Tayyip Bey gel uzlaşalım | " /> Tayyip Bey gel uzlaşalım | "/>

En Sıcak Konular

Baykal: Tayyip Bey gel uzlaşalım

16 Nisan 2010 08:47 tsi
Baykal: Tayyip Bey gel uzlaşalım 
CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'a seslendi: Tayyip Bey gel uzlaşalım...

İsmail Küçükkaya / Akşam
  
CHP Genel Başkanı Baykal, anayasa konusundaki uzlaşma kapısını zorlamaya devam ediyor. Başbakan Erdoğan'a 'Şu anda desin hazırım, derhal. Üçünü ayıralım hepsini geçirelim' mesajı gönderen Baykal, 'Ya blöf yaptığımı sandı ya da Arınç gibi fanatikler etkiledi' diyor.

Siyasette uzlaşma havası çabuk değişti. Başbakan Erdoğan'ın Washington'a giderken söylediği sözler ve Baykal'ın 'üç maddeyi ayıralım, referanduma gitsin, paketin kalanını Meclis'ten sorunsuz geçirelim' önerisi bir anda bahar havası estirmişti. Ancak bu uzun sürmedi, Erdoğan'ın Washington'dan, Baykal'ın da Brüksel'den döndükten sonra yaptıkları karşılıklı açıklamalar, tüm umutları bir anda suya düşürdü. Peki ne oldu da bu noktaya gelindi? Anlamak için hem Washington heyetiyle konuştum hem de dün sabah Deniz Baykal'ı aradım. Ortaya çok ilginç perde arkası bilgileri çıktı.
Önce Başbakan'la başlayalım...

Washington'a giderken dile getirdiği sözler mi yanlış anlaşıldı, dönüşteki açıklamaları mı farklı algılandı?

Arada ne değişti?

Başbakan Erdoğan, Baykal'ın uzlaşma sinyali veren açıklamasından sonra ABD yolunda, 'Ben de müzakereye hazırım yasal zemini varsa konuşuruz' demişti. İki liderin bu yaklaşımlarının ardından tablo netleşmişti: Çok tartışılan üç madde (HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değiştirilmesi ile parti kapatma davaları için Meclis'e yetki veren değişiklik) hariç tutulacak, anayasa paketinin kalanı Meclis'te uzlaşmayla kabul edilecek. Diğer üç madde referanduma gidecek ve millet karar verecek.'

Erdoğan'ın çekinceleri...

Baykal, çok akıllı bir manevra ile topu rakip sahaya göndermişti. Erdoğan da aynı şekilde karşılık vermişti. Fakat Başbakan, o gün yakın çevresine 'ben samimiyim ama Baykal'ın samimiyetine hiç inanmıyorum, göreceksiniz, hemen yarın başka bir açıklama yapacak' demişti. Hatta öğrendiğime göre bu yaklaşımını uçakta bile hissettirmiş, 'Washington'a varana kadar Baykal fikrini değiştirecektir' gibi bir öngörüde de bulunmuş. Demek ki, asıl sorun 'karşılıklı güvensizlik.' Bunu bir kez daha anlıyoruz.

Erdoğan'ın içeriğe ilişkin de kaygıları var, onları da üç başlık halinde şöyle sıralayabiliriz:

'Kırmızı çizgi gerçekten sadece üç madde ile mi sınırlı kalacak, gizli oylamada CHP bize yanlış yaparsa ne olacak, bir yandan uzlaşma derken bir yandan da Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyi nasıl izah edeceğiz?'

'Blöf yaptığımı sandı, yanıldı, kaçtı'

Sabah erken saatlerde Deniz Baykal'ı evinden aradım, 'ne oldu, uzlaşma umutları niye söndü?' diye sordum.

Baykal'ın sesinde her zamankinden daha farklı bir tonlama, bir heyecan vardı. Bir gece önce Kutlu Doğum Haftası etkinliğinde konuşmacıydı. Kendisini bunun için kutladım. O da 'şimdi Halk TV verecek, ben de izlemek istiyorum. Sen de izle, bana yorumunu yap, bitince konuşalım' dedi, telefonları kapattık, televizyonları açtık. Bu konuya değineceğim, şimdi anayasa tartışmasıyla ilgili gelişmelerle devam edelim:

Baykal'a ikinci telefonda bunu sordum, işte değerlendirmesi:

'Başbakan bu konuda ciddi değil. Benim samimi olduğumu test etmeye kalktı, kendince bir fikri vardı, yanıldı. Blöf yaptığımı sandı, yanıldı, ondan sonra da kaçtı. Nasıl olur da beni anlamaz? Benim kişiliğimi nasıl bilmez. Ben çelişkiler üzerine siyaset yapan biri değilim ki bunu kaç kere kendisi de gördü.'

'Ya da Arınç gibi fanatikler etkiledi'

Deniz Bey, Başbakan Erdoğan'ın samimi olarak uzlaşmaya yaklaşmış olabileceğini de düşünüyor.
Sözleri şöyle: 'İkinci bir ihtimal daha var, Başbakan gerçekten samimiydi ama sonra fikrini değiştirdi. Belki içerideki fanatikler devreye girdi. Mesela Bülent Arınç gibiler etkiledi.'

CHP'nin geldiği son nokta...

Peki 'üç maddeyi ayıralım' derken, sonradan üç konu haline mi getirdiler, yani paketin neredeyse yarısına yakınına karşı mı çıkıyorlar, adeta ipe un mu seriyorlar? Deniz Bey'in bu soruma verdiği yanıt şu:

'Olur mu öyle şey. Rica ederim. Gayet tabii ki, üç maddeyi ayıralım, gerisini Meclis'ten geçirelim çizgisindeyim. Bugün de aynı noktadayım. Diğer maddelerde 367'yi geçeriz, doğrudan kabul edilir. Üçü referanduma gider. Üç madde hariç kalan hepsini bir paket yapalım, hatta eklemeler bile olabilir. Hazır anayasa değişikliği yapılırken diğer ihtiyaçlardan bazı maddeler bile konulabilir. Hiç itirazımız olmaz. Şu anda dese hazırım, hayhay, derhal. Yapalım. Getirsin parlamentoya görsün kaç oy çıkıyor. Tayyip Bey'e diyorum ki 'gel bu işi bitirelim, gel uzlaşalım.' '

Kutlu Doğum heyecanı

Şimdi dönelim, CHP lideri Deniz Baykal'ın Kutlu Doğum Haftası
heyecanına...

Konuşmanın tekrarını Halk TV'den izledim. Gerçekten etkileyiciydi. Baykal'a olayın hikayesini sordum. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, CHP Genel Merkezi'ne giderek bizzat davet etmiş. Baykal şöyle anlattı:

'Ali Bey 'bekliyorum, bu defa gelin n'olur' dedi. Sıradan protokol daveti değildi. İlgimi, anlayışımı biliyor. Ben de Brüksel'de olacağımı söyledim. Sırf bu program için gezimi kısa kestim. İyi ki de katılmışım, çok heyecan yarattı, ben de çok memnunum.'

Bakandan gece yarısı kutlama tebriği

Konuşmanın büyük bölümü irticalen yapılmıştı, arada notlardan yararlanılmıştı. 'Nasıl hazırlandınız, kimden yardım aldınız?' diye sordum.

'Arkadaşlarıma bu konuda bilgili kim varsa yazılarını getirin talimatını verdim. Okudum ama çoğu bilinen şeylerdi. İrticalen konuşmaya karar verdim. Sonra Faruk Bey (Devlet Bakanı Çelik) aradı, 'sabahı bekleyemedim, tebrik için arıyorum' dedi.'

Kutlu Doğum etkinliği önceki akşam yapılmıştı. Anadolu Ajansı'ndan metne baktım, 00.40'ta haber geçilmiş. Demek ki Çelik, Baykal'ı gece yarısında aramış.

'Metinlerimi Başbakan olunca başkaları yazacak'

Baykal devam etti: 'Bakan Hayati Yazıcı da 'konuşma metninizi kim hazırlıyor?' diye sordu, güldüm, 'konuşma metinlerimi Başbakan olunca hazırlayacaklar, şimdilik kendim yazıyorum' karşılığını verdim.'

Acaba Diyanet İşleri Başkanı nasıl karşılamış?

Aldığım haberlere göre çok memnun kalmış. Konuşmadan sonra Baykal 'Hocam bir hata yapmadık değil mi?' diye sorunca, 'olur mu, çok başarılıydı' yanıtını vermiş.

Deniz Bey'in Kutlu Doğum Haftası'na katılan tek lider olması önemli, konuşması da çok başarılı...

Üzerinde uzun uzun durmayı hak ediyor, bunu yapacağız. Haberimizde detayını okuyabilirsiniz. Baykal, yıllar sonra kişiliğini, görüş ve inançlarını da siyasal duruşuna eklemeye başlamış görünüyor. İyi de yapıyor.

 



Bu haber 491 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,753 µs