Yarım saatte değişen imzanın sırrı

21 Mart 2010 09:32 tsi
Albay Dursun Çiçek'in altında ıslak imzasının bulunduğu İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın ortaya çıktığı gün Genelkurmay Karargahı'nda olağanüstü bir hareketliliğin yaşandığı iddia edildi...

Gazeteci Mehmet Baransu, İrticayla Mücadele Eylem Planı'yla başlayan müthiş süreci kitaplaştırdı. Eylem Planı’nda ıslak imzası bulunan Albay Dursun Çiçek'in Askeri Savcı'ya yarım saat arayla verdiği iki farklı imzanın belgeleri kitapta yer aldı...

Albay Dursun Çiçek'in altında ıslak imzasının bulunduğu İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın ortaya çıktığı gün Genelkurmay Karargahı'nda olağanüstü bir hareketliliğin yaşandığı ortaya çıktı. Aynı gün yarım saat arayla Askeri Savcılara 2 ifade veren Çiçek'in ikinci ifadesinde imzasını değiştirdiği belirlendi. Üstelik belgeyle ilgili ilk soruşturmayı Genelkurmay Başkanlığı'na vekalet etmekte olan Kara Kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner'in açtırdığı tespit edildi.

Skandalı ortaya çıkaran Taraf Gazetesi muhabiri Mehmet Baransu, İrticayla Mücadele Eylem Planı'yla ilgili yaşananların perde arkasını 'Karargah' adlı kitabında yazdı. Karakutu yayınlarından çıkan kitapta, 12 Haziran'da başlayıp 24 Haziran'da son bulan Askeri Savcılık'ın soruşturmasına ilişkin tüm belgeler yer aldı.

YARIM SAAT ARAYLA...

Kitapta en dikkat çeken ayrıntı Çiçek'in yılan hikâyesine dönen 'imza'sı oldu. Belgenin fotokopisinin 12 Haziran 2009'da Taraf'ta yayınlandığı gün Askeri Savcıya yarım saat arayla verdiği 2 imzasının farklı olduğu belirlendi. Çiçek'in başında bulunduğu 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü'nün bilgisayarlarına el koyma tutanağı 12 Haziran 2009 saat 10.50'de hazırlandı.

Genelkurmay Askeri Savcısı Hakim Albay Yavuz Şentürk ve Yardımcısı Hakim Yüzbaşı İsmail Volkan Şahin'in hazırladığı tutanağa Çiçek, kaos planının altındaki imzasını kullandı. Osya Çiçek, yarım saat sonra Askeri Savcı Şentürk'e verdiği ifadesinde ise imzasını değiştirdiği görüldü.

EMRİ KOŞANER VERMİŞ

Baransu'nun kitabında ilk kez gün yüzüne çıkan bir gerçek de skandal planla ilgili ilk soruşturma talimatının Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ tarafından değil, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Işık Koşaner tarafından verilmesi oldu. Başbuğ'un 8-13 Haziran tarihlerinde yurtdışında olduğu ve ona Koşaner'in vekalet ettiği ortaya çıktı. Koşaner'in Başkan Vekili olarak belgenin Taraf Gazetesi'nde yayınlandığı gün saat 10.30'da soruşturma açılması talimatı verdiği belirlendi.

JANDARMAYA ZİYARET!

Kitapta bir başka ayrıntı da Albay Çiçek'in ıslak imzalı belgenin Jandarma Kriminal'de incelemeye alındığı dönemde yaptığı görüşmeler oldu. Baransu, kitabında Çiçek'in Jandarma'nın "Bu belge Dursun Çiçek tarafından yazılmamış olabilir, durum şüpheli, tam net değil, tartışmalı veya mevcut imkanlarla tespit edilemez" diye bir rapor vermesini umduğu bilgisini de verdi. Çiçek'in "kafaları karıştıracak bir rapor" için Ergenekon tutuklusu Levent Ersöz'e yakınlığı ile bilinen Jandarma Lojistik Komutanı Tümgeneral İhsan Batı ve Ankara Bölge Komutanı Ata Kalkan'la görüştüğü ve onlardan destek sözü aldığı iddia edildi. Ancak Jandarma'nın imza raporu Çiçek'i tam anlamıyla ateşin içine attı.

ASKERİ SAVCIDAN EKSİK SORUŞTURMA

Eylem planıyla ilgili Askeri Savcılık'ın yürüttüğü soruşturmada birçok skandala imza atıldığı kitapta yer alan belgelerle ortaya çıktı. Bilgi Destek Şube'nin yazıcılarından çıkan kayıtları incelendi. Ancak yapılan incelemede 22 Nisan 2009'da önceki kayıtların olmadığı belirlendi. Nisan 2009 tarihli plan için Askeri Savcılık'ın Nisan ayının sadece 8 günü incelenmesi tartışma konusu oldu. Mehmet Baransu, bu durumu kitabında şu şekilde anlatıyor:

"22 Nisan 2009 gününden itibaren yazıcılardan alınan 79 adet çıktı mevcuttu ve bu tarihten önceki çıktılar incelenmemişti. Gerekçe ise ilginçti, yazıcılardan alınan çıktılar 22 Nisan 2009 tarihinden itibaren tutulmaya başlanmıştı. 22 Nisan öncesi yazıcı çıktı kayıtları yoktu. Bu tarihten önceki yazıcı çıktı kayıtlarının neden mevcut olmadığı imha edilip edilmediği gibi sorular Askeri Savcılığın yaptığı tüm soruşturma boyunca hiçbir zaman incelenmediği gibi üzerinde de durulmadı.

Askeri soruşturma dosyasına çıktılarla ilgili kayıtlarda yok notu düşülmekle yetinildi. Genelkurmay'ın yazıcılardan alınan çıktıların akibetini merak edip etmediği meçhuldü. Koşaner'in belgeyle ilgili verdiği ilk emir de zaten belgenin sızdırılma ve yayımlanmasının soruşturması değil miydi?" Baransu'nun kitabındaki bu soru, Orgeneral Işık Koşaner'in belgenin sızdırılmasına ilişkin soruşturma talimatının bile tam olarak yerine getirilmediğini gözler önüne serdi.

star

Bu haber 686 defa okundu.