ın bir başka dizisi olan Fringe'e bakarken de karşımıza adı komplo teorilerine karışmış, dehası bir türlü anlaşılamamış bir mucit çıktı karşımıza. Nikola Tesla'nın zamanı ve mekanı bükebilen çalışmalara imza attığına dair bilgiler her zaman spekülatif kalmış olsa da, Hollywood'un Tesla'dan sık sık yararlandığını, onun fikirlerini kullandığını bu yazımızda gördük. Abrams'ın başka bir boyuttan gelecek tehlikeye karşı psişik güçleri arttırılan çocukları konu aldığı dizisi, James Cameron'un İnsan-Uzaylı arasındaki bilinç değişikliğini işlediği Avatar filmi, Tesla'nın kullaklarını bol bol çınlatmış olsa gerek...

www.iyibilgi.com özel

iyibilgi CERN haberlerine erişmek için buraya tıklayınız 

Bu haberi aşağıdaki sitelerde paylaşmak için üzerine tıklayın:



Bu haber 8,114 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,838 µs