Baykal’ın anayasa denklemi

16 Nisan 2010 11:58 tsi
Pazartesi günü başlayacak anayasa maratonuna Baykal bugün son kez müdahil oldu. Bu kez oldukça net bir öneriyle. Peki, Baykal’ın hesabı ne? Anayasa denklemi tutar mı? Erdoğan bu hamleye nasıl yanıt verecek? Bugünlere nasıl gelindi? İşte Ankara’

CHP lideri Deniz Baykal, “kapağını bile açmaz, kabul etmeyiz” yaklaşımını bir kenara bırakarak, anayasa değişikliği sürecine “Cumhurbaşkanı üç maddeyi referanduma götüreceği garantisi versin, destekeleyeceğiz” çağrısıyla müdahil olduğunda, Türkiye uzlaşma umuduyyla gelişmeleri takip etmeye başlamıştı. Üstelik Baykal’ın çağrısı yankı da bulmuştu. Başbakan tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanının yanlış adres olduğunu, CHP’nin meclis başkanıyla görüşmesi gerektiğini söylemişti. Ardından Meclis’ta görüşme maratonu başlamıştı.

BAYKAL’IN İLK TEKLİFİ

Baykal’ın söylediği basitti: AK Parti ile CHP arasında yapılacak bir inlaşmayla, anayasa değişiklik paketindeki HSYK’nın ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısıyla ilgili maddeler ile siyasi partileri kapatmanın zorlaştırıldığı madde paketten ayrılarak referanduma götürülecek, CHP, üç madde dışındakilere destek verecek, üç maddeyle ilgili kozlar sandıkta paylaşılacaktı. Baykal bu önerisiyle askeri yargıyla ilgili daha önce anayasa mahkemesine götürdüğü düzenlemeye bile destek vereceğini zımnen kabul etmiş oluyordu.

TAKTİK ADIMIN ARDINDAKİ ÜÇ SEBEP

Baykal’ın bu önerisinin ardında üç neden yatıyordu: 1.CHP, “kapağını bile açmam” yaklaşımının kendisine zarar verdiği ve eleştiri topladığını gördü. 2. CHP yeni ve farklı bir öneri getirmeden süreci engelleyemeyeceğini, gelişmelerin dışında kalacağını gördü. 3. CHP’nin ilk tutumu anaysa değişikliğinin referanduma gitmesini engelleyemeyecekti. “kapağını bile açmam” tutumunun referandumda savunulabilir yanı yoktu.

AK PARTİ OLUMLU KARŞILADI

Baykal’ın önerisi aslına bakılırsa AK Parti cephesinde de heyecan yarattı. CHP, MHP ve ardından BDP’nin anayasa değişikliğine karşı çıkması AK Parti’yi stratejik yalnızlığa itmişti. Arkalarında önemli bir kitle desteğinin olduğunun farkındalardı, ancak bu anayasa değişikliği sonrasında yapılacak tartışmaların önüne geçmeye yeterli değildi. CHP’yi de bu işin içine katarak ilerlemek anayasa değişikliği konusunda sistem tıkanıklığını açacaktı. Bu yüzden AK Parti sıralarında Baykal’ın “üç maddeyi ayırıp, referanduma gidelim” teklifi karşılık buldu.

KAFALAR BU NOKTADA KARIŞTI

AK Parti’nin bu tutumu Başbakan Erdoğan’ın ABD’ye gitmeden önce yaptığı açıklamalara da yansıdı. Ancak daha sonra akıllar karışmaya başladı. Çünkü CHP lideri, ilk önerisinin ardından yeni önerilerle gelmeye başladı. Üç maddenin üç konu olduğunu söyledi. Ki bu üç konu anayasa değişikliği paketindeki 11 maddeye tekabül ediyordu. Yani 3, 11 olmuştu. Ancak AK Partililerin kafalarını karıştıran asıl detay Baykal’ın referanduma gidecek olan 3 konuyu, referandum sonrasında anayasa mahkemesine götürme hakkını elinde bulundurmak istemesiydi. Yani Baykal, hem referanduma götürelim diyor hem de anayasa mahkemesine götüreceğim diyordu.

KARAR ABD’DE ÇIKTI

Baykal’ın önerisini genişletmesi AK Partilililerde öfke yarattı. Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD’deyken başbakan yardımcısı Cemil Çiçek’le temasa geçti. Çiçek’le yapılan istişarelerde Baykal’ın birbirinden farklı önerilerle kafa karıştırmaya yönelik strateji izlediği görüşü ortaya çıktı. Ve Baykal’a olumsuz yanıt verilmesi kararlaştırıldı. Bu yüzden Erdoğan Türkiye’ye dönmeden önce ilk olarak Çiçek konuştu ve Baykal’ın önerisini samimi bulmadıklarını söyledi. Ardından Erdoğan ABD’den dönüşünde Baykal’ın anayasaya olası katkısının önünü tamamen kapattı.

İLK ÖNERİSİNE GERİ DÖNDÜ

Şimdi Baykal son bir hamle daha yapıyor. CHP lideri Akşam gazetesinin manşetinden yeni teklifini sunuyor. Aslında Baykal, ilk önerisine geri dönüyor ve şunu söylüyor: 3 maddeyi ayıralım, referanduma götürelim, diğerlerini CHP desteklesin, yasalaşma süreci tamamlansın. Baykal bu son hamlesiyle, AK Partililerin ilk başta sıcak yaklaştığı formülü yeniden gündeme getiriyor. Ancak bu önerinin bu saatten sonra karşılık bulması zor görünüyor. Çünkü Erdoğan, ilk başlarda CHP’nin birbirinden farklı önerileriyle güven kaybının yaşandığını savunuyor. CHP lideri ise bu öneriyle uzlaşmayla ilgili tartışmalarda “ben sizin de istediğini öneriyle geldim, ancak siz yine kabul etmediniz” diyebilmeyi umuyor. Erdoğan’ın savunusu ise hazır. Erdoğan, “ilk gün size geldiğimizde kapağını bile aömayız diyerek reddettiniz, oyun dışı kaldınız” diyor. Anlaşılan bunun geri dönüşü yok... Türkiye Pazartesi günü anayasa değişikliği görüşmelerine başlıyor. Bundan sonra hem AK Parti’den hem de CHP’den gelen açıklama ve öneriler, sorunun çözümü için değil, değişiklik sonrası atılacak adımların taktik altyapısını oluşturuyor.

www.iyibilgi.com

 

 

Bu haber 717 defa okundu.