En Sıcak Konular

Beyin de kol kası gibi çalıştıkça gelişiyor

21 Mart 2010 14:18 tsi
Beyin de kol kası gibi çalıştıkça gelişiyor  
Bilim insanları bir alan üzerinde sürekli çalışınca beyinde ilgili bölgenin gelişmeye devam ettiğini ortaya koydu. Tıpkı bir sporcunun egzersiz yaparak güçlenmesi gibi. İşte bu konuda çok önemli bir araştırmaya imza atan Doç. Dr. Kubilay Aydın’ın be

TÜBİTAK Sağlık Bilimleri Teşvik ödülünün geçen yılki sahibi Doç. Dr. Kubilay Aydın’dı. Aydın, sırlarla dolu ve karmaşık bir organ olan beyinle ilgili çalışmalar yapan bir akademisyen. Uzmanlık eğitimi radyoloji olan Aydın, sinir sistemi hastalıklarının teşhis ve tedavisiyle ilgilenen nöroradyoloji bilimini kendisine çalışma alanı olarak seçmiş. 2002’de ileri beyin görüntüleme metotları, beyin damar hastalıklarının anjiyografi ile teşhis ve tedavisi konularında Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde akademik çalışmalarda bulunan Aydın, halen İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroradyoloji Bilim Dalı’nda görev yapıyor.

Beynin her dönemde değişik dallardaki bilim insanlarının akademik ilgisini çeken bir organ olduğunu söyleyen Aydın, hızlı teknolojik gelişmelerin daha önce yapılması mümkün olmayan araştırmaları yapılabilir hale getirdiğini de belirtiyor.

BRAILLE ALFABESİ İLHAM VERDİ

“Günümüzde çeşitli görüntüleme teknikleriyle hangi zihinsel işlevin beynin hangi bölgesinde gerçekleştirildiğini araştırmak mümkün” diyen Aydın, beyinle ilgili 30 yıl öncesine göre çok daha fazla bilgiye sahip olduğumuzu anlatıyor: “Örneğin, insan yüzünü tanıma işlevi görme merkezinde değil beynin fusiform girus adı verilen bölgesinde gerçekleşiyor. Bu bölge aynı zamanda araba modellerini birbirinden ayırma gibi zihinsel işlevlerin de gerçekleştirildiği bir bölge. Bu veriye yeni görüntüleme teknikleri sayesinde sahip olduk.”

Beynin kendini değiştirebilme kabiliyetine verilen ad olan nöroplastisite ile de ilgilenen Aydın, beynin belirli zihinsel işlevin gerçekleştiği yeri, zaman içinde ortaya çıkabilecek yeni durumlar karşısında farklı bölgelere taşıyabildiğini söylüyor: “Sağ elini bir kaza sonucunda kaybeden bir insanın sağ el hareketini kontrol eden beyin bölgesi işlevsiz kalmayabiliyor. Kaza öncesi sağ eli kontrol eden beyin bölgesi, kazadan belirli bir zaman sonra kol ve omuz hareketlerinde fonksiyon almaya başlıyor. Böylece beyin kol ve omuzu daha yetenekli organlar haline getirmeye çalışıyor. İlginç bir örnek de görme duyusunu doğuştan veya sonradan kaybetmiş insanlarla ilgili. Bildiğiniz gibi Braille alfabesi, göremeyen insanların parmakları ile dokunarak okumalarını sağlayan bir yöntem. Görme yetisini kaybetmiş kişilerin parmaklarıyla Braille alfabesi okudukları sırada parmaklarını kontrol eden bölgenin değil görme merkezlerinin aktive olduğu görülmüş. Yani beynin görme merkezi işlevsiz kalmıyor.”

MÜZİK DİNLEMEK BİLE EGZERSİZ

Aydın, beynin kendini değiştirdiğini çünkü bu sayede yaşam içinde gerekli olacak yeni yetenekleri geliştirerek başarılı olmanıza yardım etmeye çalıştığını söylüyor: “Bu değişim de kullanıma bağlı olarak gelişiyor. Yani belirli yeteneğinizi geliştirmek için yaptığınız uzun süreli ve yoğun çabalar, beyninizi, sizin o yeteneği kazanmanızı ve daha yetkin olmanızı sağlayacak yönde değiştiriyor. Kısacası, çalışmak gerekiyor.”

Aydın’a bazı bilim insanlarının beynin farklı bölgelerini çalıştırmak için söyledikleri ‘Sürekli aynı elinizle yaptığınız bir hareketi diğer elinizle deneyin’ tavsiyesini soruyoruz. Yanıtı şu oluyor: “Sağ elinizi kullanan bir insasanız ve sol elinizi de kullanabiliyor olmak size hayatta bir avantaj sağlayacaksa, yapın. Ancak size birşey katmayacak yetenekleri kazanmak için gereksiz ve yoğun çaba içine girmeyin. Ama kompleks ve birbirinden çok farklı zihinsel aktivitelerin beyinde ortak bölgelerde gerçekleşebildiğini biliyoruz. Mesela konuşma, müzik algılama ve matematik işlemlerini gerçekleştiren alanlar çakışmalar gösteriyor. Bu nedenle matematik, müzik dinleme gibi entelektüel faaliyetlerin uzun süre yapılması diğer zihinsel fonksiyonların daha hızlı ve doğru gerçekleşmesine yardımcı olabilir. Lise yıllarında matematikten çok da hoşlanmayan ve ‘Ne işime yarayacak ki?’ diye kendi kendine soran bazı gençler, matematik yapmakla geliştirdikleri sinir ağlarının ileriki yaşamlarında daha farklı yeteneklerin icrasında onlara yardım edebileceğini bilmeliler.”

Einstein’dan yola çıkıp matematikçileri incelediler

Gelelim Doç. Dr. Kubilay Aydın’ın beyin gelişiminin durmadığını gösteren ilginç araştırmasına. İşte araştırmaya ilişkin detaylar: “Einstein gibi ünlü matematikçilerin otopsi bulgularında parietal denilen ve matematiksel işlevlerin de gerçekleştirildiği bölgede diğer bireylere göre daha farklı ve kompleks bir anatomik yapının olduğu bildirilmiş. Biz de beyindeki fonksiyon-yapısal değişim ilişkisini daha geniş bir grup üzerinde araştırmayı istedik. Matematikçiler uzun yıllar süren, özel ve odaklanmış bir eğitim alıyorlar. Eğitim sonrası da matematik problemini çözmek veya ekonomik, sosyal olayları açıklayacak matematiksel modeller oluşturabilmek için uzun süreler boyunca özel bir zihinsel aktivede bulunuyorlar. Üniversitelerin matematik bölümlerindeki öğretim üyeleriyle diğer öğretim üyelerinin beyinlerini inceledik. Matematikçilerin beyinlerinin bazı bölgelerinde sinir hücrelerinin yerleştiği korteks tabakasının kontrol grubundaki kişilere göre daha kalın olduğunu gördük. Ayrıca öğretim üyesi olarak daha uzun süre geçiren kişilerde kalınlık artışı daha fazlaydı. Bu bulgu, kullanıma bağlı yapısal bir değişim olduğu bilgisini destekledi.”

Esra Cengiz - Star

 




Bu haber 3,668 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,824 µs