En Sıcak Konular

Mücadele, karanlığın sinir uçlarına dayandı

6 Nisan 2010 14:16 tsi
Mücadele, karanlığın sinir uçlarına dayandı Son bir kaç haftadır yargı ile hükümet arasında yaşanan gerilime, şimdi bir de yargının kendi içinde girdiği hesaplaşma damgasını vurdu. Peki bu Türkiye'nin karanlıktan çıkma mücadelesine nasıl etki edecek? Umudumuzu kaybetme lüksümüz var mı? Yoksa tam t

Taraf gazetesi köşe yazarı, gazeteci Alper Görmüş ile yapılan röportaj

Dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Balyoz soruşturmasını yürüten savcıları görevden aldı. Medyada çıkan en taze yorumlara göre, son günlerde yargı ile yürütme arasında gözlemlenen gerginliğe şimdi de yargının kendi içindeki hesaplaşma damgasını vuruyormuş. Siz geldiğimiz bu noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tiyatro oynamanın alemi yok. Benim kişisel ve vicdani kanaatim ile bilgilerim ve sezgilerim dahilinde vardığım sonuç şu: Türkiye bir gün karanlık geçmişiyle hesaplaşacaktı. Şimdi o süreç başladı. Ama bunun kolay olmayacağı da açıktı. Bu karanlık geçmişle hesaplaşma sinir uçlarına yürüdükçe direncin sertleşeceği de açıktı. Ve bu direncin doğrudan doğruya devlet içinden geleceği çok açıktı. Çünkü mesele doğrudan doğruya oradan kaynaklanmaktadır. E dolayısıyla bu bir dirençtir. Ben bu tiyatroya katılmak istemiyorum.

Bu süreci neden tiyatroya benzetiyorsunuz?

"Başsavcının görevden almaya hakkı var/yok" şeklindeki tartışmanın çok anlamlı olduğunu düşünmüyorum. Tamamen kişisel bir pozisyondan konuşuyorum. Bir hukuki anlamının, öneminin olduğunu düşünmüyorum. Bu bir siyasi mücadeledir. Avrupa'da benzerlerini gördük. Oralarda bu işleri yürüten hukukçu geldi konuştu burada. Bu tür kanlı, karanlık geçmişten kurtulma mücadelelerinde, en yüksek direncin yargıdan geldiğini söyledi. Biliyoruz bunun böyle olduğunu. Bu çerçeveden ben bu direnci görüyorum.

Sizce bu görüntü, Ergenekon ve diğer büyük soruşturmaları takip eden ve sonuçtan umutlu olan insanlarda, sürece olan inançlarında bir sarsılmaya yol açar mı?

Şunu hepimizi biliyoruz: Siyasi kutuplaşma olağanüstü boyutlarda. Kutuplaşmanın bu derece keskinleştiği koşullarda, insanlar var olduğu kutba göre pozisyon alıyor ve çok değiştirmiyor. Böyle bakarsak, bunu Türkiye'nin karanlık geçmişinden kurtulma mücadelesi olarak gören insanlar açısından bir umutsuzluğa yol açmaz. Bence tam tersine, gerçekten de burada nasıl bir direnç olduğunu, bunun kolay bir süreç olamayacağının anlaşılmasına yol açar. İyimser bir yaklaşım ama sezgilerim ve kanaatim bu yönde. Türkiye'nin bir kesiminde, bu sürecin kolay olmasa da haklı bir mücadele olduğunu ve direncin keskinliği ile büyüklüğünün de Türkiye'nin karanlık geçmişinin ne kadar koyu olduğunu dair kanaat oluşturacağını düşünüyorum. Öbür kesimi ise bütün bu işlerin bir komplo olduğunu düşünüyor. Ne çıksa ikna edici olmuyor hiçbir şekilde. Onlar da bu direnci tabii ki alkışlıyor. Bu işin tamamen bitirilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Ergenekon, balyoz vs. hiçbir şey ortada kalmasın, her şey buharlaşsın, bitsin...Onları rahatlatacak olan o. Yargıda yaşanılan çatışmayı da onlar böyle yorumlayacak.

Bence "Ne bu ya!" duygusu yaratacak şeyler, bu yaşananlar. Başbakan Erdoğan dün benzer bir şey söyledi. Onun pozisyonundan bu lafları sarf etmekte ne kadar doğru, tartışmalı ama dediği şey şuydu: Bu yaşananlar da yargıda yapılmak istenen reformun ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Bence de doğru bir yaklaşım. Benim kanaatim de o. Varolan yapının esaslı bir kanun devleti oluşturduğunu, o kanun devletinin de bu tür yapılanmalar üzerinde yükseldiğini anlıyoruz. Hukuk nosyonu olmayan, adaletin toplum için bir kurum olduğunu düşünmeyen, tersinden, bireyin devlete karşı haklarını savunmak yerine, devletin tarafından yaklaşıp, bireylere "uslu uslu oturun" diyen bir kurumun zihniyetinin olduğunu zaten ne zamandır biliyorduk, bunlarla bence iyice ortaya çıktı. Bu hukuk anlayışı ile, toplumdan değil, devletten yana olan bir kanun bürokrasisi ile bu ülkenin daha fazla gidemeyeceği ortaya çıkıyor, diye düşünüyorum. Birçok insanda uzun vadede bu yönde kanaat oluşmasına yardımcı olacağını düşünüyorum.

www.iyibilgi.com röportaj



Bu haber 4,625 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,542 µs