En Sıcak Konular

Balayı, buraya kadar mı?

18 Mart 2010 08:19 tsi
Balayı, buraya kadar mı? AKP'ye karşı seslerini daha da yükseltebilirler...

Brookings, Amerika’nın başkenti Washington’un önemli düşünce kuruluşlarından biri. Demokratlar, Barack Obama ile yeniden yönetime dönünce, Brookings’in yöneticileri de Obama yönetiminde önemli görevlere geldiler. Onlardan biri de Philip Gordon. Türkiye’yi iyi tanıyan, pek çok Türkle arkadaşlık seviyesinde ilişkileri bulunan Gordon, bugün Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Avrasya’dan sorumlu yardımcısı.

İşte o Phil Gordon dün altıncısı yapılan yıllık Sakıp Sabancı Dersi’nin konuşmacısıydı ve bir diplomatın yanı sıra bir akademisyen gibi konuştu, pek çok önemli konuyu gizlemeye
gerek duymaksızın açık açık söyledi.
...

Türkiye ile Amerika arasında şu sırada en önemli sorun, önümüzdeki dönemde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yapılması planlanan İran’a yaptırım oylaması. Amerika, Türkiye’yi bu konuda yanında görmek istiyor. Ama Türkiye şu ana kadar İran’a yeni yaptırımlar uygulanacak olmasından yana olmadığını söyleyegeldi.

ABD bu konuda küresel bir lobi çalışmasında. Dün Phil Gordon, Brookings’den çıkıp koşa koşa Hilary Clinton’ın uçağına yetişti, istikameti Moskova’ydı ve burada Rusya’yı İran’a karşı yaptırımlara iknaya çalışacaklardı.

Ermeni tasarısı etrafında kopan fırtına burada Washington’da dinmiş gibi gözüküyor, elbette kimse Amerikan Kongresi adına konuşamaz ama herkesin söylediği tasarının Temsilciler Meclisi Genel Kurul gündemine hiç gelmeyeceği yönünde.

Türkiye ise geri çektiği büyükelçisini geri göndermek için tasarının yeniden gündeme gelmeyeceğine dair garanti verilmesini istiyor. Ama böyle bir garanti de verilemez elbette, parlamentonun iradesine bu anlamda bir kısıt getirilemez.

Ankara’nın büyükelçiyi geri gönder-mek için çıtasını hayali bir yüksekliğe koyduğuna kuşku yok ve büyükelçinin burada olmamasının kime bir faydası dokunduğu da belirsiz.
***
Washington’dan Ak Parti hükümetine yönelik eleştirel tonun önümüzdeki günlerde daha da yükselmesine ve basın özgürlüğü ile ilgili endişelerin daha sık ve açık dille dile getirilmesine tanık olursak şaşırmamalıyız.

Birkaç yıl önce burada azınlıkta kalan gruplar tarafından dile getirilmeye başlanan eleştirilerin giderek yaygınlaştığı ve neredeyse bir görüş haline geldiğini görmek ilginç.

Hükümetin zamanında bu eleştirileri ciddiye almadığı, hatta bir komplo olarak gördüğü, eleştirilen noktaları düzeltmek yerine tam tersine kötüleştirmeye devam ettiği hatırlanacak olursa, durum çok da şaşırtıcı değil.

İsmet Berkan / Radikal'deki köşesinden ilgili kısım



Bu haber 1,513 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,523 µs