Hüseyin Çelik'ten yazılı açıklama

22 Nisan 2010 21:39 tsi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Meclis'te görüşülen Anayasa Paketi ile ilgili yapılan oylamalar ve eleştirilere yazılı açıklama ile cevap verdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Anayasa değişikliği çalışmalarıyla ilgili, ''Öncelikle bilinmelidir ki anayasa değişikliği yapmak, her kesimin ekonomik problemleri ile ilgilenmemek anlamına gelmez. Hükümetimiz her alanda ülkenin imkanlarını zorlayarak halkımızın refah ve mutluluğu için alınabilecek her tedbiri almaktadır'' dedi.

Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, 19 Nisan tarihinden beri TBMM'de görüşülen Anayasa değişiklik paketinin ilk 9 maddesi ile ilgili l. tur müzakere ve oylamaların tamamlandığını ve 330'un üzerinde oy alarak geçtiğini hatırlattı.

Şimdiye kadar l. tur müzakeresi ve oylaması yapılan değişiklik paketinin l. maddesine göre kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler, şehitlerin dul ve yetimleri ile gaziler hakkında ekstra iyileştirici tedbirlere başvurulması, onlara avantaj sağlayacak uygulamaların hayata geçirilmesinin, Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olmayacağını ifade eden Çelik, adı geçen kesimlerle ilgili pozitif ayrımcılık yapılmasının böylelikle anayasal güvenceye kavuşturulduğunu belirtti.

Değişikliğin kabul edilen 2. maddesi ile bundan böyle insanların izni ve bilgisi olmadan kendileriyle ilgili özel bilgilerin başkasına verilmeyeceğini ve insanların birileri tarafından ''fişlenemeyeceklerini'' anlatan Çelik, değişikliğin 3. maddesi ile yurt dışına çıkma sınırlamasının daraltıldığını, küçük vergi borçlarından dolayı bile insanların gümrük kapılarından çevrilmesi, yurt dışına çıkmalarının engellenmesinin ortadan kaldırıldığını bildirdi.

Çelik, 4. madde ile geleceğin güvencesi çocukların her türlü istismara karşı korunmalarının anayasal güvenceye kavuşturulduğunu, 5. madde ile de işçilerin aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olmaları önündeki sınırlamanın kaldırıldığını, böylelikle Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) koyduğu prensiplere aykırı olan bu hususun düzeltildiğini ifade etti.

-MEMURLARA TOPLU SÖZLEŞME HAKKI-

Hüseyin Çelik, 6. madde ile tüm memurlara toplu sözleşme hakkı sağlandığını belirterek, bugüne kadar Anayasa'nın 53. maddesine göre memurların toplu görüşme hakları bulunmasına karşın toplu sözleşme hakları olmadığını hatırlattı. Çelik, bu düzenlemeye göre sadece memurlar değil tüm emeklilerin de toplu sözleşme hakkından faydalanacaklarını kaydetti.

Grev ve lokavt hakkıyla ilgili kısıtlamaların, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) kabul ettiği prensipler çerçevesinde 7. madde ile kaldırıldığını bildiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, açıklamasında 8. madde ile ilgili şunları kaydetti:

''8. madde ile siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili dava açılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın tek başına vereceği bir karar olmaktan çıkarılmış, kurumsal idam anlamına gelen siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili dava açılması Meclis'in iznine bağlanmıştır. Bugüne kadar Anayasa Mahkemesi'nin kararı ile 25 parti kapatan Türkiye, bu yönü ile ne yazık ki uluslararası camiada çok kötü bir şöhrete sahiptir.''

-GÖRÜŞMELER 24 NİSANDA SÜRECEK-

Bugün 9. madde üzerindeki müzakerelerin devam ettiğini, çalışmaların sürdüğünü anlatan Çelik, TBMM'nin yarın 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Anayasa müzakerelerine ara vereceğini, 24 Nisan Cumartesi günü kalınan yerden görüşmelere devam edileceğini belirtti.

Müzakereler boyunca muhalefet partilerinin, ''Ülkedeki işsizlikten, tarım kesiminin, esnafın, tüccarın, sanayicinin ekonomik problemlerinden söz ettiklerini ve toplumun, Anayasa değişikliği gibi bir talebinin olmadığı'' iddiasında bulunduklarını ifade eden Çelik, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

''Öncelikle bilinmelidir ki Anayasa değişikliği yapmak, her kesimin ekonomik problemleri ile ilgilenmemek anlamına gelmez. Hükümetimiz her alanda ülkenin imkanlarını zorlayarak halkımızın refah ve mutluluğu için alınabilecek her tedbiri almaktadır. Daha kısa bir süre önce Sayın Başbakanımız, esnaf ve sanatkarlarımız, Kobilerimizle ilgili hükümetimizin aldığı tedbirler paketini açıkladı. Türkiye, küresel krizden en az zararla ve en erken çıkabilen ve hasarları gidermeye çalışan bir ülke olmuştur. Başta IMF olmak üzere birçok uluslararası kuruluş, Türkiye'nin artık dışarıdan bir desteğe ihtiyaç duymadan kendi imkanları ve kendi gücüyle yoluna devam edebilen bir ülke olduğunu açıklamıştır. Bir ülkede demokratik standartların yüksek olması, oturmuş bir hukuk sistemine ve uluslararası sermayeye güven veren bağımsız ve tarafsız bir yargı gücüne sahip olmak, elbette ekonomik kalkınmanın olmazsa olmaz şartlarındandır.''

Hüseyin Çelik açıklamasında, insanın sadece biyolojik bir varlık olmadığı için, insani değerleri sadece maddi unsurlarla izah etmenin, insanı anlamamak olduğunu belirterek, ''Fayda ve önem anlayışı, büsbütün maddi olursa birçok insani özellik ve güzellikten vazgeçilmiş demektir'' ifadesine yer verdi.

-''REFAHLA ÖZGÜRLÜK ARASINDA TERCİHE ZORLAMADIK''-

AK Parti iktidarı olarak insanları hiçbir zaman özgürlük ile güvenlik arasında bir tercihle karşı karşıya bırakmadıklarını vurgulayan Çelik, insanları maddi refahla özgürlük arasında bir tercihe de zorlamadıklarını bildirdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, askeri rejimler döneminde güvenlik gerekçesiyle tüm hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:

''Ne var ki biz, insanların bir yanda hak ve özgürlüklerin tadını çıkarırken, bir yandan da güven içinde olmalarını arzuluyoruz. İnsanlar, hem maddi refah içinde olsunlar hem de 28 yıldır olduğu gibi, bir darbe dönemi Anayasasına mahkum olmasınlar. İnsan, sadece mideden ibaret bir varlık değildir. Bizim, ruh ve mana dünyası dediğimiz bir dünyamız var. Hürriyet, bağımsızlık, hak, hukuk, adalet, bireysel ve milli onur, şahsi ve kolektif itibar, şan, şeref ve benzeri kavramların maddi unsurlarla izah edilmesi mümkün değildir. Ekmeksizlikle, özgürlüksüzlük aynı derecede açlığa yol açar. Biri bedenimizin, diğeri aklımızın ve ruhumuzun açlığı anlamına gelir. AK Parti, yaratılmışların en şereflisi olan insanı hem maddi hem manevi olarak mutluluğa ve tokluğa layık görmektedir...Anayasa değişiklik paketinin, referandum esnasındaki giderlerden başka ekonomik götürüsü yoktur. O da yaklaşık 10 kilometrelik otoban için yapılan harcama kadar bir giderdir. Ne var ki bu Anayasa değişikliğinin, ön ve ufuk açması bakımından, büyük ekonomik getirisi vardır.

Birilerinin zannettiği gibi, çiftçiye, köylüye, işçiye, tüccara veya sanayiciye; duble yola, eğitim veya sağlık harcamalarına gidecek kaynak Anayasa'ya harcanmıyor. Bu ülkede para pul gerektirmeden yapılacak birçok iş vardır ve bu paket bunlardan birisidir.

1921 Anayasası İstiklal Savaşı sürerken yapıldı. 1924 Anayasası ise savaşın külleri içinden çıkan bir ülkenin Anayasası idi. O gün milli irade ekonomik problemler var diye Anayasa yapmaktan vazgeçmedi.

Muhalefet sürekli olarak bu konuda çarpıtmalar yaptığı için, şapla şekeri birbirine karıştırdığı için bu hususta da bazı açıklamalar yapma gereği duyduk.''

aa

 

 

Bu haber 521 defa okundu.