En Sıcak Konular

Bağış: Bizim için önemli olan fasıl açmak değil, zihinleri açmak

28 Mart 2010 14:12 tsi
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin AB sürecinin kolay bir süreç olmadığını belirterek, ''Bazen umutlanıyoruz, ne kadar sürmüş diye bakınca, insanın keyfi kaçıyor'' dedi.

Bakan Bağış, çeşitli üniversitelerin uluslararası ilişkiler bölümlerinde okuyan öğrencilerle İzmir Ticaret Odası'nda bir araya geldi. Öğrencilere AB sürecini anlatan ve sorularını cevaplandıran Bağış, İzmir'de bulunmaktan mutlu olduğunu, Başmüzakereci seçildikten sonra İzmir'e 5. gelişi olduğunu bildirerek, Avrupa'ya en yakın illerin, Türkiye'nin Avrupa kimliğinin en önemli ispatı olduğunu, bununla moral bulduğunu söyledi.

Türkiye'nin AB sürecinin kolay bir süreç olmadığına işaret eden Egemen Bağış, ''Bazen umutlanıyoruz. Ne kadar sürmüş diye bakınca, insanın keyfi kaçıyor'' diye konuştu.

Adnan Menderes'in 1959 yılında AB için ilk üyelik başvuruyu yaptığını, 45 yıl boyunca Türkiye'nin müzakerelere başlamak için tarih bile alamadığını dile getiren Bağış, burada tek suçun Türkiye'ye çifte standart uygulayan Avrupa'da olmadığını, hedef saptıranların, reformları yapmayanların, değişiklik yapma konusunda temkinli davrananların, zamanı öteleyenlerin, hepsinin burada mesuliyeti bulunduğunu ifade etti.

Geçmişin sorgulanmasından ziyade, geleceğe yönelik hazırlık yapılması gerektiğini anlatan Bağış, şunları söyledi:

''17 Aralık 2004 zirvesinde, Türkiye, Başbakanının masaya vurmasıyla tarih aldı. Bizi 45 yıldır yapılmayanı yaptıran asıl sebep reformlara ağırlık vermemiz. TBMM'de iktidar ve muhalefet el ele verdi, Türkiye'ye yakışır paketleri hayata geçirdi. İnsan hakları standartları AB'ye uyumlu hale geldikçe, serbest pazar ekonomisinin güçlenmesine yönelik adımlar atıldıkça, Türkiye, AB'yi tarih vermeye mecbur bıraktı. Çok ciddi emek vardır, alın teri vardır.

AB 35 değişik fasılda taramaları bitirdi, 12 tanesini açtı, yeni fasıllar açmak için ciddi çaba içindeyiz. Bizim için önemli olan AB'de fasıl açmak değil, önemli olan zihinleri açmak. AB içinde Türkiye'ye karşı şüphe duyan, korkan bireyler var. Ülkemizde de AB'den şüphe duyan, korkan insanlar var. Kimileri 'AB Hristiyan Kulübü, bizi böler mi, gücümüzü kaybetmemize vesile olur mu, ekonomimize zarar verir mi?' diyor. AB içinde de Türkiye gibi genç ve dinamik bir ülkenin AB'nin önüne geçeceği endişesi var. AB Parlamentosunda daha fazla karar yetkileri olacak, bütçeden fazla payı olacağından endişe eden kesimler var. Onun için işimiz kolay değil. Hem Türkiye'de vatandaşları ikna etmemiz lazım, faydalı olacağını, demokrasi, insan haklarının genişlediğini, bölünüp parçalanmadan kuvvetli hale gelmemiz gerektiğini, Türkiye'nin yük olmaya değil, yük almaya geldiğini, AB'nin Türkiye'ye ihtiyaç duyduğunu anlatmamız lazım.''

-AVRUPA VE EKONOMİK KRİZ-

Avrupa'nın en önemli mesellerinden birinin ekonomik kriz olduğunun altını çizen bakan Bağış, Estonya'da yapılan son yatırımdan bahsederek, ''Türk ekonomisinin gücü sizi aldatmasın, dünyanın birçok ülkesinden daha iyi noktadayız'' diye konuştu. AB'ye son katılan ülkelerin hiç birinin Türkiye kadar zengin olmadığını belirterek, Çek Cumhuriyeti'nin bile hane başına düşen gelire bakıldığında Türkiye'den geri olduğunu ifade etti. Dünya nüfusunun yüzde 1'inin 13 yaşında olduğunu, bu oranın Türkiye'de yüzde 16 olduğunu anlatan bakan Bağış, Çin ve Hindistan'dan sonra en büyük ekonominin Türkiye'de olduğunu, Türkiye'nin perspektiflerinin çok açık olduğunu söyledi.

''Türkiye'yi AB üyesi olduğunda yönetecek sizlersiniz'' diyen Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, şöyle devam etti:

''Sizlerin yöneteceği Türkiye'nin önü çok açıktır. Yeter ki Türkiye'de biz birbirimizle uğraşmayı bırakalım. Ne zaman bu millet birbirinin giydiğiyle, yediğiyle uğraşmaya, saç, sakal, inanç, kitap, siyasi fikir ile birbirine düşmeye başlamış, hep gerilemişiz. Ne zaman birbirimize sahip çıkmışız, birbirimizi değiştiremeyeceğimizi kabul etmişiz, inanın başta Fenerbahçeliler istediği kadar uğraşsınlar Galatasaraylıları Fenerbahçeli'ye çeviremiyorlar. Bir Fenerbahçeli, Galatasaraylıyı kendi kulübüne dahil edemiyorsa, birbirimize hoşgörü göstermeliyiz. O zaman Türkiye şaha kalkar. Türkiye'de statüko muhafızları var, 'hiç bir şey değişmesin'. Dünyada değişmeyen tek şey, değişim.

Yıllarca 'Konuşan Türkiye' dendi ama söylenen Türkiye vardı. İlk defa empati kuran Türkiye haline geldik. Alevi vatandaşların derdini anlamaya çalışıyoruz, çalıştaylarla Kürt vatandaşların hassasiyetini öğrenmeye, kadınların sorunlarını algılamaya çalışıyor Türkiye. İlk defa ders kitaplarında Alevilikle ilgili bilgiler yer almaya başladı. Başbakan, Muharrem ayı iftarına gitti, Atatürk'ten beri cemevine ilk giden Cumhurbaşkanı gördü Türkiye. 'Roman vatandaşlara hak ettiği saygıyı göstermeliyiz' diyen Başbakan gördü.. Türkiye bütün sorunlarını çözemedi ama sorunlar teşhis edilmeye başlandı. Teşhis, tedavinin yarısıdır.''

Sorunları teşhis etmeden ve tedavi yoluna gitmeden AB'ye üye olunamayacağına işaret eden Bakan Bağış, 1960'dan beri Türkiye'yi darbe anayasalarının yönettiğini, 51 yıldır sivil iradenin halka sunduğu Anayasa olmadığını kaydetti.

Bütün vatandaşların benimseyeceği bir anayasaya kavuşmadan, Türkiye'nin AB'ye üye olmasının mümkün olmadığını bildiren Bağış, şunları ifade etti:

''Türkiye'de darbe anayasasına mahkum değiliz. Asgari müşterekte anlaşarak Türkiye'yi ileri götürecek değişikliklerde uzlaşmalıyız. Parti olarak çalışma yaptık, her türlü uzlaşmalara, anlaşmalara açık metin. Bunun üzerinde her türlü tartışmaya hazırız, eksiği, fazlası olabilir. Ama muhatabınız sizinle konuşmaya gönüllüyse sağlarsınız. Uzlaşma kültürünü benimsemeden AB üyesi olamayız. AB'nin kendi içinde sorunları yok mu? Kendi aralarındaki savaşların ne kadar kanlı geçtiğine bakarsanız, onların arasında daha derin ayrım olduğunu görürsünüz. Onlar 1949'dan sonra savaşmamak üzere uzlaşma yaptılarsa, biz de uzlaşmayı yapmalıyız.''

aa



Bu haber 637 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,756 µs