Referandum öncesi iptal kararı olur mu?

13 Mayıs 2010 08:19 tsi
Anayasa Mahkemesi'nin referandum öncesi paketle ilgili iptal kararı vermesi mümkün mü? Erhan Başyurt yazıyor...

Erhan Başyurt / Bugün

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Anayasa Değişim Paketi'ni referanduma götüren kararı onayladı.
Doğrudan demokratik katılım adına heyecan verici bir adım.         

İlk kez bu büyüklükte bir Anayasa değişikliği halkın onayına sunuluyor.

Tam sivil anayasaya geçiş için de bir ön deneme olacak bu referandum.

Paketin 330'un üzerinde bir oyla geçmesinde en büyük rol Başbakan Erdoğan'a ait.

Günlerce Meclis'e kapanmak alışılmış bir siyasi tutum değil.

Buna rağmen pakette yer alan parti kapatmayı zorlaştıran maddenin düşmesi iki nedenden ilgi çekici.

Birincisi, AK Parti'nin pakette kendisini doğrudan ilgilendiren bir madde düşmüş oldu. Bu da AK Parti'nin yasal düzenlemeyi kendisi için yaptığı iddialarını boşa çıkardı.

Paketin geri çekilmemesi demokratikleşme konusunda iktidarın samimiyet göstergesi oldu.

İkincisi, pakete itirazların temel gerekçelerinden "kuvvetler ayrımı ihlal ediliyor" tezi ortadan kalktı.

"Başsavcının soruşturma açmasına Meclis Komisyonu onayı şartı" getiren düzenleme düştüğü için, muhalif kesimlerin en önemli kozu da gitti.

CHP'nin karşı çıktığı 3 maddeden birisi düştü.

Ancak CHP 29 maddelik paketi yine de iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğini açıkladı.

Anayasa Mahkemesi'nin referandum öncesi paketle ilgili iptal kararı vermesi mümkün mü?

Cevabı net; "mümkün değil."

İlk olarak, pakette yer alan maddeler şayet referandumda onaylanırsa yasa haline geliyor.

Bu durumda Anayasa Mahkemesi referandum öncesi bir karar alırsa, yasama süreci tamamlanmadan karar almış olur.

367 kararı gibi çok tartışılan siyasi bir süreç yaşanır.

İkinci olarak, Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa değişiklikleri konusunda esastan karar verme hakkı yok.

Bunu yaparsa, kuvvetler ayrılığı ilkesini kendi eliyle tamamen yok etmiş olur.      

Meclis'in varlığı anlamını yitirir.

Anayasa Mahkemesi'nin, referandum öncesinde reform paketi ile ilgili bir karar vermesi hukuk içerisinde kalarak mümkün değil.

Sonuçta referandum öncesi verilecek herhangi bir karar Anayasa Mahkemesi'ni tartışılır konuma sokar.

Kamu vicdanında kabul görmeyen kararları nedeniyle kurumun itibarını zedeler.

Yüksek Yargı'nın, 30 Nisan tarihli yazımda yer verdiğim "Kara Senaryo"ya alet olacağına ihtimal vermek istemiyorum.

Kimsenin demokratikleşme yolunda tarihi bir adım atmaya hazırlanan Türkiye'ye böyle bir darbe vurmaya hakkı yok.

Bu haber 1,209 defa okundu.