iyibilgi röportaj" /> iyibilgi röportaj"/>

En Sıcak Konular

Tehlikeli oyun: Ermenistan karşılığında İran!

13 Nisan 2010 12:00 tsi
Tehlikeli oyun: Ermenistan karşılığında İran! Başbakan Erdoğan'ın katıldığı Washington'daki uluslararası zirve, Türk dış politikasının seyri açısından çok önemli gelişmelere gebe. Birileri Türkiye'ye hesap kesmeye kalkabilir! iyibilgi röportaj

Yenişafak Gazetesi köşe yazarı İbrahim Karagül, iyibilgi'nin sorularını yanıtladı.

Başbakan Erdoğan'ın katıldığı Washington'daki Nükleer Güvenlik Zirvesi 2010, Türkiye dış politikasında önemli gelişmelere yol açabilir. Masadaki konular arasında en mesele Ermenistan-Türkiye ilişkileri gibi dursa da, İran ile Türkiye arasındaki yakınlaşma, esas üzerinde durulacak konu gibi gözüküyor. En son iyibilgi'nin Washington'daki kaynaklarından aldığı duyumlara göre, ABD Başkanı Obama, İran konusunda şahinler tarafından çevrelenmiş durumda (Erdoğan neden Washington'da?).  Başkan Obama'nın bu konuda eli kolu bağlanıyorsa, Washington'daki nükleer zirveden çıkacak sonuçların Türkiye'ye yansımaları, gerek İran, gerekse Ermenistan meselesi açısından nasıl olacak?

Genel yaklaşımlarım şöyle: Obama, başa geldikten sonra ilk olarak dikkatini, Afganistan-Pakistan üzerine yoğunlaştırmıştı. Son zamanlarda özellikle İran konusunda öne geçmeye başladı. Ve iran konusunda baskı altında olduğunu hissediyorum. İran'ın nükleer silahları ile ilgili çok olumlu görüşlere sahip olmadığını, karşıt olduğunu biliyoruz, ki yer yer bunlara dair açıklamalarını gördük. Ama Erdoğan'ın ABD ziyaretinde iki ülke için en önemli konular, Türkiye için Ermenistan, ABD için İran. ABD'nin önceliği İran. İran'a ağırlaştırılmış bir ambargo söz konusu. Dünyada kimse bu ambargoların başarılı olacağına inanmıyor. Ama ABD ve batılı ülkeler, İran'ın para transferleri dahil her şeyini biterecek bir ambargoya hazırlık yapıyorlar. Önümüzdeki haftalar bu çok daha sık ve somutlaşarak önümüze gelecek. Burada Türkiye'yi ikna etmek önemli bir durum. Rusya ve Çin üzerine baskılar kuruluyor ama bu iki ülke ambargonun başarısız olacağını, sert ambargo istemediklerini, daha yumaşak bir ambargoya tolerans gösterebileceklerini ima ediyorlar. Ama Türkiye ile İran arasındaki ekonomik ilişkiler gittikçe güç kazanıyor. Daha da kazanacak gibi. İki ülke arasındaki ticaret haciminin 30 milyar dolar ve daha yukarısına çıkarılmasın öngörülüyor. Buna yönelik bir süreç var. Türkiye, İran'ın enerji sahaları üzerindeki yatırımlarını genişletmeyi planlıyor. Tam ambargo konuşulurken, iki ülke arasında bir ortaklığın ve dayanışmanın sergilenmesi dikkat çekici.

Türkiye'nin tavrı net. Ambargoya ve askeri müdahaleye karşı olduğu açıkça dile getirildi. Türkiye'yi ikna etmek bu anlamda çok önemli bir amaç haline gelmiştir, ABD için. Burada benim endişem, Ermenistan meselesi ile ilgili gelişmelerin, İran konusunda Türkiye'ye karşı bir kart olarak kullanılması ihtimali! Her ne kadar Türkiye bunun mümkün olamayacağını söylese de, bu ihtimal her zaman vardır. Bu yüzden Başbakan Erdoğan'ın Washington'daki görüşmeleri ve ziyaretleri çok önemlidir.

Peki bu Türkiye için Ermenistan kartı, İran konusunda dış güçler tarafından nasıl kullanılabilir?

24 Nisan'da ABD'den gelecek açıklama ve Türkiye-Ermenistan arasında protokle verilen önem vs. Türkiye'yi ciddi anlamda sıkıştıran bir mesele. Bu konuda Türkiye'yi rahatlatacak birtakım adımlar atılabilir. Karşılığında İran'a ambargo konusunda, Türkiye'den taviz vermesi istenebilir. Ama Türkiye'nin yaklaşımı bu tavizi vermeyeceği şeklinde. Başbakan'ın en son açıklamaları bu konuda çok net ifadeler içeriyor. Ortadoğu'nun tamamının nükleer silahlardan arındırılmasını istiyoruz, dedi. Eğer İran'ın nükleer silahları olmayacaksa, İsrail'in de sahip olmaması gerekir, uluslararası kamuoyu, İsrail'in nükleer varlığını denetime açılması konusunda girişimde bulunması gerekir şeklinde net ifadelerle açıklamalarda bulundu, Başbakan Erdoğan.

İsrail, Başbakan Erdoğan'ın bu açıklamalarından dolayı kendisini uluslararası arenada sıkıştırılmış hissederse, Türkiye'yi hedef alarak, karşı hamlelerde bulunabilir mi?

Türkiye ile İsrail arasındaki gerilimler bitmeyecektir. Bu gerilimlerin sebebi sadece bu açıklamalar değil. Türkiye'nin Ortadoğu ve yakın çevresiyle yapıp ettikleri, projelendirdikleri ve geleceğe yönelik inşaalara giriştiğini biliyoruz. Belki 5-10 yıl içersinde bölgesel pazarlara, ulusüstü ortaklıklara dönüşebilecek bir takım şeylerin alt yapısı hazırlanıyor. Bu yöneliş İsrail'in alanını daraltıyor, onu yalnızlaştırıyor. Geleneksel politikalarına devam ettiği sürece, İsrail bu alanın dışına kalacak demektir. Bu da Türkiye ile İsrail ilişkilerini geriyor, germeye devam edecektir. Daha önce de uyarıda bulunmuştuk: Münferit olayların üzerinde durmayın, bunlar krizin sebebi değil, sonuçları. İki ülke arasındaki açı oldukça genişliyor, genişlemeye devam edecek.

Türkiye'nin çıkışı, İsrail'in elini hayli zorlayacağa benziyor.

Çok zarar verecek. İsrail Ordu Radyosu geçtiğimiz hafta İsrail Başbakanı Netanyahu'ya çağrıda bulundu, o zirveye katılma diye. Çünkü Başbakan Erdoğan'ın açıklamasına göre 47 ülke ortak bir teklif hazırlıyor, İsrail'in silahlarının denetime açılması konusunda. Bu İsrail'in en hassas olduğu konu. Şimdiye kadar hiçbir uluslarası platformda bu kadar açık bir şekilde İsrail'in nükleer silahları tartışmaya açılmamıştı.

İsrail uzun vaadede, bu gelişmelerden ne kadar etkilenecek sizce?

İsrail'in bunu önlemesi zor değil. Zaten ilgili uluslararası kurumlar, yukarıda bahsi geçen teklifi kabul etmeyerek İsrail'i koruyacaklardır. İsrail'in hiçbir uluslararası yükümlülüğü yok, kendisini sınırlayan hiçbir sözleşmede imzası yok. İsrail'e varmadan, ABD ve yakın çevresi bu girişimi engelleyecektir.

İsrail, Türkiye'yi bu girişiminden dolayı sorumlu tutarak, "bir hesaplaşma" çabasına girer mi?

Türkiye'ye bir şeyleri ödetme konusunda şartların biraz değiştiği kanaatindeyim. İsrail açısından da, başka ülkeler açısından da...Türkiye ile İsrail arasındaki her krizin bedeli ne olur, diye düşünülürdü daha önce. Ama artık Türkiye'ye bedel ödetme konusunda, dünyanın bir çok ülkesi eski imkanlarına sahip değil. Bu anlamda Türkiye'nin tavrı, her ne kadar hukuki anlamda net sonuçlara ulaşamıyor gibi görünse de, uluslararası kamuoyunda ciddi etkileri oluyor. Geçtiğimiz aylarda, ABD ve Avrupa'da İsrail'in nükleer silahları tartışmaya açılmıştı. Ve bunu somutlaştıran Türkiye'nin girişimleri. Bu bakımdan İsrail'in Türkiye karşı yaptırım gücünün eskisi gibi olmadığı kanaatindeyim.

www.iyibilgi.com röportaj



Bu haber 6,544 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,561 µs