En Sıcak Konular

BDP'nin tavrına sert tepki

28 Nisan 2010 12:44 tsi
Kürt siyasetçi İbrahim Güçlü, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)'nin anayasa değişikliyle ilgili tavrını eleştirdi.

Kürt hak ve özgürlüklerini savunan bir partinin değişikliğe destek vermesi gerektiğini vurgulayan Güçlü, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın bu konudaki farklı tutumunun ise BDP'de bir dalgalanmaya yol açtığını savundu.

Cihan Haber Ajansı muhabirine konuşan Güçlü, BDP ile PKK'nın birbirinden ayırt edilmesi gerektiğini belirtti. PKK'nın aslında 12 Eylül'ün ürünü bir organizasyon olduğunu ileri süren Güçlü, 1970'den sonra gelişen demokratik hareketi ve Kürt ulusal hareketini içerde kuşatmak için PKK'nın devlet içinde odaklanmış bir yapı tarafından örgütlendirildiğini iddia etti.

12 Eylül'ün PKK ve diğer bazı sol örgütlerin provokasyonlarıyla gerçekleştiğine dikkat çeken İbrahim Güçlü, "Nasıl bugün Reşadiye ve Samsun'daki olayları derin devletin ya da cuntacı güçlerin, cunta tertip etmek için geliştirdiği olaylar olarak görüyorsak; 12 Eylül de kendiliğinden gelişmedi. 12 Eylül'ü gerçekleştirenler de, belirli güçlere dayanarak belirli eylemler geliştirerek yaptılar. Siverek'teki çatışma, PKK ve devletin birlikte halka karşı gerçekleştirdiği bir olaydı. Silvan'da, Nusaybin'de ve Kürt güçlerine karşı olan saldırılar tesadüf değildir." dedi.

12 Eylül'den sonrada demokratik karakterli, en azından demokrasiyi benimseyen, başka halklara zarar vermek istemeyen, karşılıklı ilişkilerde demokrasiyi öngören Kürt hareketlerin tasfiye edilmesinden sonra Türkiye'deki otoriter ve statükocu sistemin kendisine benzer olan bir sistemi PKK yoluyla bölgede kurduğunu dile getiren Güçlü, Batı'da şuan çözümleme olurken Doğu'da Ergenekon ve cuntacı güçlerin çok güçlü bir arka plana ve dayanağa sahip olduğunu belirterek bunu PKK eliyle götürdüklerini söyledi.

Bu çerçeveden bakıldığında aslında PKK'nın 12 Eylül statükoculuğuna, diktatörlüğüne karşı çıkmaması kadar doğal bir şey olamayacağını anlatan İbrahim Güçlü, çünkü kendisinin de diktatör ve otoriter bir rejimi savunduğunu ifade etti.

AHMET TÜRK'E ATILAN YUMRUK PKK'YI GÜÇLENDİRDİ

Güçlü, şöyle devam etti: "12 Eylül'de çok fazla zarar gören bir örgüt olarak, ben bu zarar kavramını tırnak içine alarak söylemek istiyorum. Benim kanaatime göre PKK 12 Eylül'de çok mu zarar gördü? Yoksa Abdullah Öcalan çok mu yarar gördü? Ben çok yarar gördü diye düşünüyorum. Tıpkı neye benziyor; Ahmet Türk'ün burnuna vurulmuş olan yumruktan en fazla yarar gören örgüt olduğu gibi. Dikkat edelim çok mazlum ve mağdur gibi görünmüş olmasına rağmen aslında Ahmet Türk'e yapılmış olan saldırı PKK'yı güçlendirdi. Herkeste şöyle bir kanaat gelişti ki; buna bağlı olarak BDP'nin oylarında yüzde 1-2 artış oldu diye düşünüyorum."

İbrahim Güçlü, Abdullah Öcalan'ın açılım konusundaki farklı tutumunun BDP'de bir dalgalanmaya yol açtığını dile getirdi. Son gelişmelerin bunun ürünü olduğunu kaydeden Güçlü, dalgalanmaya bir kısmının destekler ya da yarı destekler olmasını, bir kısmının karşı olmasını gösterdi.

Soğuk savaş döneminden sonra dünyada ve Türkiye'deki değişmeler göz önüne alındığında buzların çözüldüğünü dile getiren Güçlü, orada da çözülmelerin olmasının gerekli olduğunu belirtti. Bu çözülmenin kendi dediği gibi normal sonuçlara varabilecek bir çözülme, bir gelişme olmadığının altını çizen Güçlü, çünkü orada korkunç bir otoriter yapı bulunduğunu ve bu otoriter yapının Öcalan ve bir merkez tarafından yönetildiğini kaydetti.

Bu merkezle de statükocu Türk güçleri arasında bir bağ olduğunu düşündüğünü dile getiren Güçlü, "BDP en azından destek vermesi gerekiyor. Kürt hak ve özgürlüklerini savunan bir partinin demokrasiyle örtüşeceğini, değişimle örtüşebileceğini, statükoya karşı olduğunu gözettiğimiz zaman desteklemesi kadar doğal bir şey olamaz." diye konuştu.

cihan



Bu haber 500 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,867 µs