'Bu ülkede yaşamak bana haram olsun!'

11 Nisan 2010 18:18 tsi
DSP Genel Başkanı Masum Türker, kendisinin AKP’ye destekçiymiş gibi gösterilmeye çalışıldığını belirterek, 'Eğer bir gün, rejimle ilgili hesabı olan, ülkemizin geleceğini karartmaya yönelik adım atan AKP ile işbirliğim olursa, bu ülkede yaşamak ban

Türker, DSP Ankara İl Kongresi’nde konuştu. Türker, “Aydınlığa çıkan yol, Demokratik Sol”, “DSP egemenden değil, emekçiden yanadır”, “Huzur ve barış için tek seçenek DSP”, “İşsizliği bitireceğiz, emekliyi güldüreceğiz” pankartlarının asılı olduğu salona, “Başbakan Türker” sloganları ve alkışlar eşliğinde girdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kongre’nin Başkanlık Divanı oluşturuldu. Uluç Gürkan’ın Divan Başkanı olduğu Kongre’de partililer emek ve ekmeğin işlendiği sahne oyununu izlediler, sanatçı İhsan Eş’in konserini dinlediler. 

DSP Genel Başkanı Masum Türker, kongredeki coşkudan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek sözlerine başladı ve “Sizin bu coşkunuz, önümüzdeki günlerde, 2002’de bizi gündemden çıkartmak isteyenlerden rövanş alıp, herkese ‘Yeniden DSP’ dedirtecektir” dedi. 2002 yılında ABD’nin Irak’ı işgaline geçit vermeyen DSP’nin, Bülent Ecevit’in dik duruşundan kurtulmak isteyenler yüzünden iktidardan uzaklaştırıldığını anlatan Türker, “Demokratik Sol’u yeniden iktidara taşıyacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın” diye konuştu.

HALKI YOKSULLAŞTIRDILAR

Türker, herkesin kamuoyu oluşturmak amacıyla araştırmalar yaptırdığını ancak DSP’nin, ülkenin gerçek sorunlarıyla ilgili araştırmalara yöneldiğini bildirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşsizlikle ilgili araştırma yaptırttık. Türkiye’de çalışan nüfusun yüzde 26’sının işsiz olduğunu, işsizlerin de dörtte birinin üniversite mezunu olduğunu belirledik. Ayrıca TÜİK’in yüzde 13 olarak gösterdiği işsizliğin de yüzde 18 olduğunu ortaya çıkardık. Halkın gündemini ikinci plana itmeye çalışanlar, halkı yoksullaştırdılar. Şimdi de yoksullarla ilgili araştırma yaptırıyoruz. Bu sorunu nasıl çözeceğimize ilişkin çalışmalar yapıyoruz. Çünkü işsizliği de yoksulluğu da çözecek olan tek parti DSP’dir.”

TOPRAK REFORMU GEREKLİ

AKP iktidarında ekonominin bozulduğunu, terörün yeniden hortladığını anlatan Türker, ülke sorunlarına çözüm için DSP’nin yeni yaklaşımlar içeren çalışmalar yaptığını söyledi. Türker, Doğu ve Güneydoğu’da terör sorununun çözümü için ekonomik özgürlük, insanların kendini ifade özgürlüğü ve mülkiyet özgürlüğü kazanması gerektiğini ifade etti ve şöyle konuştu:

“Biz Doğu ve Güneydoğu’da, hatta o yörelere benzeyen Anadolu’nun göbeğinde, Afyon’da Kütahya’da Yozgat‘ta, eğer insanları toprak sahibi yapmazsak, eğer Hazine’nin egemenler tarafından bedava kullanılan arazilerini alıp vatandaşa dağıtıp toprak reformu yapmazsak, insanların mülkiyet özgürlüğünü gerçekleştirmezsek, insanların birlikte olmasını engelleyen konuların biteceği yok. Güneydoğu’da temizlenen mayınlı araziler başkalarına peşkeş çekilecek yerde, yöre halkına ‘satılamaz’ kaydıyla verilmeliydi. Biz bu konuda önerimizi hazırladık. Bu önerinin adı Toprak Reformu’dur. Ancak bunu dikkate almadılar. DSP iktidara geldiğinde toprak reformunu gerçekleştirecektir.”

SEÇİM BARAJI KALDIRILSIN

Türker, ifade özgürlüğünün önündeki en önemli engellerden birinin de ‘seçim barajı’ olduğunu ve DSP’nin ‘seçim barajı kaldırılsın’ önerisinde bulunduğunu anımsattı. Bu yaklaşımı bazı kesimlerin eleştirdiğini kaydeden Türker, “Terörü sona erdirmek istiyorsak, geri kalmış yörelerin refah düzeyini yükseltmek istiyorsak, örgütlenme ve ifade özgürlüğünü baskılayan seçim barajının muhakkak gözden geçirilmesi gerekir. Herkesin ifade ve örgütlenme özgürlüğünü kullanabilmesi için baraj düşürülmeli, mümkünse tamamen kaldırılmalı” diye konuştu.

İLKELERDEN TAVİZ YOK

Anayasa değişikliğiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Türker, tam demokrasi için, bütün partilerin uzlaşma içinde olması gerektiğini ifade etti. Türker, DSP’nin ülke geleceğini ilgilendiren Anayasa değişikliği konusuna duyarsız kalamayacağını ama bunun ‘koşulsuz işbirliği ya da ilkelerden taviz verme’ anlamına gelmediğini söyledi. 

DSP’nin hazırladığı Anayasa değişikliği çalışmasını tüm siyasi partilere götürdüğünü, bunun iktidarla işbirliği yapmak anlamı taşımadığını vurgulayan Türker, “Eğer benim bir gün, rejimle hesabı olan, ülkenin geleceğini karartan AKP ile işbirliğim olursa, bu ülkede yaşamak bana haram olsun” dedi.

Türker, DSP’nin Anayasa değişikliğinde olmazsa olmaz şartının, seçim barajının düşürülmesi olduğunu da vurguladı ve “Baraj düşmediği sürece, değişiklik diyalog içinde hazırlanmadığı sürece AKP bizden destek alamaz. Barajı düşürseler bile, uzlaşmadığımız hiçbir maddeye destek olmayacağız. Bunu kaç kere açık açık söyledim. DSP’nin AKP’ye payanda olacağını düşünenler, önce kendi akıllarına baksınlar.” eleştirisinde bulundu.

DSP’nin, 29 Ocak 2010’da Anayasa değişikliğini kimse konuşmazken, bu konuda yaptığı çalışmaları kamuoyuyla paylaştığını anımsatan Türker, Anayasa değişikliğinden önce gerçekleştirilmesi gereken Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası değişikliklerini içeren tekliflerin de Meclis Başkanlığı’na iletildiğini, Anayasa değişikliği konusunda da iki panel düzenlediğini anlattı.

AKP ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEN VAZGEÇERSE ŞAŞIRMAYIN 

Türker, AKP’nin barajı düşürmedikçe, DSP’nin istediği değişiklikleri gerçekleştirmedikçe Anayasa değişikliği için DSP’den destek alamayacağını vurguladı ve “AKP, BDP ile baş başa kalacak ve inanın 330 oyu bile tutturamayacak. Biz Anayasa değişikliği tuzağına düşmeyiz. Ama tam demokrasi için de susmayız. Bizden bunu kimse beklemesin” dedi.

AKP’nin hazırladığı Anayasa değişiklik teklifindeki Anayasa Mahkemesi ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısına ilişkin maddeleri, mevcut haliyle kabul etmenin mümkün olmadığını dile getiren Türker, “Yarın öbür gün AKP ‘Anayasa değişikliğinden vazgeçtim’ derse şaşırmayın” uyarısında bulundu.

Türker, AKP’nin Anayasa değişiklik teklifinde, memurlara sendika sözünü kaldırdığını ve sendikanın anayasal hak olmaktan çıkarıldığını da bildirdi ve “Hem memura sendika hakkını kaldırıyorlar, yerine toplu sözleşmeyi koyuyorlar hem de 10. Maddeyi değiştiren birinci maddeyle, laikliği tekrar tartışma konusu haline getiriyorlar” dedi. 

BAŞKA ŞAPKA ALTINDA SEÇİM YOK

“Demokratik Solcular’a güveniyorum. Benim Demokratik Solcular’dan başka güveneceğim kimsem yok” diyen Türker, kendisinin sadece partililerden icazet aldığını bildirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

DSP bir örgüt ve kadro partisi olacaktır. Ben DSP’yi asla başka bir partinin şapkası altında seçime sokmayacağım. Ben bu partinin Başbakan adayıyım. Sizlere asla müzmin muhalefet liderliği önermiyorum, iktidar öneriyorum iktidar…”

“Türker Başbakan” sloganlarıyla sözleri kesilen DSP lideri, “DSP’nin birinci hedefi Atatürkçülük’tür. Atatürk’ün partisi DSP’dir. DSP önümüzdeki seçimlerde en büyük parti olacağını gösterecektir. Biz halkçıyız, devrimciyiz, dayanışmacıyız, ulusalcıyız” diyerek sözlerini tamamladı. 

Kongreye, DSP Genel Sekreteri ve Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, DSP Genel Saymanı Mecit Şekercioğlu, DSP Örgüt Kurulu Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Tufan Bural, DSP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Macit, DSP Genel Başkan Yardımcısı Serdar Savaş, Genel Sekreter Yardımcıları Peray Atahan, Soydal Sılay, Merkez Danışma Kurulu Üyeleri Hikmet Sami Türk, Uluç Gürkan, Erol Tuncer ve Parti Meclisi Üyeleri de katıldı.

Bu haber 1,000 defa okundu.