Davutoğlu'ndan üçlü zirve açıklaması

9 Mayıs 2010 19:55 tsi
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye, Suriye ve Katar heyetlerinin bugün gerçekleştirdikleri üçlü zirveye ilişkin açıklamalarda bulundu

Bakan Davutoğlu, Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirdiği basın toplantısında, basın mensuplarına zirveye ilişkin bilgi verdi. Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halfa El Tani'nin ziyaretleri vesilesiyle üçlü birer istişare toplantısı gerçekleştirildiğini, bu zirveye söz konusu liderler ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dışında dışişleri bakanları, Katar Başbakanı, Irak Cumhurbaşkanı Siyasi Başdanışmanının da katıldıklarını bildirdi.

Bu istişarelerde bazı konuların ikili görüşmelerle ele alındığını, ayrıca çok temel bazı bölgesel konularda da görüş alışverişinde bulunulduğunu ifade eden Davutoğlu, ''Öncelikle her üç ülke, Filistin ile İsrail kanadında adil ve kalıcı bir barışın tesisi, iki devletli çözüme, ilgili BM kararlarına dayalı kalıcı ve kapsamlı bir barışın sağlanabilmesi ve bu çerçevede başkenti doğu Kudüs olacak olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına verdikleri desteği teyit etmişlerdir'' diye konuştu. Davutoğlu, şöyle devam etti:

''Bu yöndeki barış çabalarına ciddi şekilde zarar veren son dönemlerdeki yerleşim politikalarını kabul edilemez bulmuşlar ve bu yerleşim politikaları konusunda, İsrail'in bu politikaları terk etmesi gerektiğinin altını çizmişlerdir. Yine benzer şekilde Doğu Kudüs'ün tarihi ve dini kimliğinin korunmasını engelleyecek şekilde faaliyetlerin durdurulması yönündeki kararlılıklarını bir kez daha teyit etmişlerdir. Ayrıca üç lider ve üç ülke Gazze'de süren insanlık trajedisine uluslararası toplumun kayıtsız kalmasının kabul edilemez olduğunu vurgulamışlar ve bu insanlık trajedisinin bir an evvel sona ermesi ve Gazze'de yaşayanların temel insani ihtiyaçlarının giderilmesi dışında, buradaki inşaat ve altyapı çalışmalarına izin verilmesi konusundaki tutumlarını bir kez daha teyit etmişler ve buradan uluslararası topluma bu yöndeki çabaların artırılması yönünde ciddi bir çağrıda bulunmuşlardır.''

İstişareler çerçevesinde, Suriye-İsrail barış görüşmelerinin de ele alındığını bildiren Davutoğlu, ''Suriye, bu dolaylı barış görüşmelerinin bir an önce Türkiye'nin arabuluculuğu ile kaldığı yerden başlaması konusundaki kararlılığını bir kez daha ifade etmiştir'' dedi.

Bakan Davutoğlu, Suriye ve Katar'ın bu konuda Türkiye'nin yürüttüğü bundan sonra da yürütmesi muhtemel çabalarına desteklerini ifade ettiğini, istişarelerde Irak'taki son gelişmelerin de ele alındığını söyledi, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Her iki ülkenin, Irak'taki seçimlere, seçim sonuçlarına desteği vurgulanmış, dost ve kardeş Irak'ın birliğinin muhafazası ve seçimlerin dost ve kardeş Irak halkına barış, esenlik ve refah getirmesi konusundaki kararlılıklarının altını çizmişlerdir. Bu seçim sonuçlarına herkesin saygı göstermesi, bu seçimler sonucunda, Irak'ın bütün kesimlerini kuşatan meşruiyeti yüksek bir hükümetin oluşması dileklerini teyit etmişlerdir.''

Bölgedeki nükleer konuda yaşanan gelişmelerin de ele alındığını ifade eden Ahmet Davutoğlu, şöyle konuştu:

''Her iki ülke nükleer enerjiyi barışçı amaçlarla kullanma konusunda ilkesel tutum beyan etmişlerdir. Dolayısıyla her ülkenin nükleer enerjiyi barışçıl amaçla kullanmak üzere geliştirme hakkı vurgulanmıştır. Başta Orta Doğu bölgesi olmak üzere, dünyanın nükleer silahlardan arındırılması, bölgemizin nükleer silahlardan arınmış bir bölgeye dönüşmesi konusundaki kararlılık da vurgulanmıştır.''

Davutoğlu, İran İslam Cumhuriyeti'nin nükleer programı konusunda her iki ülkenin diplomatik çözüm çabalarına öncelik verilmesini vurguladıklarını ve bu bağlamda Suriye ve Katar'ın, Türkiye'nin sürdürmekte olduğu çabalarına desteklerini ifade ettiklerini belirtti. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, şunları kaydetti:

''Üç ülke son dönemde bölgemizdeki gerginliği tırmandırmaya dönük söylemleri ve faaliyetleri kınamışlar ve bölgeye dönük istikrarı, uzlaşı ve düzen kurucu faaliyetleri teşvik etmek gerektiği hususunu bir kez daha uluslararası kamuoyuna birlikte duyurma ihtiyacı hissetmişlerdir. Bölgedeki barış ve istikrar çabalarına yönelik tüm çabaları desteklediklerini vurgulamışlardır. Dolayısıyla bu üçlü istişareden çıkan en önemli sonuç; bütün bu konularda diplomatik yöntemin barışçı yöntemlerin kullanılması, bölgenin istikrar ve güvenliğine katkıda bulanacak çabaların sürdürülmesine yönelik olmuştur.''

Bu haber 667 defa okundu.