iki neden | " /> iki neden | "/>

En Sıcak Konular

Merkel'i korkutan iki neden

30 Mart 2010 08:49 tsi
Merkel'i korkutan iki neden Merkel'in Türkiye korkusu iki temel nedenden kaynaklanıyor... Erhan Başyurt yazdı...

Erhan Başyurt / Bugün

Şansölye Merkel Türkler'e "imtiyaz" versin!

Türkiye'nin Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerine başlamasında Almanya'nın azımsanmayacak bir rolü oldu.

1999'da iktidarda bulunan Sosyal Demokrat Şansölye Schröder Türkiye'nin üyeliğini destekliyordu.

Ancak bu durum Hristiyan Demokrat Angela Merkel'in iktidara gelmesiyle değişti.

Merkel, Türkiye'nin tam üyeliğine karşı çıkıyor.

"İmtiyazlı ortaklık" dediği içi boş bir teklifte ısrar ediyor.

Türkiye, AB ile gümrük birliğine sahip ve zaten imtiyazlı ortak konumunda.

Merkel'in Türkiye korkusu iki temel nedenden kaynaklanıyor.

Birincisi, Almanya ve Fransa merkezli AB, Türkiye'nin üyeliğiyle ağırlık merkezini kaybedecek.

Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi'ndeki temsil hakkı, Almanya kadar ya da en yüksek ikinci ülke olacak.

İkincisi, dini ve kültürel farklılıklar...

Aslında AB bir ortak değerler topluluğu. Dilleri ayrı. Mezhepleri farklı.

Hiç kimse Yunanistan ve Finlandiya'nın, Litvanya ile İspanya'nın aynı kültürü yaşadıklarını söyleyemez.

Ama yine de bir "Hristiyanlık" genel paydası var. Türkiye'yi bu nedenle istemiyorlar.

Ancak bu ikinci korku, İslamafobia (İslam düşmanlığı) ve ırkçılık risklerini de beraberinde getiriyor.

Almanya'nın bu konuda sicilinin temiz olmadığı da herkesin malumu.

3 milyona yakın Türk'ün yaşadığı ve yarım milyonu aşkın Türk asıllı Alman vatandaşa sahip bir ülke için inanılmaz çelişki.

Türkiye'deki değişik azınlık grupların hakları için bastıran Almanya'nın, kendi ülkesindeki Türkler'in hakları söz konusu olunca bu şekilde kaçak güreşmesi son derece düşündürücü.

Almanya'nın resmen azınlık olarak tanıdığı grupların nüfusları 60 bini geçmiyor.

Bu şekilde dört grup var.

Üçü dil ve köken farklılığı üzerine kurgulu.

Biri de Museviler. Yani dini farklılık ile tanımlanıyor.

82 milyon nüfuslu Almanya, buna karşılık Müslümanlar'ı azınlık olarak kabul etmiyor.

Dili, dini, etnik kökeni farklı yarım milyon Türk vatandaşına azınlık hakları vermiyor.

Almanya'nın temel hedefi "entegrasyon" perdesi arkasında "asimilasyon" olarak görünüyor.

Başbakan Erdoğan'ın "Almanya'da Türk Lisesi açılsın" teklifi bu nedenle sinir uçlarına dokunuyor.

Beklenmeyecek kadar sert tepki veriyorlar.

Birkaç yıl önce Berlin'de, Almanya'daki resmi azınlıkların ele alındığı bir toplantıyı takip ettim.

Alman yetkiliye Türk asıllı vatandaşların neden azınlık kapsamında kabul görmediklerini sorduğumda şu garip cevabı vermişti:

"Birkaç nesil burada yaşamaları gerekiyor."

Azınlık tanımı içerisinde böyle bir kriter yok.

Aslında murat edilen, birkaç nesil sonra bu Türkler'in "Almanlaşması", kültürel ve dini farklılıklarından uzaklaşmaları...

Almanya net şekilde çok-kültürlü bir toplum değil.

Müslümanlar'la birlikte yaşamayı da yeni öğreniyorlar.

Ağırlıklı olarak Türkler'den oluşan Müslümanlar'ın bu ülkeye göçleri İkinci Dünya Savaşı sonrasında başlıyor.

Çoğunluğu işçi olarak geldiği için tepeden bakıyorlar.

Müslümanlık'la temasları işgal ettikleri bölgelerden ibaret...

Günümüz Almanya'sının neredeyse yüzde 5'i Müslüman ve 2050'ye kadar bu oran çok daha fazla farklılaşacak.

Şansölye Merkel istese de istemese de hayal ettikleri Almanya ve Avrupa ile gerçekler farklı.

AB adayı ülkelere her türlü azınlık hakkı dayatması yapan Almanya, kendisi bu baskıdan kaçamaz.

Merkel dün Ankara'da aklıselim bir açıklama yaptı.

Almanca öğrenilmesi şartıyla Türk liselerine karşı olmadıklarını açıkladı.

Başbakan Erdoğan'ın teklifi ve tepkileri yapılan yanlışın görülmesini sağladı.

Türkiye, Alman Üniversitesi'ne bile izin verirken, Almanya'nın Türk liselerine izin vermemesi çifte standartla bile açıklanamaz.

Türkiye ile "imtiyazlı ortaklık" teklifi kabul görmeyen Merkel, Almanya'daki Türkler'e "imtiyaz" versin.

Almanya'nın da Türkler'in de buna ihtiyacı var...




Bu haber 666 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,771 µs