Vize eziyetinde birinci Almanya...

6 Mayıs 2010 09:21 tsi
İktisadi Kalkınma Vakfı'nın vize sorunlarını araştırmak için iki ay açık tuttuğu 'şikâyet hattı'na 823 kişi başvurdu. En çok şikâyet edilen ülke; Almanya, şikâyet konusu ise; konsolosluklardaki kaba davranışlar

“Vize talebim uzadığı için ders kayıtlarını kaçırdım. Gideceğim ülkedeki yurdun parasını ödediğim için o para yandı”, “Başvuru formuna maaşımı sayı ile değil yazı ile yazdığım için vizem reddildildi.”, “Türkiye’de var, dil okulu için Almanya’ya gitmene gerek yok deyip vize vermediler”... Bunlar vize başvurularında yaşanan sıkıntılardan bazıları. İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) vize başvurularında yaşanan sıkıntıları ortaya koymak için ‘Vize Şikâyet Hattı Projesi ‘başlattı. İki ay süren projede tam 823 şikâyet geldi. En fazla şikâyet edilen ülkeler Almanya ve Fransa.

‘Vize Şikâyet Hattı Proje’si, İktisadi Kalkınma Vakfı(İKV) ve European Citizen Action Service (ECAS) işbirliğinde oluşturuldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından da desteklendi. Proje kapsamında 17 Kasım 2009-18 Ocak 2010 tarihlerinde vize şikâyetleri toplandı bu sürede kurulan telefon hattı ve e-posta adreslerine 823 şikâyet geldi.

Raporun çarpıcı sonuçları şöyle :
* Türkiye şikâyet sayısının en yüksek olduğu ülke. Vize şikâyet hattının aynı süreyle yani iki ay açık kaldığı Sırbistan’da 72, bir ay açık kaldığı Karadağ’da 49, dört ay açık kaldığı Makedonya’da 105, 15 gün açık kaldığı Arnavutluk’ta 104 şikâyet yapıldı.
* 823 şikâyet sahibinin 215’i serbest çalışan, 187’si ücretli çalışan, 109’u akademisyen, 42’si Erasmus öğrencisi, 24’ü AB projesinde çalışan kişilerden, 55’i ev hanımı, 30’u emekli, 21’i işsiz...
* Şikâyete konu olan vize başvurularının 823’ünden 420’si reddedilmiş. Bunların 110’una ret gerekçesi verilmiş, 265’ine konsolosluk tarafından hiçbir gerekçe sunulmamış.
* Şikâyetlerin en fazla olduğu ülke Almanya, onu Fransa ve İngiltere ve Belçika izliyor.
* Şikâyete konu olan vize başvurularının yüzde 45’i turistik, aile ziyareti, yüzde 28’i iş-ticari, yüzde 20’si eğitim, akademik.

İKV Başkanı ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu vize kolaylaştırma anlaşması yerine vizelerin tamamen kalkmasını istediklerini söylüyor. Kabaalioğlu vize sorunuyla ilgili şunları söyledi:

Malların serbest dolaşımı tamam ama işadamı vizeye takılıyor: 15 yıldır Gümrük Birliği içindeyiz. Malların serbest dolaşımı tamam ama o malı satacak adam ne fuarına ne de müzakere yapmaya gidebiliyor. Sonunda vizeyi alıyor, 10 -20 gün geçiyor iş olanaklarını kaybediyor, fuar kapanıyor. Bizim rekabet kurumumuz birçok üye devlet rekabet kurumundan daha etkili çalışıyor. Ancak Türk sanayicisi ve işadamı Avrupa ile aynı düzeyde rekabet edemiyor. Avrupalı vizesiz veya sınırda üç dört dakika da alınabilecek vize ile elini kolunu sallayarak girebilirken, Türk sanayicisinden 22 değişik belge talep ediliyor.

Taklit edilemeyen pasaport lazım: Vizenin kalkması için öncelikle olarak bizim 10 yıl önceden biyometrik pasaportu tamamlamamız lazım. Taklit edilemeyen bir pasaportumuzun olmasında yarar var. Bizim mevzuatımızın Schengen mevzuatına yakınlaştırılması lazım.

Türkiye’yi yeni koşullarıyla değerlendirin: Türkiye gelişti. Yeni koşullarının değerlendirilmesi lazım. İşsizlik oranı yüksek ama Avrupa’ya gitmek konusunda eskisi gibi iştahlı olunmadığının, pek çok yurtdışında yaşayan kişinin dönmek istediğinin anlatılması lazım.

‘Çile çekiyoruz, kaba davranıyorlar’
Türkiye’den vizeyle ilgili şikâyetlerden bazıları şöyle:
* Konsolosluklarda çektiğimiz çileden ziyade, Konsolosluk personelinin davranışlarından şikâyetçiyim. (Ücretli çalışan)
* Vize başvurusu için 600 kilometre yol gittim. Otel, yeme içme masrafları.
Bir de vize alamadığımı öğrenince yıkıldım. (Ev hanımı)
* Konsoloslukların talep ettiği belgeler arasında Türkiye’de gizliliği yasayla hüküm altına alınmış vergi beyanı, mal beyanı, banka hesap bilgileri gibi belgeler yer alıyor. Konsolosluklar kredi kartlarını talep ederek, özel hayatın gizliliği ihlal ediyor...

‘Aşağılıyorlar’
* Tarafımıza, Avrupa’daki üniversiteden gönderilen davet mektupları, ‘sahte oldukları’ gerekçesi ile kabul edilmedi ve mektupların faks ile konsolosluğa iletilmesi istendi... Bilim üretmek için AB’li muhatapları ile bir-araya gelen veya gelmeye çalışan biz araştırmacılar ve akademisyenlerin, 2009 yılında bile vize uygulaması nedeniyle toplantı kaçırması ve vize alırken aşağılayıcı muameleye maruz kalması kabul edilebilir gibi değil. (akademisyen)
* İçeriye giren bir toplu iğne bile iade edilmez denildi. Ben de başvuru sırasında verdiğim orjinal evrakların hiçbirini geri alamadım. (işadamı)
* Annem torunlarıyla birlikte bir yılbaşı geçirmek istiyor. Konsolosluk bunu anneme çok görüyor. (ev kadını)
* Bir Erasmus öğrencisi olarak vize başvursu sırasında herhangi bir Türk bankasında 2500 avroluk teminat mektubu istediler. Üstelik bu paranın bir yıllık teminat kapsamına alınması gerekiyormuş... Bu parayı bulmak için uğraşırken, gidişim iki ay gecikti. (Öğrenci)
* Pasaportumdaki resmin bana ait olmadığını söylediler ve vize talebim reddedildi.”

‘Kraliçe Lear’ Amerika’ya gidemedi
Vize eziyeti sanat da dinlemiyor. Son olarak tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter’in ekibindeki oyunculara vize verilmemesi nedeniyle New York’ta 9 Mayıs’ta sahnelenecek ‘Kraliçe Lear’ isimli oyunu iptal edildi. Türkiye Kadınlar Birliği’nin açıklamasında ‘Vize engeli nedeniyle etkinliğinin iptal edildiğini bildiririz’ denildi. Daha önce Ferdi Tayfur’un Almanya’daki konseri vize sorunu nedeniyle iptal edilmiş, Cem Yılmaz ve Ata Demirer de etkinlik afişini göstererek Almanya’ya gidebilmişti.

Radikal

Bu haber 583 defa okundu.