Kemal Aydın: "İddialar akıl dışı ve abes"

18 Mart 2010 15:20 tsi
İkinci “Ergenekon” davasının tutuklu sanığı Kemal Aydın, “Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) sızabilmek için bir kısım harp okulu öğrencilerine çeşitli şekillerde ulaşarak örgüte kazandırdığı, emniyet, yargı, üniversite, MİT, bakanlıklar gi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu sanık İbrahim Özcan'ın avukatı Yusuf Erikel'in savunmasını tamamlamasının ardından tutuklu sanık Türk Kızılayı Derneği'ndeki müfettişlik görevinden emekli olan Kemal Aydın, kürsüye alındı.

Duruşmada savunmasını yapan Aydın, “Benimle ilgili yaklaşık 90-100 sayfadan oluşan bir istihbarat raporunun analizini yapacağım. Yaklaşık 1000 konuya cevap vereceğim” dedi.

İddianamede hakaretlerin bulunduğunu ileri süren Aydın, “Elbette ki savunmamda tehdit, hakaret dolu ifadeler de olacaktır. Bu ifadelerin hedefinde mahkeme heyeti olmayacaktır. Bana bu kadar hakaret eden iddianameye herhalde teşekkür etmem beklenemez” diye konuştu.

Bir mekan sahibi olmadığını, serveti ve topraklarının bulunmadığını, silahının olmadığını ifade eden Aydın, sigorta emeklisi bir Türk evladı olduğunu söyledi.

TSK, MİT, CIA, MOSSAD, İngiliz istihbarat örgütü, KGB gibi hiçbir kuruluşun mensubu ve yandaşı olmadığını da belirten Aydın, Türk milleti mensubu olduğunu, beşeri taraftaki önderinin Mustafa Kemal Atatürk, ilahi taraftaki liderinin ise Hazreti Muhammed olduğunu anlattı.

Hakkındaki “Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) sızabilmek için bir kısım harp okulu öğrencilerine çeşitli şekillerde ulaşarak örgüte kazandırdığı, emniyet, yargı, üniversite, MİT, bakanlıklar gibi kurumlarda birçok kişi ile irtibatlı olduğu” iddialarına da değinen Aydın, şunları kaydetti:
“Dört kara harp okulu öğrencisiyle TSK'yı, üç buçuk yıl yüzünü bile hiç görmediğim bir polis memuruyla emniyet teşkilatını, beni takip etmekle görevli MİT görevlisiyle MİT'i, bir savcıyla yargı teşkilatını ele geçirdiğim iddia edilmektedir. Hakkımda iki defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Akıl dışı, abes nitelikli saçmalıklar. Hukuk eğitimi almış savcılar böyle saçmalıkların iddianamede yer almaması gerektiğini bilirler. Asla kontrol altına alınmayacak, kullanılmayacak, satın alınmayacak bir kişiyim.”

YETKİSİZLİK KARARI İSTEMİ

“TSK'ya illegal yollardan sızma girişimi” iddiasının Genelkurmay Başkanlığı Ankara'da olduğu için Ankara'yı ilgilendirdiğini, yine “hükümeti yıkmaya teşebbüs” iddiasının da Ankara'yı ilgilendirdiğini ifade eden Aydın, MİT'in de Ankara'da olduğunu dile getirdi.

Aydın, yargılandığı konuların Ankara'daki mahkemeleri ilgilendirdiğini belirterek, bu mahkemenin yetkili olmadığını, kendisi hakkında yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilmesini istedi.

Duruşma, Aydın'ın savunmasını yapmasıyla devam ediyor.

BALBAY VE ÖZKAN'DAN “KAMUOYUNA AÇIK MEKTUP”

Bu arada, tutuklu sanıklar Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan, “kamuoyuna açık mektup” başlığı altında yazılı bir açıklama yaptı.

Daha önce gazetecilere ve siyasi parti yöneticilerine çağrıda bulunduklarını hatırlatan Balbay ve Özkan, gazetecilikleri ve düşüncelerinin yargılandığını, tutuklu yargılamanın düşüncelerine vurulan pranga haline dönüştüğünü ifade ederek, yargılamanın tutuklu sürmesinin, mesleklerini sürdürmelerini, düşüncelerini, bilgilerini toplumla paylaşmalarını engellediğini kaydetti.

Bunun fiili sansür olduğu savunulan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
“Tutuklu yargılanmamızın başlıca nedeni, kaçma ve delilleri karartma olasılığıdır. Biz, kovsalar bu ülkeden gitmeyiz. Hakkımızdaki delillerin de iki yıldır çoktan toplanmış olduğunu düşünüyoruz. Bu durumda neden tutukluyuz? Duruşmaların cuma günkü bölümlerinde sanıklar ve avukatlar, durumlarını, davaya ilişkin düşüncelerini mahkeme heyetine anlatmaktadır. Toplumun duyarlı kesimlerini ve temsilcilerini cuma günleri duruşmaları izlemeye, sürece tanıklık etmeye davet ediyoruz. Özgürlüğümüze kavuştuğumuzda gideceğimiz adresi şimdiden açıklıyoruz, ailelerimize ve sorumluluklarımıza teslim olacağız.”

A.A.

Bu haber 598 defa okundu.